BERLİN’DE İFTAR SOFRALARI (2)

ABONE OL
18:13 - 01/10/2020 18:13
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

BERLİN’DE İFTAR SOFRALARI (2)



Berlin’de Ramazan ayı oldukça hareketli geçiyor. Müslümanlar iftar sofralarında bir araya gelerek Ramazan ayının verdiği sevinci birlikte yaşıyorlar. T.C. Berlin Büyük Elçiliği’nde de iftar yemeği verildi. Salon düzenlemesi mükemmel.

Açış konuşmasını Büyükelçi Avni Karslıoğlu yaptı. 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün iftar sofrasında olmasından duyduğu memnuniyeti ifade etti. Almanya’da yaşayan yaklaşık üç milyon Türk’ün iki ülke arasındaki en güçlü bağı oluşturduğunu ifade eden Karslıoğlu, “50 yıl önce büyük ölçüde misafir işçi olarak bu ülkeye gelen bu insanların çocukları ve torunlarının bugün Almanya’da eyalet çapında hatta federal milletvekili, bakan olmaları bizleri gururlandırıyor.” Şeklinde konuştu.
Karslıoğlu yaklaşık 90.000 Türk işverenin Almanya ekonomisine her yıl 45 milyar Euro tutarında katkı yaptığını da sözlerine ekledi.

11.Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Onur konuğu. Aspen Forum tarafından Bertelsmann Vakfı’nda düzenlenen bir konferansa katılmış.  Konu Ortadoğu meseleleri, katılımcıları da ABD eski Dışişleri Bakanı Albright, Almanya eski Dışişleri Bakanı Fischer ve Kemal Derviş olunca ister istemez toplantı dikkatimizi çekiyor(!)

Abdullah Gül iftar öncesi kısa bir konuşma yaptı: “İslâm Almanya’nın bir parçasıdır, bunu artık Almanya’nın cumhurbaşkanları da, Başbakan Sayın Merkel de, herkes de yeri geldiğinde söylemiştir. Müslümanların da artık Almanya’nın bir parçası olduğu tanınmış, bilinmiştir.

Almanya’da 3 milyon nüfusumuz var. Bu nüfusun yarısı aynı zamanda Alman vatandaşı. Bu kendiliğinden Türk-Alman ilişkilerini çok özel ve çok önemli bir noktaya koyuyor. Her zaman gurur duyuyoruz. Buraya gelenler çok büyük alın terleri döktüler, çok çalıştılar. Türk toplumu içinde çok değerli siyasetçiler Alman siyasi hayatında çok değerli bilim adamları, sanat insanları, kültür adamları, çok önemli sanayiciler, tüccarlar iş dünyasından çok önemli simalar, bütün bunlar artık Alman toplumu içerisindeki Türklerdir.
ABD’ye baktığımızda nasıl bazı çok önemli insanlar, çok önemli büyük yatırımcılar, sanayiciler bir zamanlar İrlanda’dan gitmiş, Polonya’dan gitmiş, İtalya’dan gitmişlerse gün gelecek ki, Almanya’dan sizler bir zaman geldiğinde buranın çok önemli insanları olarak, Türkiye’den gelen Türk asıllı Müslüman Almanlar olarak burada olacaksınız.”
Türk Büyükelçiliğinde bütün vatandaşlarımızın hiç ayırım yapılmadan, herkesin buraya gelmesi, büyükelçiliği evi gibi hissetmesi de beni ayrıca mutlu etmiştir.„

Din Hizmetleri Ataşesi Bilal Öztürk’ün ezanı okumasıyla oruçlar açıldı. Dualar yapıldı. Yemek esnasında, sanat musikisi dinletisi ise harikaydı. Almanya’nın her tarafından misafir davet edilmiş; Sanatçılar var, işadamları var, STK başkanları var. Davetli profili oldukça renkli. Ayrıca değişik ülkelerin büyükelçileri, Eyalet ve Federal Milletvekilleri de davetliler arasındaydı.
Tanışma fasılları, yeni dostlukların inşa edilmesi, bilhassa Berlin dışından gelen insanımızla kurulan dostluklar açısından fevkalade uygun bir zemin. Bunlar toplantının artıları.

Eksiler:
1- Yemek servisine iyi demek mümkün değil. Açık büfe olsaydı daha uygun olurdu. Oruçlu olanları bekletmek olmadı. Zaten 18 saat tutulan oruç bu vesileyle 20 saate çıktı.
2- Masalara menü listesi konulmamış. Çok amatörce.
3- Yemek ihalesini alanlar, insanlar yemek yesinler biz de paramızı kazanalım düşüncesinde olan insanlar oluyor herhalde. Türk’ün örfü- âdeti, geleneği düşünülmüyor. T.C. Berlin Büyükelçiliği’nde iftar yemeği veriliyorsa, tanıtım konusuna da ağırlık verilmesi gerekmez mi? Bazen oluyor kahve, lokum ve su ile ikram ediliyor. Bazen oluyor sadece kahve var su ve lokum yok. Çay konusu hiç dikkate alınmıyor. Seylan çayı ikram edilmeye devam ediliyor. Türk çayını T.C. Büyükelçiliği’nde bulmak maalesef mümkün olmuyor. Esnafımızın birazcık da olsa milliyetçi olmaları gerekmez mi?
4- Davetli listesinde adalet gözetilmemiş. Bazı dernek başkanlarının davet edilmesi teklif edildiği halde davet edilmediği programa, bazı derneklerden 4 kişi 5 kişi davet edilmiş. Hem de hanımlarıyla. Bazı kişiler ise aile boyu davet edilmiş. Almanya’da halkın problemlerine eğilmeye çalışanlar dernek başkanlarıdır. En az üyesi olan derneğin bile etrafında 50 kişi 100 kişi vardır. Bu tip toplantılara katılmayı en çok hak edenlerin dernek başkanları olduğu kanaatindeyim. Davetli listesine bakarsak, yerimiz kısıtlıydı bundan dolayı davet edemedik demek mümkün olmasa gerektir. Davet edilme kriterinin ne olduğunu anlamak oldukça zor gibi.

Rüştü Kam

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.