BERLİN’DE AŞK KAÇAMAKLARI

ABONE OL
18:46 - 01/10/2020 18:46
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

 İkinci ve üçüncü neslin başarıları en çok beni mutlu eden yazı konularım. Gelecek nesiller bize umut verdiği gibi, ilk neslin çaba ve emeğinin boşa gitmediğini gösteriyor.

Almanca yazan yazarlar ancak kendileri çoğunluğu temsil eden topluma azınlıkta olan bir grubun düşünce ve eleştirilerini ulaştırabilir. Onların yaşamlarında çeşitlilik, renk kazandırabilir, biz de varız diyerek aralarına katılabilir. Yoksa yalnız Türkler birlikte kapalı yaşarsa, yalnız Türkçe konuşurlarsa toplumda yer alamayınca şaşmamak gerek.
Başlığa aldığım Almancası Berliner Liebesfluchten romanı Braunschweiger’li Murat Ham yazdı.
Davetiyeyi alınca bu isim bana hiç yabancı gelmedi. Ancak okuma akşamından sonra başka bir kitabını kitaplığımdan tekrar elime aldım. Bu romanın tanıtımına geçmeden önce Noel Bayramı’ndan önce hediye edilmesini tavsiye ediyorum. Hem Almancası daha iyi olan genç Türklere, ama bilhassa Türkler hakkında medya ve basında tek taraflı hep negatif haberler duyan alman dostlarına bu kitabı hediye edilmeli. Kitabın adını verince nedeni hemen anlaşılır.
Genç Başarılı Türk, Başarılı Türk Gençleri, diye çevirebileceğim bu kitapta Murat Ham 17 başaran Türk gencin kısa biyografileriyle düşüncelerini vermiş.
Berlin Aşk Kaçamakları romanı tanıtma, okuma akşamı çok güzel geçti. Hiç alışmadığımız bir ilke imza atıldı. Vaktinde başladı, uzun sürüp can sıkmadı. Ekrana alışmış insanlara görsel sunum yapıldı. Bir saatin her saniyesine sanatçılar renk kattı. Tiyatrom müdürü Yekta Arman ve öğrencileri romanda geçen lüks restoran ziyaretlerinden oyunla sahnede örnek verdi.
Romanın kapağında Brücken zwischen den Welten, Dünyalar arasında Köprüler yazısını görünce beynimde önyargı hemen aktif yer aldı, yine konuk işçi çocukları uymalıdır denecek sandım. Murat Bey’e ama köprüden gelip geçilir, ikâmet edilmez, dedim. Yorumda acele ettiğimi romanı bitirince kavradım.
Hikâye konuk işçi tarihi 1960 yılından önce başlayan, varlıklı bir ailenin yaşamını anlatıyor. Aile Osmanlı İmparatorluğun yıkılışını, Cumhuriyet Reformlarını İstanbul’da yaşıyor.
Romanın kahramanlarından kimya profesörü baba Kemal Boğazda köprü üzerinde intihara teşebbüs edip etmemekle tereddütteyken roman heyecanlı bir yola giriyor.
 
Varlıklı ailelerde mümkün olan Almanya’da gördüğü tahsil neticesinde Berlin de Kemal için ikinci şehri oluyor.
Anne rolünde Zühal de varlıklı bir aileden geliyor. Tekstil branşında başarılı bir iş kadını oluyor, Berlin ve İstanbul’un varlıklı ailelerine en son modayı sunuyor. Kendi de modaya göre giyinerek örnek oluyor.
Sempatik oğul Kenan gazeteci yazar oluyor. Arkadaşları çevresi çeşitli etnik gruplardan meydana gelmiş. Renkli gece hayatı, partiler kulakları sağır edercesine çalınan müzik eşliğinde alınan uyuşturucu âleminde yaşıyor.
Üç aile ferdi üç ayrı dünya, aileyi bir arada tutan altın kredi kartları, lüks otel ve restoranda yaşamayı mümkün eden maddî imkânlar. Alkol sorunu yüzüstüne çıkmıyor. Babanın oğluna iyi bir örnek olmaması oğlunun hayatında önemli negatif bir deneyim.
Hem anne hem baba depresyon yaşıyor. Meslek hayatlarındaki meşguliyet ayakta durmalarını sağlıyor. Sabah kahvaltısı İstanbul’da, öğle yemeği Berlin’de, akşam New York’ta olabilmeyi sağlayan varlık sorunların üzerine sünger çekebiliyor, intihar düşüncesi geri itiliyor. Romanın sonuna doğru artık birbirlerine söyleyecek sözü kalmayan aile fertlerinin patlaması bekleniyor, merak heyecan son haddine ulaşıyor.
Romanı okuduktan sonra şu konular tartışılabilir, birçok konu hakkında bilgi üretilebilir.
Berlin’de Türklerin, İstanbul’da Almanların izleri sürülüp, tarihi yeniden canlandırma.
Almanya’da tahsil yapıp, öğrendikleriyle Türkiye’yi geliştirmesinde insanların katkıları.
Evlilik, aile konusunu ele alırken, mutlu olmanın neye veya nelere bağlı olduğu tekrar tartışılabilir.
Varlıklı olmaları roman kahramanları mutlu kılmadı. Varlığın, paranın hayatımızdaki önemi.
Evlilikte eşlerin ruhen ve cinsel alanda sadık olmalarının sevgiye etkisi.
Almanya’da tartışılan, son zamanlarda seçimle biraz geride kalan ölmek isteyene ölümünde yardım konusu tekrar dinî, sosyal ve tıp yönünden ele alınabilir.
Kısacası romanı okuyup bitirince asıl tartışmalar başlar, diye düşünüyorum. Bavyera televizyonu insanı mutlu eden şeyleri konu yaparak, bir hafta boyunca bu konuda filmler gösterildi. Çeşitli kesimlerden insanlar mutluluk hakkında düşüncelerini açıkladı. Tartışmalarda, panellerde din bilimcileri, psikologlar, sosyal bilimciler konuştu ve tartıştı.
Bütün insanlara verilecek tek bir reçete ile mutlu olma ölçeği yok. Neyin insanı mutlu ettiği beklentilerimize bağlı.
Yıllardır çocuklarımız, gençlerimizin başarma veya başarısızlıkları tartışılıp seçimlerde konu yapılıyor.
Çocuklar önce arzu ile okula gitmeli. Öğretmenini sevmeyen, sınıfındaki arkadaşları tarafından hor görülen, küçük düşürülen bir öğrencinin derslerini öğrenmesi, bilgiye merak uyanması düşünülemez. Önce sınıfında huzur bulması başarıya götürürse, başarı onu mutlu kılar. Aynı zamanda huzurlu bir aile gerekir.
 
Murat Ham diplom politik bilimci, yazar, tahsilini başarmış meslekten gazeteci. Tanınmış print-,online- ve funkmedyasında yönetici redaktörlüğünü yapıyor.
Yazdığı kitaplarda ödüller aldı. Yanılmıyorsam 1975 yılında doğduğunu web sayfasında okumuştum
Sevgili Murat, yazımın başında söylediğim gibi başarılarınız hasta olan, vefat eden aramıza katılan veya katılamayan birinci nesil adına adeta ruhuma merhem gibi geliyor. Başaran çocuklarımızın hepsi Almanya’yı terk etmesinler. Ülkede geride kalan çocuklarımıza başarıları ile örnek olmalıdır.
Uyum değil artık KATILIM, diyorum. Şahsında her şeye rağmen mücadele veren, çaba gösteren gençlere çocuklarımız adına teşekkür ediyor, başarıların devamını diliyorum. Romanın yılbaşından önce çok yankı yapacağına inanıyorum.
 
Hoşça kalın!
 
İlter Gözkaya – Holzhey 
Emekli Öğretmen 
Tanıtımında ipuçları verdiğim roman:
Murat Ham,
Berliner Liebesfluchten, Brücken zwischen den Welten, Tredition Verlag, Hamburg 2013-11-26
ISBN: 978-3-8495-4403-4
 
Noel Bayramı’nda Almancayı Türkçeden daha iyi bilen gençlerimize, ama en çok alman dostlarımıza İşveren Derneklerin ve herkesin hediye etmesi gereken kitap:
Erkan Arıkan – Murat Ham,
Jung, Erfolgreich, Türkisch, Ein etwas anderes Porträt der Migranten in Deutschland
Ehrenwirth Verlagsgruppe Lübbe, 2009
ISBN: 978-3-431-03788-3

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.