BERİWAN’A MEKTUP

ABONE OL
18:56 - 01/10/2020 18:56
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Yunus hala enkazın altında yüzümüze bakıyor. Azra bebek medya şovmenlerinden fırsat buldukça Annesi ile beraber. Bayram’da ayağında üç numara büyük ayakkabısı, sırtında Beşiktaş’ın 9 numaralı formasının üzerine giydiği kalın montunun içinde ürkek bakışları ile oyuncağını sıkı sıkı tutarak çevresini izleyen Kürt güzeli Berivan’ı gördüm. Tıpkı Annesinin kendisini sardığı gibi sarmış oyuncak bebeğini. Van Gölü maviliğinde gözleri, Altın sarısı saçları ve masum bakışlarını Ağrı Dağı’na yaslanmış. Beriwan’ı Beriw… gördüm.

Bugün Bayram. Beriwan, enkazdan Annesininim siper ettiği bedeninden dolayı sağ çıktı. Beriwan, bu Kurban Bayramını soğuktan titreyerek uyuyamadığı çadırda karşıladı. Tanımadığı bir ablası tarafından devlet adamlarının gelmesi sebebi ile kurtulduğu enkaza getirildi. Beriwan duygulu. Van Gölü mavisi gözlerini diktiği enkazın derinliklerine gökyüzünde şekilden şekille akıp giden bulutlar gibi akıp gidiyor. Beriwan’ın Altın sarısı bakımsız saçları yüzüne dökülüyor. Kürt Kızı Beriwan. Annen dağ gibi enkazın altından çıkabilseydi… Ah..! Bir çıkabilseydi. Beriwan Seni kaç defa gözlerinin önüne getirerek ”ya Allah ‚ ya Allah” diyerek denedi. Ama çıkmadı. Vücudunu oynatmadı. Kendisi kımıldasa tüm enkaz sana düşeceğini bilerek son anına kadar seni korudu. Bildiği tüm dualar ile senin sağ çıkıp insanlığa emanet olman için Allaha yalvardı…
Bugün Bayram. Annen geçen bayramda; tezzek yanan sobasının harında kaynayan suyu ılıtarak, yeşil plastik leğende köpüklü su ile yıkamıştı seni. Hala cehizinden sakladığı renkli havluyu sandığından çıkardıp seni sarıp defalarca, koklaya koklaya kurulayıp, el dokuma halının üzerine yatırmıştı. Annen; döşünü yarıp içine sokar gibi sana „Beriwan’ım, Beriwan’ım” demezmiydi? Derdi! öyle güzel derdi ki hem de bazan yavaşça kimseler duymadan w yi’ de kullanarak öz Kürtçe derdi. Şalvardan, çeketten,eski elbiselerden bozma sarı mindere çökerek seni önüne alıp okşaya okşaya taramazmıydı saçlarını? Saçlarını taramaya başlamadan perdenin aralığından dışarı bakıp kimsenin olmadığından emin olunca tören’in aldığı canlara yakılmış Kürtçe ağıtları sesizce göz yaşlarını içine akıta akıta söylerdi.
Ahmet Kaya’yı hatırla Beriwan. Annene, Ahmet Kaya ile seslenelim. Ahmet Kaya ölmeseydi bu türküyü Kürtçe söyleyecekti.
Ağlayıp koklayacaktın
Belki bir ömür taşıyacaktın koynunda.
Yaşamak ağrısı asıldı boynuma
Oysa türkü tadında yaşamak isterdim
Ölmek ne garip şey anne
Saçlarına yıldız düşmüş
Koparma anne ağlama.
Beriwan; Annenin saçlarını tararken her dokunuşu yüzlerce yıldız olarak bir ömür seninle yaşayacak.
Beriwan, Biliyorum, Annenle geçirdiğin bayramları hatırlayarak iç çekiyorsun. Geçen Bayram’da Baba’nın 53 yumurta ve iki Horoz’u satarak aldığı bayramlıkları yastığının altında bulmuştun. Annen arife akşamı en son seni yıkamıştı. Saçlarını özenle tarayıp, kokunu derin derin içine çekişini hissetmiştin. Sobanın yanında Annenin dizine başını koyarak uyukladığında, Annen seni yatağına götürürken yüreğindeki coşku ile seyreder, öper hafiften kimsenin duymamasına özen göstererek „uyu benim güzel kızım, inşallah bahtın benim gibi olmaz ”diyerek tanıklık ettiği yüzlerce töre cinayetlerine, geleneğine öfke duyardı.
Annen, geçen Bayram sabahı sen kalkmadan kerpiç evin toprak tabanına su dökerek el yapımı mısır süpürgesi ile süpürmüştü. Buram, buram toprak kokusu ile açmıştın gözlerini. Anne yılgın çalısından yapılan süpürge ile kapının önünü süpürürken bir yandan komşu kadın Dilan ile konuşurken koşmuştun yanına. Baba’nın aldığı bayramlıkları kucaklayarak fırlamıştın dışarı. Kardeşlerinle Bayram namazından gelip elini öpeceğiniz Babanızı beklemişininiz. Kardeşlerin şimdiden sıraya girmiş. Sen tek kız çocuğu ve en küçüklerisin. Annen, en çok senin üzerine titrerdi. Belki de yaşadığı coğrafyada kız olmanın zorluklarından olacak…
Bugün Bayram: Beriwan, ayağında üç numara büyük ayakkabısı, Beşiktaş formasının üzerine giydiği montu ile elinde oyuncağı var. Gözleri hala Van Gölü maviliğinde. Endişeli bakışları. Dalga, dalga yüzüne inen sarı saçlarının dağınıklığı Annesinin tarayamadığı için olmalı. Beriwan: Annen, korkusunu yendiğinde seni severken üzerine basarak w li Beriwan’ım der di ya. Ben de doğa afetleri bile ırkçılığa dönüştüren Müge Anıl’a inat ”korkumu yenerek ”senin adını w ile yazıyorum..
Beriwan, Anlı ırkçılığı ile ”şanlı” olamayacak. Sizin yüzünüze bakamayacak. Müge Anıl’lar, Azra bebeğin yeniden doğuşuna, Yunusun koca dağın altından insanlığa bakışı ile mirim, mirim deyişini ırkçılığa taşıyacak kadar insani değerlerden uzaklar.
Bugün Bayram: Elinden tutularak kameraların karşısına getirildin. CNN Türk: ”Yunus anlaşılmayan bir şeyler söylüyordu” diyerek haber yapılmıştı. Müge Anlılar bugün de senin haberini yapacaklar. Yunus’un koca bir dağ üzerindeyken mirim, mirim, mirim dediğinin anlamını umursayanlar senin haberini yapmaya geldiler.
Bizi affet Beriwan: Son model siyah arabaları, son moda giysileri, son model siyah gözlükleri, son model kameralara seninle poz vermek için geldiler enkaza. Depremden bugüne çorapsız dolaşan küçük bir kız Bayram ziyareti sırasında Cumhur Başkanından çorap istedi.
Bizi affet Beriwan: Seni on katlı binaya vermeyen Annen, bunların seni politikalarına malzemesi yapmalarına müsaade etmezdi. Annen seni insanlığa emanet etti. Bizler sana sahip çıkamadık. Bunlar seni de bizi de kandırıyorlar. Bunlar; Çorum’dan kumbarasını açarak 58 lirasını gönderen Meriç, Antep‘ den „param yok ama sütüm var. Çocukları emzire bilirim” diyen Anne kadar duyarlı değiller. Neden mi? 10 yaşında ki Meriç kadar vicdanları yok da ondan.
Beriwan; Emin Eren ve Furkan Eren adındaki iki çocuk (ama yürekleri kocaman) kardeş, ayakkabı boyacılığı yapıp bir günlük kazançları olan ”8 lira 75 kuruşu” sana gönderen kardeşler kadar duyarlı değiller de ondan.
Vekillerimizden bahsedeyim sana: Depremden bugüne çorapsız dolaşan küçük bir kız Bayram ziyareti sırasında Cumhur Başkanından çorap istedi. Bayram sevinci sadece bir çorap olacak kadar saf ve temiz Kürt kızını Müge Anlılar nasıl izlediler?
Süper maaş, Süper emeklilik, süper ceylan derisi koltuk, süper devletin arabası, Devletin memuru, süper korumalar, süper dokunulmazlık, süper hizmetliler eşliğinde görüntülere timsah gözyaşları ile hazırlanan sahnede; Gölcük, Sakarya, Yalova, Sandıklı ve Dinar… Vaatler vaatler…
Bizi affet Beriwan. Biz, bunları vekil tayin ettik. Bizi yönetmelerini istedik. Bize örnek olacaklarını sanıyorduk.
Hiç birinin elleri ceplerine gitti mi?
Biri bir çıkıp” maşımı bağışlıyorum” dedi mi? Biri bir gece lüks dedikleri çadırda sizinle kaldı mı?
Biz; hala sizi politikalarına malzeme yapmalarına seyirci kalıyoruz.
Bizi affet Beriwan.
Durum sadece bundan ibaret değil.
„Vekillerimiz” senin yanında konuşmalarında yardım severlikten bahsettiler… Beriwan. Benim anlatacaklarımı Türkçe ile ne kadar anlayacaksın bilemiyorum. Beni bağışla. Ben Türk Anne Baba’nın çocuğuyum. Benim ana dilim Türkçe. Sana Türkçe yazmak zorundayım. Sana vereceğim örnek Türkçe olduğundan ne kadar Kürtçe duygu katabilirsin bilemiyorum.
Kürt kızı Güzel Beriwan: Erenler; Köy köy gezerek, insanlığı Allah yoluna çağırırken yorgun ve aç bir durumda köyün birinden geçerken kapıda oturan bir köylüden ekmek ve su ister. Köylü: Allah versin der. Erenler: Sen Allah’ın vereceğine ne karışıyorsun. Sen ne veriyorsun? Ona bak. Der.
”Milletimizin vekilleri” Siz depremzedelere ne verdiniz?
Peki, ben söyleyeyim. Doğal afeti politika malzemesi yapamasaydınız: Müge Anlı gibileri zalimce ırkçı yorumları yapabilir miydi?
Sanal ortamda bu derece kin ve nefret dolu yorumlar olabilir miydi?
Bizi Affet Kürt kızı Beriwan
Hadi hayırlısı…

Ali Gültekin

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.