BEREKETLİ TOPRAK

ABONE OL
18:13 - 01/10/2020 18:13
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

BEREKETLİ TOPRAK 


Toprak, üzerinde çeşitli bitkilerin ve diğer canlıların yaşadığı madde. Türlü külte kırıntılarıyla çürümüş örgensel cisimlerden oluşan toz durumuna gelmiştir. Özlü, kara kireçli cinsleri vardır. 

Gemiciler için karaya ayak basmak toprağa basmaktır. Köylüye toprak verme, işlemesi için arazi tarla dağıtma anlamına gelir. Toprak, hava, su ve ateş doğada bir bütünü teşkil eder. Bu dört elementten biri yanlış kullanılır, tüketilirse doğanın dengesi bozulur. Doğa insansız yaşayabilir, ama insan doğasız yaşayamaz.

Antik çağda kaplar topraktan yapılır, pişirilirdi. Eskiden köylerimizde de kullanılırdı, toprak tencere delinince o akşam yemeksiz kalmıştık hâlâ hatırlıyorum, annem çok üzülmüştü. Topraktan tandırı da unutmadım, yufka yapma bitince patates, patlıcan közlenirdi. Bebekler toprakla sarılırdı, hafif  ısıtılır tazelenirdi.

Çocukluğumda biriken anılarım benim sadık yârim kara topraktır, sözü ile pekişmişti. Bahçelerde çevremde komşular hep çim ekiyorlar, çok toz oluyor, diye bana da tavsiye ediyorlardı. Ama içimde bir ses hayır diyordu. Ege rüzgârı ve 35 derece üstünde sıcaklıkta ancak ekilen kültür bitkilerini suladık yaz boyunca, su oldukça pahalı. Öyle bir yağmur yağdı ki, işte Sonbahar böyle gelir dedirtti.

Ekim ayını beklemeseydik, bir daha görümeyeceğimiz böyle büyülü manzarayla karşılaşamayacaktık. Hem toprak bahçede, hem yeşil alanlarda binbir çeşit ot ve baharat aroması ve yağmur sonrası hafif nemli, büyüleyici kokusunu saçıyor. Ege rüzgârının getirdiği ot tohumları yağmurdan üç gün sonra kupkuru, kara sanılan toprağın üstünde yemyeşil yumuşacık bir halı serilir gibi kapladı. Yalnız üstünde değil, içinde ve altında birçok canlıyı barındırır. Sessiz, sağlam, dayanıklı ve bereketlidir. 
Aydın ve Didim’de toprağın bereketi, değeri çok iyi biliniyor. Yerli gazetelerde çiftçileri destekleyici haberlere sıkça yer veriliyor.

Gıda topraktan başka yerde yetişmez ilkesinde, bilinçli davranıyorlar. Betonlaşmayı ve jeotermal şirketleri istemiyor. Doğada serbest gezen kümes ve büyükbaş hayvan barındıran çiftlikler kuruluyor.

Köylerde yetişen yerli gıda pazarlarını belediyeler destekliyor. Bitki tohumlarının dış ülkelerden gelmesini önlemek için üreticiler pazara yerli tohumlar sürüyor.
Yağmurdan sonra yalnız bitkiler canlı olduğunu göstermiyor, sümüklü ve diğer böcekler de yollarda ve bahçelerde görülüyor.


Tarımsal üretimi teknolojiyle buluşturan Turkcell de çiftçilerle bir araya geliyor. Çiftçinin hayatına ve işine değer katıyor, semt pazarlarında halkla buluşarak tarım, çiftlik doktoru, ürün ve köy havası servisi Tarımsal Destek Hattı ile halka bilgi veriyor.

Ege farklıdır, yağı, zeytini, meyvesi, sütü ve yoğurdu ile kafası çalışan insanların diyarı olmasından haklı olarak gurur duyuyorlar.

Köy denince benim hafızamda hemen toprak vardır. Bu nedenle bilhassa Türkiye’nin yüzde sekseninin köyde yaşadığı nesli temsil edenler köylerin mahalle yapılmasına çok üzülüyor. Orda bir köy var uzakta, bizim köy, köy enstitüsü kavramları nasıl unutulur. Kanunun geri alınması, tam tersine yolu, elektriği, suyu olan her kapıda araba duran modern köylerin desteklenmesi arzu ediliyor.

Biraz önce yürüyüşte güneşin kırmızı toprak tonlarıyla ufku boyadığını izledim, harabeden geçerken Buket Uzuner’in Toprak romanından şu sözü düşündüm:

“Burası Anadolu, şimdiye kadar hiçbir sır uzun süre saklı kalmadı bu topraklarda. Ne yalanlar, utançlar ve gani günahlar gömülmüş bu mübarek toprakların altına …”

Eştikçe tarih fışkırıyor Anadolu’da.

Hoşça kalın!


İlter Gözkaya-Holzhey                           

Bu konuda okuduğum roman:
Buket Uzuner, Toprak, Everest yayınları, 2015
ISBN: 978-605-141-853-7

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.