BELEŞÇİ ASKERLİK!

ABONE OL
18:53 - 01/10/2020 18:53
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

İsim yanlış; BEDELLİ değil, BELEŞÇİ olmalıydı! Diğerleri zaten haddinde fazla bedel ödeyerek askerlik yapmakta, hem de tüm yakınları, tüm ülkeyle birlikte! Aylarca dağlarda oradan oraya koşturmanın, sırtında onca teçhizatla, elde o ağır tüfeklerle, o soğukta, o ayazda, o diz boyu kar üzerinde günlerce koşturmanın, şafağa birkaç gün kala yitirilen bir hayatın, kopan bir bacağın, kolun, kör olan bir gözün, bozulan psikolojinin, aylarca yürek ağızda asker yolu beklemenin bedeli ne peki, neyle ve ne kadar bedelle ödeyebilirsiniz?!
Şimdi elde edilen bedel tutarının bu amaçla kullanılacağı açıklandı. Dilerim doğrudur ve son kuruşuna kadar bu uğurda kullanılır! Ama kullanılsa da, ne kadarını karşılamış olur ki?! Kaybedilen bir hayatın bedeli, herhangi bir uzvun kaybı, ailelerin yaşadıklarının bedeli ne olabilir, bedel biçilebilir mi daha doğrusu?
Sorsalar size, hayatını ver veya bir uzvunu ya da evladınınkini, karşılığında ne istersen vereceğiz, ne bedel biçerdiniz ve de ne verirlerse versinler, verebilir miydiniz?!
Biz milletçe, zaten askeri, polisi, doktoru, öğretmeni sade vatandaşıyla, yıllardır bedel ödemekteyiz. Evladımızı ya da uzuvlarını bedel veriyoruz. Huzurumuzu, asayişimizi bedel veriyoruz. Doktorumuzu, öğretmenimizi, günahsız insanlarımızı, kundaktaki bebeklerimizi veriyoruz bedel olarak. Hatta öyle ileri gidiyoruz ki ahlaksızlıklarına bile bedel ödüyoruz, hırsızlıklarına bedel ödüyoruz birilerinin!.. Onlar elektriğimizi çalıp yan gelip yatıyorlar, o çaldıkları elektriği biz ödüyoruz, nasıl bir adalet anlayışıysa!..
Biz yıllarca sosyal güvenlik kuruluşlarına dünyanın primini ödüyoruz deliler gibi çalışarak, onlar bedavadan sahip oluyor bu haklara!
Onlar bayrağımızı yakıyor, dağa çıkıp ülkemize, bize kafa tutuyor, hunharca, kalleşçe önüne geleni katlediyor, biz onları meclisimize oturtup baş tacı ederek, göstermelik dağ inişlerinde kucaklıyoruz ama onlar yine en ufak fırsatı kolluyor bizi arkadan vurmaya!
Bedel bunlar, bedel ödeyen halkım yıllardır!..
Bunlar neyin bedelini ödemekte, siz neyin bedelini almaktasınız?
Maddi gücü olmayanların günahı ne peki?!
Anlarım, bilim adamıdır, bilimsel çalışmaları sekteye uğramasın diye ertelemiştir askerliğini ve uzun süre silâhaltına alınmak aksatacaktır üzerinde çalıştıklarını. Ama zaten o, silah omuzda, dağlarda koşturmayacaktır. Yine giydireceksin o elbiseyi, temel eğitimini vereceksin, ardından da, ondan kendi dalında yararlanacaksın kendi bünyende. Ha biraz kısaltırsın süreyi bilim adına, ona sözüm yok!
Lakin adam yıllarca bar pavyon gezmiş, adını sanatçı koymuş, iki tıngırdatıp bir şıngırdatarak ya da rol kesmiş ekranlarda, askerden kaçmış, yıllarca dört göz bedelli beklemiş, bu arada dünyalığını da epeyce yapmış, sen tut bedelli çıkart, hem de bu defa o bir aylık temel eğitimi bile verme, o da gelip bastırsın parayı, senin küpün dolarken, o da yarım yamalak bile olsa, silah tutmayı dahi öğrenmeksizin, dönsün tekrar yarım kalan viskisini yudumlamaya!..
Ya da o yaşa kadar baba parasıyla zaten gününü gün etmiş, yetmemiş bir de askerliğine de babası bedel ödesin!..
Buna işte bedel denmez, düpedüz beleşçiliktir bu!
Bankalar da erketedeydi zaten epey bir süre, her konuda olduğu gibi soyguna!..
Olmaz artık o boyutta ama Allah korusun, yarın bir seferberlik olsa, tüm erkekler silahaltına alınsa, ne yapacak bunlar, nasıl savaşacak, nasıl silah tutacak?!
Hani askerliğini yapmayan erkekten sayılmazdı, hani askerliğini yapmayana kız verilmezdi!..
Ya o vicdani ret, o neyin nesiydi? Çok şükür, boşuna sinirlenmişiz ki bu bir ön hazırlık, bir nabız yoklamaydı gibi görünüyor şimdilik. Zaten vicdani reddi de yıllardır Mehmetçik ve halk yapmakta. Vicdanen vermede canını, vicdanen sakat kalmada, vicdanen kaçmamada askerden, vicdanen vazgeçmede canından, evladından!..
Akıl alır değildi doğrusu; vicdanın bu ülkeye askerlik yapmaya mani olacak ama sen bu ülkede yaşayıp nimetlerinden, hem de bedava faydalanacaksın, o vicdanen ret ettiğin askerliği yapan vicdanlı gençlere silah çekeceksin acımasızca!.. Başın sıkıştığı anda da, asker polis, imdat, yetişin diyeceksin, bu ülkenin Kızılay’ından yardım, hatta o akıtmaktan çekinmediğin, susadığın tertemiz kanları alacaksın!.. Sonra da, adına vicdan diyeceksin!
Adınız batsın e mi?..
O sahte çürük raporu alanları ise, hiçbir kefeye koyamıyorum zaten!!!

Perihan Reyhan Alkan

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.