BEKİR = DEVE YAVRUSU

ABONE OL
18:51 - 01/10/2020 18:51
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Samsun Müftüsü Doçent Hayrettin Öztürk, ”Kuran’dan gelen her kelimeyi çocuğunuza isim olarak vermeyin!” diye uyarmış müslüman anne – babaları. Beyimize göre; Gülsüm, gariban, Kezban, yalancı, Bekir, deve yavrusu demekmiş Türkçeye çevrildiklerinde.
”Sanem ismi çocuğa verilmemeli, Sanem, put demektir.” demiş.
Mustafa Nihat Özön’ün Osmanlıca / Türkçe Sözlük adlı alanın en güvenilir sözlüğüne baktım.

”Sanem” in karşısında şu açıklama var: 1. Put. 2. Güzel kimse
Bu açıklamaya göre ”güzel kimse” anlamına da gelen ”Sanem” kız çocuklar için güzel bir ad olmaz mı?
Aleyna: Bu sözcük adı geçen sözlükte yok.
Türk Dil Kurumu’nun Kişi Adları Sözlüğü’nde de bu sözcük ad olarak yer almıyor.
Sayın müftüye göre ”Üstümüze bela, sıkıntı aksın!” anlamına geliyormuş. Arapça bir sözcük sanırım, bu nedenle de Doçent Müftünün bu sözü dilimize doğru çevirdiğini düşünebiliriz.
”Kezban ismi Kuran’da geçiyor diye veriliyor. Oysa Kezban yalancı demektir. Çocuğa bu ismi koyarsanız, ”yalancı – yalancı” diye çağırmak zorunda kalırsınız.”
”Aman ha! Sakın ha!” demek mi istemiş acaba?
Bu sözcük için sözlüklerden birinde kısa bir açılama var.
TDK Kişi Adları Sözlüğü’ndeki açıklma: kız
Salt bu açıklma var. Fazlası yok.
”Bekir, deve yavrusu demektir. Hz. Ebubekir’in adı Abdullah’tır. Ebubekir lakâbıdır. Bu husus karıştırılmamalıdır.” diyor Bay Doçent.
TDK’nun adı geçene sözlüğü ”Bekir” in de ”Ebubekir” in de erkek ismi olarak verilebileceklerini söylüyor.
”Rumeysa”, gözü çapaklı kadın demektir.” Sayın Müftüye göre.
Kişi Adları Sözlüğü’ne göre böyle bir ad yok dilimizde. Kızına bu adı koyana sormalı nedenini.
”Hüreyre”, kedicik demekmiş.
Ben bu adı bu yaşıma değin duymadım. Hoca Efendi uyardığına göre bir bildiği vardır. Değil mi?
Sözlükte de ”hüreyre koşuluna göre bir ad bulunamadı” açıklaması var. Ne açıklama ama…
”Kayra”; Hoca Efendi’ye göre, eski Türk mitolojisinde ”tanrı” anlamında kullanılılan bir sözcükmüş.
Türkçe Sözlük, ”Yüksek tutulan veya sayılan birinden gelen iyilik” diyor sözcük için. ”tanrı bunun neresinde?” diye mi soruyorsunuz. Ben bilmem, Hoca Efendi bilir.
”Alhtan başka ilah olur mu?” diye soruyor Doçent Müftü. ”Çocuğa tanrı ismi konulmamalıdır.” diye de uyarıyor.
Daha ne yapsın?
”Melis”se Yunan mitolojisinde ”tanrıça” demekmiş. Öyleymiş ama; ”şişman ve tembel” anlamlarınına da gelirmiş. Neden mi? Yunanca olduğundadır, nedeni var mı?
Sözcük, Türkçe Sözlükte ”melisa” olarak yer alıyor. Sözlüğe göre melisa Yunanca bir sözcüktür. ”Oğulotu” nun karşılığıymış.
”Erçin”, ücret anlamına geliyormuş. ”Bir insanın ücreti olmaz.” diyor Müftü Efendi.
”Erçin”i de geçin!
”Resul, Nebi, Cebrail, Azrail, Mikail, İsrafil” adları da dînen mekruh sayıldıklarından isim olarak konulmaları hoş değilmiş.
”Mekruh” ne anlama mı geliyor?
İğrenç, tiksinti veren 2. Şeriatın haram etmediği, fakat çok zorda kalınmayınca da yapılmasına izin vermediği
Açıklaması var M. N. Özön’ün adı geçen sözlüğünde.
Zorda değilseniz eğer bu adları vermeyin çocuklarınıza. Allah hepimizi günahkâr kulları olmaktan esirgesin! Amin!
”Samet” hiçkimseye muhtaç olmayan demekmiş. Hiçkimseye muhtaç olmamaksa salt Allah’a mahsustur.
TDK’nun sözlüğüne göre bu sözcük Abdüssamet, Hüsamettin, Samet ve Vesamet olarak erkek adları arasında yer alıyor.
Siz onlara uymayın! Hoca Efendi’ye kulak verin! Nenize gerek!
”Gülsüm” gariban, zavallı, kimsesiz anlamında bir sözcükmiş. Neden ad olarak verilir ki? Şaşkınlıktan, neden olacak…
”Jülide” Farsçada dağınık, perişan demekmiş. Gel de kızına Jülide adını ver şimdi.
Adam uyarıyor. Sen isterseen uyarıya uyma! Ver kızına Jülide adını. Artık dağınık mı olur, perişan mı?
Vebali de günahı da sana…
Biz, ”İrem”i cennet bahçesi olarak biliriz değil mi?
Oysa ”irem” Allah’ın gazabına uğrayan sahte cennet demekmiş. Ben Hoca Efendi’nin yalancısıyım.
Sözlük, ”Âd kavmi zamanında Şeddâd’ın cennete benzetmek için yaptırdığı bahçe.” diyor. Gazaptan falan bir şey yok açıklamada. Olsun! Hoca Efendi ne diyorsa odur.
”Bade” zaten olmaz. İçki demek Bade. Çocuğa içki ad olarak verilir mi? Verilmez…
Bir de ”Hannas” var Hoca Efendi’nin listesinde. Ben bu adı da duymadım hiç.
Hoca da sözlük de ”Şeytan” anlamına geldiğini söylüyorlar sözcüğün.
Eeee! Çocuğuna ”Hannas” adını verenin bir bildiği de vardır artık.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Hoca Efendi; ”Şahsen müftümüzün basına yansımış şekliyle ifade etmiş olmasına ihtimâl vermiyorum. Çünkü bu isimlerin her birisi topluma mal olmuş, tarihe mal olmuş çok önemli isimler. Tamamen kastını aşan zorlama bir yorum olduğunu tahmin ediyorum. Bundan dolayı hiçbir kardeşimizin incinmesini istemeyiz. Bu tamamen kastını aşan bir yorumdan kaynaklanıyor.” demiş.
Bir önceki yazımın başlığı ”Abesle İştigâl” di.
Bütün bu yapılanlar abesle iştigâl değilseler eğer, nedirler?
Ha, ne-dir-ler?
Aklınıza mukayyet olun siz gene de…

Hasan Arslan
Türkçe Öğretmeni

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.