BATAN YALNIZ AMİRAL GEMİSİ Mİ? 

ABONE OL
18:09 - 01/10/2020 18:09
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

BATAN YALNIZ AMİRAL GEMİSİ Mİ? 

Günümüzde çağdaş, demokrat hukuk devletlerinin önemli dördüncü gücü Medya’dır.
Görsel ve yazılı medya, sivil özgürlüklerimizin güvenliğini sağlar.
Medya toplumsallaşmayı geliştirir
İnsanların haber alma görevini yerine getiren en önemli kurumların başında gelir.
Halkın vergileriyle görev yapan kamusal yayıncılıkta tarafsızlık esastır.
Tarafsızlık hem yasal hem de ahlaki sorumluluktur.
Gazetecilik;  halka doğru haber veren onurlu bir meslektir.
Hangi dünya görüşüne sahip olursa olsun kalemini namusu gibi kullanmalıdır.
Kalemini çıkarı için kullanmak, namusunu pazarlamakla eş anlamlıdır.
Her dönemde gerçek gazeteciler; hırsızların, hainlerin, zorbaların hedefi olurlar.
İşsiz bırakılırlar, hapsedilirler, işkenceden geçirilirler, susturulamazsa katledilirler
Gazetecilik zor zanaattır.

Görsel medya 21. Yüzyılda insan düşüncesinin sınırsızlığının kanıtıdır.
Koskoca dünya’yı alabildiğinde küçülterek bir odaya, hatta cepte taşınan küçük bir aletle avucumuza taşınır durumuna getirmiştir.

Türkiye medyası hem görseliyle, hem yazılısıyla  geçmişinde bu kadar aşağılık düzeye düşmemişti.
Darbelerde, darbecilerin medyayı ”yazı işlerinde”  sansürlediği dönemlerde bile;
Medyanın büyük bölümü eğilmeyen-bükülmeyen duruşunu sürdürmüşlerdi.
Bazan boş köşe de beyaz sayfada halka kitapların bile anlatamayacağı dersler verirdi.
Yazısız, yorumsuz karikatürler, hem kahkaha ile güldürür  hem de acı acı düşündürürdü.
Aydınları hedef alan darbeci Kenan Evren’e en kıyıcı döneminde yargı önünde;
”Seninle değil aynı ülkenin insanı olmayı, aynı dünyada olmaktan utanıyoruz!” Diyebilmişlerdi.

Dinci ve Kindarı saflarında kendine aydın diyen, eski  Marksist yeni liberal, sözde gazeteciler yandaş işadamlarının rüşvetiyle oluşturulan havuz medyasında sadece iktidarı değil, cemaati de yağlama yarışına girdiler.
Aydınların, askerlerin, gazetecilerin, bilim adamlarının kumpaslarla toplama kamlarında tutsak edilmelerini desteklemişler, karşılığında hem laik cumhuriyetten intikam almışlar, hem de dolar zengini oldular.
Kullanma süreleri bitince birer kirli mendil gibi buruşturulup atıldılar
Bugün onlara demokrat gözüyle bakan sığ siyasetçiler, onların yazılarıyla yıllarca hapis yatan kumpas mağdurlarını  onlar kadar yaralamışlardır.
Onlar, alınlarındaki lekelerle basın tarihine geçerken, onların hedefindeki gazeteciler çocuklarına onurlu bir ahlak ve cesaret miras bıraktılar.

Gezi Direnişinde gördük;
Gencecik, kültür yüklü,  ellerinde gül ya da kitapla şiddetin ”Ş” bilmeyen gençlerin üzerine
tomalarla tazyikli su, tam gözlerine gelecek yakınlıkta sıkılan biber gazlarına rağmen onları yıldıramadılar.
On dört yaşında, bir elindeki ekmeği görmeyip cebindeki  misketi  bomba sayılarak  kurşunlanan çocuğun acısına bile katlandılar.
Şiddete karşı kımıldamadan”Duran adam” figürüyle,
 Biber gazını umursamadan dik duran ”Kırmızı elbiseli kadın”  duruşuyla, dosta düşmana şapka çıkarttılar.
İktidara yaranmak için sözde ”demokrat, sözde solcu ” siyasetçiler bile o gençleri anlayıp peşlerinden gitme cesaretini  gösteremediler.
Anlı-şanlı kanallar o gençlerin onurlu direnişini karartmak için Penguenleri gösterdiler.
Bugün Türkiye medyasının büyük bir kesimi, patronlarının ticari çıkarları için iktidarın çamaşır makinesi olmuşlardır.
Medyanın masrafını; kadın-erkek pazarlama, ıssız adalarda dişili – erkekli uçuklukları kafalarındaki müstehcen fantezilere tutsak zavallıların izlediği programların reklam alma peşindeyken, onlara ses çıkarmayan ahlak bekçileri, sadece düşünceyle savaşmaktalar.

Amiral Gemisi sayılan Hürriyet Gazetesinin ve görsel medyasının,  sermayesinden fazla vergi cezasını göze alamayınca teslim bayrağını çekti.
Sonra damatlar elbirliği ile Amiral gemisini dinamitleyip güle oynaya tamamen batırdılar.
Kim ne derse desin Hürriyet Gazetesi gerçekten, yazarlarıyla Türkiye için önemli bir gazeteydi.
Her kesimden yazarlarıyla en çok okunan gazeteydi.
Haber Türk, Show, NTV,  ATV, Kanal D’ de yayınlanan tartışma programları ya kaldırıldı, ya da iktidar yanaşması oldu.
Halkın vergileriyle beslenen TRT iktidarın propaganda aracı olma yanında sözde Prof, din adamlarınca altı yaşındaki kızların evleneceği fetvaları veren Suudi rejimi savunucu oldu..

Atatürk’ün adını verdiği, teröre, emperyalizmin tetikçilerine kurban veren Cumhuriyet Gazetesi bir dönem AKP’nin yılmaz savunucusu, yetmez ama evetçi birinin Atatürk’le Tayyip Erdoğan’ı benzeştiren birine kucak asması bize gösteriyor ki; 
Batan sadece Amiral Gemisi değil.
Ama ne yaparlarla yapsınlar her kapatılan kanal, her tutuklanan gazeteci yerine sosyal medya’da direnenlerin sayısı artmakta, sorunları her yere, her eve taşıyacaklardır.

Gelecek  kurnazların, zorbaların değil, doğruların, aydınların olacaktır.
Tarihe bakın, her dönemin  diktatörlerinin hurdalıklarıyla doludur…

24 Ocak 1993 yılında katledilen HDF’in onur üyesi korkusuz gazeteci Kalpaksız  Kuvay-ı  Milliyeci UĞUR MUMCU’YU saygıyla özlemle anıyoruz!

Yıldız AKALIN

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.