0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

BAŞKANLIK OLMAZSA ÜLKE BÖLÜNÜRMÜŞ, HADİ CANIM SEN DE

Başbakan Binali Yıldırım, AKP İstanbul Danışma Meclisi’nde konuşmuş bugün ve bakın ne demiş?

„Diyoruz ki; cumhurbaşkanı artık halk tarafından seçilmiştir ve siyasi sorumluluğu vardır. Anayasada sorumsuz olarak yazılması bu gerçeği değiştirmez. Bunun için başkanlık sistemi de dahil anayasamızda ihtiyaç duyulan yasama, yürütme, yargı ile ilgili değişiklikleri gelin birlikte gerçekleştirelim. Mecliste konuşalım ama; yetmez. Işi sahibine götürelim. Gençler sizi kıracağımıza kafamızı kırarız. Gençler Türkiye’nin geleceğidir. Ne istiyorsanız onu yapacağız. Geçenlerde MHP Genel Başkanı Bahçeli dedi ki; Bu iş böyle yürümüyor. Ya gelin parlamenter sistemi güçlendirelim ya da bunu istemiyorsanız bu fiili durumu düzeltelim. Doğru söze ne denir? Eyvallah. Biz dedik ki; buyurun gelin bu durumu düzeltelim. Millet bunu bekliyor.  Başkanlık gelmezse Türkiye’nin bölünme riski vardır. Başkanlık üniter yapıyla olacak. Hiç kimse başkanlık eyalet sistemini getirecek, bölünmeyi getirecek diye yalan tevziratlarda bulunmasın. Türkiye artık koalisyonlarla yönetilen zayıf iktidarlar dönemini geride bırakacak. Başkanlık sistemini ben daha önce milletimiz daha iyi anlasın diye şöyle anlatıyordum. Başkanlık sistemi ile belediye başkanlığı arasında bir fark yok. “

İtalik olarak altını çizdiğim tümce bu açıklamanın püf noktasıdır ve palavradır.

Neden mi? Bunun palavra olduğunu başkanlıkla yönetilen iki ülke örneği vererek kanıtlayalım da palavra olduğu, asparagas olduğu anlaşılsın.

Bölünme olmadan başkanlık sistemiyle yönetilen tek ülke yok dünya haritasında. Onlar bana tek örnek göstersinler ben de tükürdüğümü yalayayım.

İlk örneğim Avrupa’dan; Fransa.

Fransa, yönetim olarak 26 bölgeye ayrılmış bir ülkedir.

Bu bölgelerin 21’i Fransa’nın Avrupa anakarasındadır. Biri Korsika Adası ‘nda, dördüyse Fransa’nın denizaşırı topraklarındadırlar.

Bu bölgelerin meclisleri vardır. Bölgeleri bölge meclisleri yönetirler.

Bu bölgeler şunlardır: Auvergne, Limousin, Bourgogne, Centre, Île-de-France, Haute – Normandie, Basse-Normandie, Bretagne, Pays de la Loir,Poitou-Charentes, Aquitaine, Midi-Pyrénées,Languedoc-Roussillon,Provence-Alpes, Côte d’Azur, Rhône-Alpes, Picardie, Champagne, Ardenne, Lorraine, Alsace, Franche-Comté, Nord-Pas-de-Calais, Corse, Akitanya ,Auvergne,  Aşağı Normandiya, Bourgogne, Bretanya ,Merkez, Champagne-Ardenne,Korsika, Franche-Comté, Yukarı Normandiya, Midi-Pyrénées, Nord-Pas de Calais,  Pays de la Loire, Poitou-Charentes
İkinci örneğimiz ABD. Başkanlık sistemiyle yönetilen en ünlü ülkedir ABD. Bakın orada bu sistemde ülke kaça bölünmüş? 

Alabama, Alaska, Arizona, Arkansas, Batı Virginia, Colorado, Connecticut, Güney Dakota, Kuzey Dakota, Delaware, Florida, Georgia, Güney Karolina, Hawaii, Idaho, Illinois, Indiana, Iowa, Kaliforniya, Kansas, Kentucky, Kuzey Karolina, Louisiana, Maine, Maryland, Massachusetts, Michigan, Minnesota, Mississippi, Missouri, Montana, Nebraska, Nevada, New Hampshire, New Jersey, New Mexico, New York, Ohio, Oklahoma, Oregon, Pensilvanya, Rhode Island,Teksas, Tennessee, Utah, Vermont, Virginia, Washington, Wisconsin, Wyoming.

Ben 50 eyalet saydım. Ya siz?  

Bir de adaları var ABD’nin: Amerikan Samoası, Guam, Kuzey Mariana Adaları, Porto Riko, ABD Virjin Adaları, Baker Adası, Howland Adası, Jarvis Adası, Johnston Atolü, Kingman Resifi, Midway Adası, Navassa Adası, Palmyra Atolü, Wake Adası.

Her birinin kendi meclisi ve hükümeti var bu eyaletlerin.

Yani Binali ya da İnali; bölgelere ve eyaletlere ayırmadan, o bölgelere ve eyaletlere özyönetim hakkı tanımadan olmaz başkanlık sistemi.

O da yetmez. Güçler ayrılığı ilkesi de olmazsa olmazıdır bu sistemin.

O üç “Y” yi; yasamayı, yürütmeyi ve yargıyı ayıracaksın. Buna günümüzde dördüncü bir güç daha ekliyorlar demokrasinin kurum ve kurallarıyla yönetilen ülkeler. Oda basın/yayındır. 

Güçlerin birleştirildiği sistemlerde onun adı diktatörlüktür. Sizin Reis’in sizden istediği işte tam da budur.

Güçlerin tümünü birleştirerek eline geçirmek ve ülkenin tek hâkimi, tek egemeni olmak.

Sizin istediğiniz, bizim karşı çıktığımız da budur.

O iş sizin boyunuzu epey bir gıdım aşar be Binali!

Yol yakınken vazgeçin bu sevdadan!

Hasan Arslan