BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ

ABONE OL
18:15 - 01/10/2020 18:15
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ

Basın özgürlüğünü büyüteç altına alınca, ilk akla gelen gazeteci Uğur Mumcu’dur. Berlin Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD), Halkçı Devrimci Birliği (HDB) ve Tiyatrom birlikte hazırladıkları etkinlikte gazeteci, araştırmacı yazarı 24 Ocak 2015 tarihinde andı. Toplantıyı hazırlayan dernek başkanlarından başka Almanya Gençlik Birliği başkanı konuşmalarında günün önemini her yıl olduğu gibi tekrarladı. Gösterilen dia ve video gösterileriyle ve müzikle günün anlamı ve tarihi göz önüne getirerek, hafızalarda canlandırdılar. Bu bilgiler az sayıda olan gençler için ilk bilgilendirmeydi.
Uğur Mumcu 24 Ocak 1993 tarihinde öldürülmüştü. O, öldürülen ne ilk gazeteciydi, ne de son olacaktı. Türkiye’nin karnesi hiçte içaçıcı değil, sayıları oldukça yüksek olan öldürülen gazetecilerin ortak yanları, benzerlikleri vardı. Hepsi yazdığı alanda yetkin, aydınlanma çağı öncüleriydi. Tam bağımsızlık ilkesine bağlılıklarını gösteren ciltler dolusu eserler bıraktılar.
Laîklik inancını, güçlü kişilikleri ile bir bayrak gibi taşıdılar, ödün vermediler. Silahları kalemleriydi, bu nedenle anma etkinliği tüm canını yazılarından dolayı kaybeden gazeteciler anılarak yapıldı.
Sesi kulaklarda yankı buldu, halkı onu ve diğer şehit gazetecileri unutmadı. Salonda bulunan katılımcılar, şimdi hep birlikteyiz ne yapmalıyız sorusuna cevap ararken, Gençlik Birliği Başkanı konuşmasında bir soru listesi verdi. Bu şekilde bir konuşmaya ilk defa şahit oldum.
Uğur Mumcu bu gün yaşasaydı ne yapardı, ne derdi? Cevabı bıraktığı eserlerde yazıyor. Her bireyin gazeteci olması, onun gibi davranması mümkün değil. Türk basınından yalnız Hüseyin İşlek vardı.
Bazı katılımcıların disiplinsizliğinden ve salon dışına çıkıp koridorda sohbet edenlerin saygısızlığından dolayı bazı katılımcılar toplantıyı erken terk ettiler. Köy düğünü, meydanı gibi giren çıkan belli olmadı, programı takip etmek imkânsız oldu.
Toplantıyı erken terkeden gençlerle dışarda yaptığım konuşma çok önemliydi. Oldukça değerli ve faydalı önerilerde bulundular.
Türk basını ilgisiz olduğu için değil, etkinliklerin çok fazla olmasından dolayı yetişemiyorlar. Daha fazla dernek biraraya gelerek az, ama öz toplantılar yapmalı. Gazeteci sayısı yalnız Türk basınında değil, genelde bir gazeteci sınırlaması var. Habercilik ve gazetecilik te artık bir sektör oluyor. Genç nesiller, Almanya ve Avrupa’da basın özgürlüğü hakkında bilgi almak istiyor. 

                           
Toplantı Almanca yapılsaydı, Alman basını gelir miydi? Uğur Mumcu Türkiye sınırını aşan bir gazetecidir.
Demokrasisi gelişmiş Almanya, 2014 yılında basın ve medya özgürlüğünde 14. sırada yer alıyor. Tüm çabalara rağmen Türk- ve Müslüman düşmanlığına iyi niyetli insan, kuruluş ve partiler karşı koyamıyor. Basın ve medyanın arkasındaki güçleri anlamakta fayda var. Artık Dünya’da devletleri politikacılardan başka, ekonomik güç idare ediyor.
Gazeteciler sınırları aşarak organize ve kurulan sendikalara üye olmalıdır.
Almanya’da basın ve medya da ekonomik kısıtlamadan nasibini alıyor. Yayınevleri arka arkaya iflas ediyor. Buna internet ilâve edilince, haberleşmenin bir kısmı yön değiştirerek okura ulaşıyor, denebilir.
Medyada çeşitlilik ve çoğulculuk için kurulan Avrupa Basın İnisiyatifi’ne (EİMP) şu anda yedi ülke üye. Almanya’da 75.000 imza gerekiyor ki, hak ve özgürlük önce tüm Avrupa’da sonra Avrupa dışında korunabilsin.
Sosyal Demokrat Partisi’nin (SPD) Federal Meclise getirdiği teklif kabul edilmedi. Gerçek haber alma hakkının gazetecilere verilmesi, bu hakkın kanunlaştırılması esas alınmıştı. O halde derneklerde bir yandan Türkiye’ye yüzünü çeviren bir grup yanında, Almanya-Avrupa’da gelişen basın ve medya haberleriyle ilgilenen gruplar kollar kurulmazsa, birinci neslin kurduğu dernekler dağılmak zorunda kalır.
Türkiye’de 24-31 Ocak arası 22. Defa Adalet ve Demokrasi haftası olarak anılıyor. Bu haftada yitirilen tüm yurtsever aydınlar için çeşitli etkinlikler düzenleniyor. Almanya’da iyi bir organize ie basın ve medya konulu panellerde ikinci nesil aydınlatılmalı, bu mesleği seçmeleri teşvik edilmelidir.
Almanya-Avrupa’da da gazetecilerimize sahip çıkılmalı, daha iyi organize olup duyuruları iyi yapmalı. Bir gazeteci aramızdan ebediyen ayrılınca cenaze merasimine üç beş gazeteci katılmasın. Gazeteciler okurlarına haber ulaştırmaya çalışıyor. Onları korumak için gazeteci, meslektaş olması gerekmez.
Uğur Mumcu, 23 Şubat 1977 yılında Cumhuriyet Gazetesi köşesinde okurlarına umut veriyor. Vur Öldür Yaşatma, başlığı bile, neye karşı olduğunu açıkça gösteriyor. Umut dolu söyleminde, kan dökenlerden bir gün hesap sorulacağına inanıyordu.

Hoşça kalın!

İlter Gözkaya-Holzhey                       

Mutlaka okunması gereken Almanca dergi:
Menschen Machen Medien, Medienpolitische ver.di-Zeitschrift
Pressefreiheit 2014, April 2014 Nr. 3

Avrupa Vatandaşlık Basınözgürlüğü İnisiyatifi (Europäische Bürgerinitiative für Medienvielfalt)
www.mediainitiative.eu /de  

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.