BARIŞMA YOLU

ABONE OL
18:20 - 01/10/2020 18:20
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

BARIŞMA YOLU 

Birey geçmişinde yaşadığı acı veren kötü olayları sonradan bilinçli olarak yaşamazsa ruhsal sağlığı bozulur. Yaşanan travma birikip ruha ağırlık verir. Istırap veren deneyimlere bir maske çekerek beyin kendini korumaya alır, unutmaya çalışır ve hatırlamak istemez.

Hâlbuki ıstırap çeken hemen akabinde terapi yaparsa bilinçaltına itilen acıya tahammül ederken duyguların negatif davranışlara dönüşmesine engel olunabilir. Nefret ve şiddet eylemlerine yer bırakmaz. Şiddet kendine veya başkalarına dönük olabilir. Bugün alınan kararların geçmişle doğrudan ilişkisi vardır. Bu nedenle tarihte yaşananları unutmama ve unutturmama oldukça önemlidir. Hatırlama suçlama amacıyla değil, aynı hataların tekrar edilmemesi için yapılmalı.
Türkiye şu anda Cumhurbaşkanı seçimine odaklanmış durumda. Halk muhalefetten bir politikacının seçilmemesine hizmet eden bir seçim istemiyor. Gösterilen adayın bu göreve layık, toplumu birleştirici olması bekleniyor.
Suçsuz yere yıllarca tutuklu kalanları yalnız bırakmadan, ruhsal tedavileri doğru yapılmalı. Duyguları nefrete dönüşmeden hak aranmalı. Temmuz sıcağında yazlıklar sırayla açılıyor. Komşuların çoğu kaçış ve huzur arıyor. Hiç kimse politika üzerinde konuşmak istemiyor.

Seçim kurallarını mikrofonla Didim Belediyesi okuyor. Bizim Avrupa demokrasisinde yaşadığımız gibi seçmenlerin eline kuralların yazıldığı bir kâğıt dağıtılmadı, talep olması bekleniyor herhalde. Belediye kendisi ses kirliliği yapıyor, seyyar satıcıların biri gelip biri gidiyor, elbette bağırarak.
İkinci Paylaşım Savaşı’ndan sonra Almanya geçmişin ağırlığından kurtulmadan önce tabu yapıldı, yıllar sonra Sosyal Demokrat Parti kökenli Willy Brand’ın Polonya’da tarihi anıt önünde diz çökerek, savaşta uygulanan katliamlar için özür dilemesiyle tarihle hesaplaşması başladı. Bu sene yüzüncü yılını tamamlayan Birinci Paylaşım Savaşı’nda haksız ve insan onurunu ayakla çiğneyen antlaşmalarla İkinci Paylaşım Savaşı’nın tohumları atılmıştı. Harbi çıkaran ülke olarak Almanya suçlanırken, şimdi Birleşik Avrupa Topluluğunda tarihin analizi nesnel yapılıyor. Bu artık Avrupa’da bir daha savaş olmayacağı anlamına gelir. Dünya’da da barışa katkıda daha güçlü davranması gereken bir Avrupa’ya ihtiyaç duyuluyor.
Bireyin geçmişiyle hesaplaşması için yüzyıl beklenmez. Zira insan ömrü toplumların tarihi kadar uzun değildir.
Barışa giden yolu aşan, mutluluğa ulaşım hürriyetini kazanır.
Hissettiğin gibi yaşa, başkalarının çizdiği yoldan ziyade birey kendisi bilinçli yolunu çizecek.  


Walter Kohl’un babası Helmut Kohl uzun yıllar politikanın içindeydi. Üç dönem Başbakanlık görevini üstlendi. Bu arada çocukların durumu, çektikleri sıkıntıları anlama fırsatı yoktu.
Oniki yaşında bir erkek çocuğuna kaçırılırsa ne yapacağı, nasıl davranacağı öğretiliyordu. Polisle okula gidiyor, polisle okuldan alınıyordu. Evinin etrafında tüfeklerle beklenen bir çocuğun, normal ruhsal yaşamı olamaz.
Öğrencilerden gördüğü kötü davranışlar çocuğu içten yaralıyordu. RAF terör örgütüne karşı kaçırılanları Devlet kurtarmak için teröristlerin isteklerine boyun eğmedi, öldürülmelerini kabullendi. Küçük Walter işte bu korkuyla büyüdü. Otoriter bir baba terbiyesi alan bir erkek çocuk Kafka’nın babasına yazdığı mektupta değindiği gibi kendine güvensiz, bir hiç olduğu düşüncesine teslim olan, her an ezilmeye hazır bir solucana benzer. Walter Kohl, kendi geçmişinden hareket ederek çizdiği mutluluğa giden hürriyete nasıl kavuştuğunu anlatıyor.

Kendi kendine bilinçli bir şekilde terapi uygulamış, başarısını okurlarıyla paylaşıyor.
Bu metotta baba konuşmuyor, geçmişinde yapılan hataları kabul etmiyor. Oğlunun sorununa bir açıklama yapmıyor. Bu durumda yazar kendi içinde bireyin barışa erişmesi mümkündür, diyor.
Kitap çok sade bir dille yazılmış, okurla sohbet eden bir ifade kullanılmış.
İki ana hatta işleniyor birinci bölüm, mutluluğa ulaşma hürriyeti. İnsan her gün saçını tarıyor, düzeltiyor, ama neden gönlüne kalbine çeki düzen vermiyor? Yaşam seninle konuşuyor, dinlemeyi öğren. Geçmiş, şimdiki ve gelecek zamanın birbiriyle olan ilişki ve bağlantısı. İnanmadığımız halde davranış gösteririz. Pozitif duyguya ulaşma. Hür olmak isteyen şahıs, hürriyetini kendisi eline almalıdır.

İkinci bölüm, barışmaya giden yolda ruh nefes almalı, ne istiyorsa hepsini masaya sergilemeli, yani not almalı. Sorunları çözümde gereken enerji. Kendinle barışma, günlük hayatta kullanılacak esas alınan gücün kaynağı. Rahat duygularla kavga kültürü kazanma. Gerçeği kavrama ve kabullenmeyi öğrenme zorunluğu. 
Kitabı okuyunca okur, kendini olumsuz anıların negatif etkisinden kurtarma ilkeleri çıkaracaktır.

İnsanlar kendi tarihlerini kendileri yaparlar ama bunu keyfi,
Kendilerinin seçtiği koşullar içerisinde değil, doğrudan kendilerine verili ve geçmişten miras kalan koşullar içerisinde yaparlar.                       Karl Marx

İyi Okumalar!

İlter Gözkaya-Holzhey                           

İlhâm aldığım kitap:
Walter Kohl, Leben, was Du fühlst.
Scorpio Verlag, 2013, 2. Auflage,
ISBN 978-3-943416-8                                         

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.