BARIŞ İÇİN

ABONE OL
18:47 - 01/10/2020 18:47
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Ülkemizi etnik ve mezhepsel temelde yeniden tasarlamak isteyen emperyalizm, bu amaç için çok sıkı çalışmaktadır. “Barış için Özgürlükçü Demokrasi” adı altında oluşturulan metin, 111 kişi tarafından imzalanmıştır. Bu bildiride imzası bulunan bazı kişilere şaşıranlar olmuştur mutlaka. Ancak emperyalizm işini şansa bırakmaz, mutlaka bir yol bulur kendi çıkarı için; ihaneti ulusalcı gözükenlere yaptırır…

Barış için 111 imzalı metinde, PKK terör örgütünün silah bırakmayacağını açıkça ilan etmesi görmezden gelinerek, PKK-BDP tezleri desteklenmektedir. Türk Milleti ve Türk Vatandaşlığı kavramının anayasadan çıkarılması öngörülmektedir. Türkçe dışındaki dillerde siyaset yapılabilmesi talebine yer verilerek, parlamento çalışmalarını Türkçe dışındaki dillere açma girişiminde bulunulmaktadır. PKK terör örgütü başının yeniden yargılanarak, salıverilmesi sağlanmaya çalışılmaktadır. Yerel yönetimler yerine, yerel iktidarlardan söz ederek federasyonun yolu açılmaktadır.

Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli; ‘özgün kültür birikimi’ne sahip olamayan, Atatürk’ün miras bıraktığı akıl ve bilim yolundan payını alamayan ama kendilerine aydın diyenler, bu imzalarıyla AKP ile PKK terör örgütüne ve bu sürecin ardındaki emperyalist güçlere hizmet etmektedirler.

Analar ağlamasın, barış gelsin diyenlerin, barış için 111 imza verenlerin akıllarına, güneydoğudaki ağalık sorunu ve yapılması gereken toprak reformu hiç gelmemektedir. Özellikle güneydoğu bölgemiz başta olmak üzere ulusal tarım ve hayvancılık projelerine önem vermeden, sosyal devlet ilkesiyle çelişen uygulamaları görmezden gelerek, sadece barış diye diye emperyalizmin çıkarlarına hizmet ettiklerini görememektedirler.

Bu bildiride CHP’nin 15 milletvekili ile 7 parti meclisi üyesi ve gençlik kolları başkanı olmak üzere 22 üyesinin imzasının olması, parti içinde ve toplumda sıkıntı yaratmıştır. Bu bildiriyi imzalayan CHP üyeleri, Cumhuriyet Halk Partisi’nin temel ilkelerini çiğnediklerinin farkında değiller midir? Basına yansıyan haberlere göre CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Aydınların hazırladığı bir metne saygı duyacağız. Aydınlar, sanatçı ve akademisyenler Türkiye’de barışın olmasını istiyorlar” sözleriyle, bu bildiriye sahip çıkmıştır.

CHP’li sadece yedi milletvekili bu bildiriye karşı çıkarak, “Birliğe Çağrı” başlığı altında ortak bir açıklama yapmışlardır. Açıklamalarında “Türkiye’nin yaşadığı bu son derece zor ve kırılgan süreçte, partinin birlik ve bütünlüğünün ancak CHP ilke ve politikalarına bağlı kalınarak sağlanacağına inanıyoruz” diyerek, sorumluluklarını göstermişlerdir. Ancak diğer milletvekilleri suskunluklarını sürdürmektedirler.

Sözde barış için bunlar yaşanırken TBMM’deki dört parti, kendi barışları ve gelecekleri için milletvekillerine büyük ayrıcalıklar getiren öneriyi 12 grup başkan vekilinin imzasıyla TBMM Başkanlığı’na sundu. Toplumdan yoğun tepki gelince önce MHP, sonra CHP ve BDP’nin imzalarını çektiği, ancak komisyondan geçen bu öneri, genel kurula gönderildi. Ülkemiz bölünmenin, parçalanmanın, Suriye ile savaşın ve iç savaşın eşiğinde iken, dört partinin ortak imzalı önerisi gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet olarak değerlendirilmelidir. Toplum yararına olumlu hiçbir şey yapmayan siyasi partiler, sadece kendi ceplerini ve kıyak yaşamlarını düşünmektedirler.

Hatay Reyhanlı’da yapılan, hiç inandırıcı olmayan resmi açıklamalara göre yaklaşık 50 kişinin ölmesi ve 100 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan provokasyon CIA, MOSSAD, AKP ortak yapımıdır. Emperyalist güçlerin çıkarları uğruna Türkiye’yi Ortadoğu bataklığına bilerek sokanların ceremesini suçsuz insanlar çekmektedir. Siyasi iktidar tarafından Reyhanlı, kendisine Özgür Suriye Ordusu adını veren silahlı çetelerin üssü haline getirildi. İslamcı çeteler Suriye’de birçok kez bomba yüklü araçları kullanarak insanları öldürdü. Bu olayların faillerini siyasi iktidar, Reyhanlı gibi sınıra yakın ilçelerde ağırlamaktadır. Dökülen kandan AKP sorumludur. Bu gerçeği çekinmeden haykırmalıyız ve BOP eş başkanına haddini bildirmeliyiz.

Barışa her zaman, her yerde ve özellikle günümüzde ivedilikle gereksinim vardır. Emperyalizmin kucağında oturarak, komşularla sıfır sorun politikası diyerek, ülkemizi savaşın eşiğine getiren siyasi iktidarın kulağına Mustafa Kemal Atatürk’ün “Yurtta barış, dünyada barış” sözü küpe olmalıdır…

Suay Karaman
Tüm Öğretim Elemanları Derneği (TÜMÖD) Genel Sekreteri

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.