BAHÇEYE KONDU BİR ALİKOPTER

ABONE OL
18:00 - 01/10/2020 18:00
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

BAHÇEYE KONDU BİR ALİKOPTER

27 Mayıs 1960 darbesinden sonra ülkeye bir cumhurbaşkanı seçilecektir. Çünkü; ihtilâl öncesi cumhurbaşkanı olan Celal Bayar tutuklanmıştır. Yargılanacak ve cezalandırılacaktır.

Askerler bu makama Genel Kurmay Başkanı Cemal Gürsel’in getirilmesini istemektedirler.

Ancak; AP (Adalet Partisi) bu makam için Bağımsız Samsun Senatörü Ali Fuat Başgil’i aday gösterir.

İstanbul’dan Ankara’ya gelen Başgil’i askerler karşılarlar ve onu kalacağı otele değil, bir cipe bindirerek Etlik’e götürürler ve ondan adaylıktan çekilmesini isterler.

“Etlik’te yeriniz hazırdır. Belki de orada gömülebilirsiniz.” denilerek konunun ciddiyetini bu akıl almaz öldürme tehdidiyle anlatırlar kendisine.

Bu tehdidi yapan General Sıtkı Ulay’dır.

“Seçildiğiniz anda Cumhurbaşkanı töreni için toplarınız atılmayacaktır. Sizi Cumhurbaşkanlığı arabası alıp Köşk’e götürmeyecek, aksine bir cipe bindirilerek Etlik’e götürüleceksiniz; orada yeriniz hazırlanmıştır. Belki de Etlik’te gömülebilirsiniz.”
Bu tehditten sonra Başgil; senatörlük yeminini bile etmeden terk eder ülkeyi. İsviçre’ye yerleşir.

Şu adları anımsayacaksınız: Memduh Tağmaç, Faruk Gürler, Muhsin Batur, Celal Eyiceoğlu.

Bunlar; 12 Mart 1971 Muhturası’nı veren silahlı kuvvetlerin komuta kademesidir.
Bu dörtlü, o zaman Orgeneral Faruk Gürler’in cumhurbaşkanlığına seçilmesini dayatmaktadırlar Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne.

Bu dayatmaya boyun eğmeyen meclis cumhurbaşkanlığına yine bir askeri Oramiral Fahri Korutürk’ü seçer.

Faruk Gürler’in yüreği bu yenilgiyi kaldıramaz ve aradan çok geçmeden yaşama veda eder.

12 Eylül askeri cuntasının subayları, Genelkurmay Başkanı Kenan Evren, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Nurettin Ersin, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Tahsin Şahinkaya, Deniz kuvvetleri Komutanı Oramiral Nejat Tümer ve Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Sedat Celasun ‘dur.

“12 Eylül’ün Beşi Biryerdesi” olarak tarihe geçtiler bu cuntacılar.

Bu Beşibiryerde; “Gelen gideni aratır” atasözümüzü doğrularcasına, hem de öyle bir arattı ki önceki darbeleri, öyle böyle değil.

“Asmayalım da besleyelim mi?” o Beşibiryerde’nin başındaki diktatör Kenan Evren’den miras kaldı siyaset literatürüne.

Onlar da cumhurbaşkanlığı için Kenan Evren’i dayattılar ve %92 oy oranıyla da seçtirdiler.

Size yukarda çok özetleyerek anlattığım bu olayların aklınıza neyi getirdiğini ya da getireceğini biliyorum.

Günümüzde görev yapan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, yanına görevdeki cumhur başkanın sözcüsünü de alarak, atlar devletin helikopterine ve adı cumhurbaşkanlığı adayları arasında geçen 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün evinin bahçesine konar bir acı kahvesini içmek (!) için.

Bu acı kahve içme emrini orduların başkomutanı cumhur başkandan almıştır.
Eeee; atalarımız boşuna “Emir demiri keser.” dememişler.

Sıkıysa gitmesin! Sıkıysa içmesin Gül Abdullah’ın acı kahvesini düz lise çıkışlı genelkurmay başkanı orgeneral.

Dolma oyacağı elde.

Adamı dolmalık kabak gibi oyarlar.

Bu; bir acı kahve içmeye gelen davetsiz konuklardan sonra Gül Abdullah da terk edip ülkeyi bir yerlere tüyer mi bilemem?

Eğer öyle bir niyeti varsa benim aklıma ilk gelen ülke de Suudî Arabistan.

Ora olmazsa United Kingdom.

Artık kendisi versin kararını ya kırk katır ya kırk satırdan önce.

Hasan Arslan

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.