0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

31 Mart yerel seçimleri sonuçlarına göre özellikle büyük kentlerde AKP, mutfaktaki yangının ve sözcülerinin saldırgan konuşmalarının bedelini ağır şekilde ödedi. Böylece bu seçimin tek yitireninin Tayyip Erdoğan olduğu söylenebilir. Çünkü her ilde belediye başkan adayları değil, sürekli olarak kendisi ön plandaydı.

Belediye başkanlığı seçim sonuçlarına göre ittifak yapanlar kazanmıştır ama partilere tek tek baktığımızda kazanan yoktur. Henüz resmi olmayan sonuçlara göre CHP, Ankara, İstanbul, Adana, Mersin, Antalya gibi kentleri ittifak sayesinde kazanmıştır. AKP ise, Ankara, İstanbul ve Antalya anakent belediye başkanlıklarını yitirerek, büyük yara almıştır. Üstelik bazı belediye başkanlıklarını da ittifak yaptığı MHP kazanmıştır.

Buradan çıkarılacak sonuçları şöyle sıralamak olasıdır:

• Seçmen tercihinde ekonomik çöküntü ön sıradadır,
• Seçmen tercihinde ülke bütünlüğünün korunması önemlidir,
• Verilen oylar tepki oyudur, kalıcı değildir,
• Saldırgan, itici söylemlerde bulunmak ve iftira atmak geri tepmiştir,
• Seçimin yitireni AKP’dir ve dolayısıyla panik başlamıştır,
• Bu sonuçlara göre toplumsal bir kargaşa olmaz,
• Bu seçim sonucu, Türkiye’nin yeniden parlamenter rejime dönme tartışmalarına yol açmalıdır.

Anakent belediyelerindeki bu olumlu değişiklikler mutlaka topluma rahat bir nefes aldıracaktır. Mart’ın sonu bahar ama ülkemizi bekleyen büyük sorunlar var. Bugünkü iktidar ve muhalefet ile bu sorunları aşmak olanaksızdır. Özellikle ana muhalefet partisinde Atatürk ilke ve devrimlerine bağlı, tam bağımsızlık ve emperyalizm karşıtlığında buluşan, yurtsever bir kadronun göreve gelmesi gerekir. Benzer kadrolar, diğer siyasi partiler için de gereklidir.

Şu anda kritik olan İstanbul anakent belediye başkanı seçimi için CHP genel başkanı 48 saat uyumayın talimatı vermiştir. Eğer 16 Nisan 2017 anayasa değişikliği halk oylamasında kendisi Yüksek Seçim Kurulu’nun önüne gelseydi, bugün birçok şeyin daha farklı olacağı belliydi.

Oyların sayımı sırasında özellikle İstanbul için Anadolu Ajansı’nın veri girişi yapmaması dikkat çekmiştir. Ulusal kurtuluş mücadelesinin halka ve dünyaya doğru bir şekilde aktarılması için Mustafa Kemal Paşa’nın kurduğu Anadolu Ajansı’nın, böylece siyasi iktidarın borazanı konumuna düştüğü tekrar kanıtlanmıştır.

Bundan sonra toplumu germeden, bıktırmadan, düşmanlık diline son vererek politika üretmek gerekir. Çünkü ülkemiz hem siyasi, hem de ekonomik olarak büyük sorunlar yaşamaktadır. Bu sorunlar kavgayla değil, barışla aşılabilir. Mart’ın sonu bahar, topluma iyi gelecektir ve umutların yeşermesine yarayacaktır.

Suay Karaman