AYMAZLIK-İHANET VE DEMOKRASİ

ABONE OL
18:13 - 01/10/2020 18:13
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

AYMAZLIK-İHANET VE DEMOKRASİ


Ne acıdır ki aymazlık, aptallık, ihanetle beslenen devlet modeli ülkemizin her katmanına yerleşmiş durumdadır.
Bunun sorumluları sadece küresel kapitalizmin refahlarını sahipsiz bırakılmış ülkeleri sömürerek sağlayan dış güçleri göstermek kolaycılığa kaçmaktır.
Elbette küreselleşmeyi sadece kapitalizmin sömürme özgürlüğü olarak dayatan küresel kapitalizmin, her geçen gün artan acımasız ve doyumsuz gücünü, yalnız ekonomik zenginliğinden değil, biat eden mazlum ulusların işbirlikçi iktidarlarının katkısı da yadsınamaz.
Hani sıklıkla vurgulanan Henry Kissinger’in;
”Biz içimizdeki hainleri hemen yok ederiz Ama başka ülkelerin hainlerini destekleriz.” Sözü küresel kapitalizmin bilinen ilkesidir.
Hangi ülkelerdeki yöneticiler, politikacılar, krallar, başbakanlar, cumhurbaşkanları küresel kapitalizmin beğenisini alıyor, yolsuzlukları, hukuksuzlukları, hoş görülüyor, korunuyorsa o kişi ve yöneticiler Kissinger’in vurguladığı hainlerdir.
Erbakan, 2007 yılında Londra’da yayınlanan bir gazetede Erdoğan’ı şöyle anlatıyordu:
”Tayyip, bu partiyi tek başına kurmadı, aldığı emirlerle kurdu. Peki Erdoğan niçin bu projenin kuklası olmayı kabul etti? Çünkü makama, paraya ve liderliğe zaafı var.”
ABD’nin güvenlik danışmanı Zbigniew Brezinski; ”İslam dünyasında iki tip insana rastlarsınız; Ehli dünya olanlar, gerçek dindar olanlar.”
AKP genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş Erdoğan için: ”Harun gibi geldiler, Karun oldular.” Demesine rağmen AKP’ye sığınması onun Ehli dünya’yı seçme iradesidir.
Ülkeler küresel kapitalizme biat etmediyse bertaraf edilmektedir.
Libya, Suriye,Irak, Yemen, İran, Türkiye küresel kapitalizmin Büyük Orta Doğu (BOP) ve Kuzey Afrika Projesinin yaşama geçirilebilmesi için bertaraf edilmeleri gerekli ülkeler sayıldığı için o ülkelerde işbirlikçiler arandı.
Türkiye’de Erbakan’ın siyasal İslam partisi projeye karşı çıktığı için parçalandı.
Projeye Ecevit’te karşı çıktığı için MHP yardımıyla hükümet erken seçime götürüldü AKP projenin uygulayıcısı, Erdoğan’da Eş Başkan olarak iktidara getirildi.
Irak, Libya, ve Suriye’ye emperyalizmin silahlı güçleri saldırdı, Irak parçalandı, Saddam idam edildi. Kaddafi, AKP’nin katkısıyla linç edildi.Libya iç savaşla birbirini katlediyor.
Petrolüne ve yeraltı zenginlik kaynaklarına küresel kapitalizm tarafından el konuldu.
Suriye, El Nusra, El Kaide, IŞİD gibi dinci terör örgütlerinin Katar, Suudi Arabistan’ın para ve silah desteği Türkiye’nin lojistik desteği ve Erdoğan’ın özel vurucu timi MİT yardımıyla gönderilen silahlara rağmen yıkılmadı.
Bu terör örgütlerine gönderilen silahlar nedeniyle Türkiye savaş suçlusu konumundadır.
Yemen’e Suudi Arabistan saldırdı, Türkiye destekledi.
İran’a saldırmaya cesaret edemediler.
Bugün TBMM içerisinde halkın oylarıyla seçilmiş siyasi partilerin demokrasi anlayışlarında önemli çelişkiler vardır.
Bir ülkede demokrasinin varlığı siyasi partilerin parti içi demokrasiyi uygulamasıyla doğru orantılıdır.
Parti içi demokrasiyi yerleştirmeyen partilerin ülkeye demokrasiyi getirmesi ve uygulaması olanaklı değildir.
HDP, İmralı’nın, Kandil’in buyruklarına karşı koyabilir mi?
Mecliste bulunan üç partinin milletvekilleri liderleri tarafından seçildikleri için biat etmeyi baştan içine sindiren kişilerden oluşmaktadır.
CHP, milletvekilleri ve genel başkanı bile ön seçimle aday olması demokratik bir tavırdır.
Parti içerisinde çok seslilik zaaf değil düşünce özgürlüğünün gereğidir.
Elbette, partinin ideolojik ilkeleri ve parti tüzüğüne aykırı olmama koşuluyla düşünce üretecek ve tartışma olacaktır
AKP, kurulduğu günlerde çıkar veya inanç, cemaat ittifakı çerçevesinde yürütülen ortaklık, sonraları tek seçici RTE’nin seçtikleri meclise girebilmişlerdir.
Cumhurbaşkanı seçildikten sonra parti başkanlığını yürütmüş, anayasal suç işlemekten çekinmemiştir.
Haziran seçimlerinde dört yüz milletvekiliyle padişah başkan olma umudu tükenince vurgun yemişe dönmüştü.
Özel misyonlu Bahçeli’nin yardımıyla meclisi çalışamaz duruma getirmiş ve Türkiye’yi savaş bataklığına sokmaya cesaret edebilmişlerdir.
MHP ne istediğini bilemeyen bir liderin tutarsız kararları ile halk iradesi Erdoğan’a teslim edilmiştir.
Bahçeli’ye karşı aday olanlar sille tokat dövülerek hizaya getirilmiştir.
Hiç bir öneride bulunmadan, Erdoğan’a hem hakaret ederek, hem gerektiğinde önüne yatarak seksen milletvekili çıkarmak muz cumhuriyetinde bile olamaz ama Türkiye’de oluyor.
Tekbirler getirerek çekik gözlülerin alayını Çinli sayıp turistlere bile saldırmayı hoş gören Bahçeli, insan beyni, insan ciğeri yiyen eli palalı IŞİD canileri görmemesi onun fıtratındadır.
Dün Milliyetçi Cephe ekseninde Sivas’ta, Çorum’da, Maraş’ta mezhep katliamını yapanlar, pırıl pırıl üniversite gençlerini tel askılarla boğanlar bunlar değil miydi?
Bıyık kestirmekle, beyaz çorap giymeyi yasaklamakla değişim olmaz.
Bugün dökülen her kanın lekesi alınlarından asla silinmeyecektir.
Dökülen her damla kandan çıkar sağlayanlar
Mutlaka hesap vereceklerdir.

Yıldız AKALIN

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.