0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Aydınlanma yolunu tercih etmiş, tarihini tarihsel materyalizm gereği ileriye taşımak isteyen hiçbir toplum geçmişteki siyasal ve ekonomik sistemine dönüşü isteyemez arzulayamaz, arzularsa bunun adı gericilik olur.

İnsanlığın kendi etkisiyle oluşmuş olayları yazmasına tarih denir. Tarih bir bilimdir. İnsan tarihini yazamadığı öncesi dönemine de tarih öncesi deniyor. Hangi toplum daha erken uyanmışsa, tarihini yazmaya da o kadar erken başlamış oluyor. Bu anlamda Türklerin uyanması oldukça geç başlıyor. Osmanlının son yüzyılında kıpırdanma başlamış ama, aydınlanmanın çoğu elementlerinde olduğu gibi Türk Tarihi ile ilgili bilimsel bir yazılım başlatılmasını ve kurumsallaşmasını Atatürk gerçekleştiriyor.

Tarih bir toplumda neden önemli?

Toplumun geçmişini irdeleyerek geleceğine yön vermenin bilimsel dayanağı tarihtir de ondan çok önemlidir tarih. 

18. yüzyıl aydınlanmanın beşiği Avrupa’nın tarihi bu anlamda eskidir.

1789 Fransız Devrimi tarihi bir dönüm noktası bir olay, sonuçları ise bilimsel açıklanması gereken tarihsel bir olgudur ve tarihsel olguları açıklamak üzere düşünce doğmaktadır. Her şey birbirini tamamlayan nesneler.

Batıda yaşanan hangi tarihsel olguların üzerine toplumun yapısallığı tartışılmaya başlandı?

Fransa Devrimine neden olan toplumun sosyal ve ekonomik koşullarının neler olduğunu bilmeden devrimi anlayamayız. (Tarih birilerinin keyfiyetine göre yazılmaz; Fransa’da zulüm 1789’da başladı’’ diyebilenin aklına şaşarım.)

Fransa aydınlanmasının tamamlanmadığını, sınıf mücadelesinin devam ettiğini, sadece sömüren sınıfın değiştiğini, Fransa Devrimi’nin hemen ertesinde Fransız sosyalistleri de söyler ve bu değişim adı: Kapitalizm (Yeni evrimleşmiş adıyla neoliberalizm.)

Fransa Devrimi’nin ertesinde toplumbilimciler toplumsal gelişimlere tanımlama getirirler; en önemlilerinden biri sosyolog Auguste Comte’nin bilimsel bilgi üzerine tanım getirdiği pozitivizm. Pozitivizmin Fransa’nın laiklik gelişiminde çok önemli katkısı olmuştur. Akla dayalı, bilimsel yöntemi izah etmesi teolojik ve metafizik olarak adlandırdığı aşamalarından sonraki toplum yapısına getirdiği tanım laik toplum tanımlamasına bilimsellik kazandırır. Bilim insanı Server Tanilli Comte’ ye atıfla; ,, İnsan bilimlerinde de büyük gelişmeler olmaktadır, özellikle tarihte böyledir. Durağan bir tarih anlayışı yerine, Dinamik bir tarih anlayışı geçmektedir.’’ diyor.

Ortadoğu’da miadını doldurmuş bazı zorba yönetimlere karşı doğan Arap Baharı adı altındaki hareketleri, Türkiye’de ki Gezi Olayları ve Fransa’da ki Sarı Yelekliler eylemlerini değerlendirirken, her toplumun kendine özgün koşullarına göre geliştiğini ve nereye gideceğini bu anlamda öngörmek olanaklıdır. Ve gelişen toplumsal gerçekliğe göre mücadeleyi bilimsel yöntemle sürdürmeli…

Zekeriye Uçar