0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Küçük Kaynarca Anlaşmasının bir maddesi ile başlayalım yazımıza.

17 Temmuz 1774 tarihinde imzalanan ve henüz tahta yeni çıkan I. Abdülhamit tarafından tasdik edilen antlaşmanın bir maddesi şöyle;

-Rusya, Osmanlı topraklarındaki Ortodoksları daimî surette himaye edebilecektir!

Anlaşma bitmiş bitmemiş, geçmiş geçmemiş meselesi değil buradan çıkartılacak ders. Rusya 1774 senesinde Türkiye’deki Ortodokslar ile siyasi anlamda ilgilenmiştir.

Bugün bizim siyasilerin yaptığı siyasal İslam tarzı bir seçim çalışmasını düşünün, sonra gidin 250 sene öncesine hepsi bu.

Tabii ki virüs meselesi ortalıkta iken, işsizlik yüksek ekonomi yavaş iken hangi akılsız hatırlattı ise yine Ayasofya gündeme getirildi siyasiler tarafından.

“Ortodoksluk meselesi”, Rusya’da her geçen gün biraz daha derinleşerek Rus hükümetinin kullanımına açıldı. Rusya Dini söylemlerle yönetimi elinde tutan komşularından örnek alarak, halkı yönetmeyi amaçlayabilir çok yakında. Rus yönetiminin Suriye’deki eylemlerini meşrulaştırmasının bir aracı olarak yakın geçmişte kullanıldı zaten. “Orta Doğu’daki Hristiyanların durumuna bakıldığında, çok kötü bir durumda oldukları görülür” diyerek Suriye topraklarına yerleştiler.

1882’de Emperyal Ortodoks Filistin Topluluğu da Rusya destekli kurulmuştu, dünkü Suriye meselesi değil yani. Tüm orta doğudaki Ortodokslara yardım yapmış bir ülke.

Antakya Patrikhanesi Suriye, Lübnan, Irak ve Türkiye’nin doğu bölgelerinde etkili. Arapların Ortodoks Kilisesi diyebilirsiniz. Rusya ilk kozunu burada oynayabilir. Arap kökenli vatandaşlarımızın çok olduğu ve 600 bine yakın bölgedeki Suriyelileri düşünür isek çok kolay karışacak bir bölge.

Suriye’deki Ortodoks Hristiyanların tek temsilcisi Antakya Kilisesi olunca, Rusya`nın gözünden kaçmayacaktır bu bölge.

Geçmişten onlarca olay bulup yazıyı uzatmadan önce, yakın tarihten birkaç satır ile durumu biraz daha açalım. Hani 2015 senesin Rus uçağı düşürülmüştü bizim topraklarımızda. Önce sahip çıktı siyasiler, Sonra Fetö yaptı dedi bazı yetkililer. İşte o uçak kazası için Rus Milletvekili ne demişti hatırlatalım.

Rusya Duma Meclisi milletvekillerinden Sergey Gavrilov, “Ayasofya’nın Ortodoks Kilisesi’ne teslim edilmesini, Türkiye’den dostça bir adım atmasını bekliyoruz. Rusya, maddi olarak katılımda bulunmaya ve tüm kiliselerin kabul ettiği Hıristiyan anıtın restorasyonu konusunda en iyi bilim adamlarını görevlendirmeye hazırdır. Bu adım İslam ve Türkiye’nin üst düzeydeki politikasının iyi niyet göstermesine yardımcı olacaktır” dedi.

Üç temel Ortodoks ülke Bulgaristan, Sırbistan ve Karadağ Rusya’dan gün geçtikçe daha fazla uzaklaşıyorlar. Avrupa Birliği ve NATO’ya bölgeyi tamamen teslim eden Rusya, Ortodoksluk çatısı altında insanları tekrar din ve Rus eksenli bir çizgiye yaklaştırmak isteyecektir. Bunun ilk adımı Ayasofya konusuna müdahil olmasıdır.

Komşularından bazılarında işe yarayan din eksenli siyaset sayesinde, peşinden gelen bir kitle oluşturabilir iyi çalışırsa. Fakat Türkiye’nin batısında gerekli zemine müsaade edilmeyeceği için, Antakya önemini unutmadan başta Suriye ve Ortadoğu Ortodoksları ile hararetli bir çalışmayı devam ettirecektir.

Çalışmak derken de ekonomiyi düzeltip işsizlikle savaşmayacak. Hani çevresinde Camiye gidip, inşallah maşallah laflarını dilinden düşürmeyen fakat bir işte beceremeyen çapsız siyasetçiler bulursa, onları kiliseye uyarlayacaktır, hepsi bu.

İlk lafı “Ayasofya pazar günleri ibatede açılacak “olabilir. 20 sene sonra yine tekrarlayacak, hiçbir şey olmaz. Yeni doğacak Rus kızlarına eski ve kutsal isimler verilmesine yardımcı olabilir. Bilimden uzaklaşıp, dini okullarda açabilir. Ortodoks cemaatlerine bazı devlet birimlerini teslim edebilir.

Cemaatler yetki alınca ne mi edecek? Soru çalsınlar, orduya kumpas kursunlar, torpil cirit atsın. Allah için çalışırken kuluna tecavüz edip kendini haklı göstermeye kadar “her yol” duydum ben. Biraz bizim medyadan eski haberleri okurlarsa mesele kalmaz. Rus hükümeti de bizim hükümetin tecrübelerini dinleyebilir cemaatler hakkında. Beni yormayın şimdi. Dürüst cemaatlerde vardır fakat, onların siyasi tanıdığı olmaz diye düşünüyorum.

Kısacası Rusya ülke yönetmek ve bölgede destek bulmak için önemli reçeteyi öğrendi komşularından. Bu iş “DİNSİZ” olmuyor!

Komünistlik dedin mi, vatandaş hakkını istiyor. Kader dersen, ne verirsen razı olacaktır! Hele açlığa bile şükretmeyi öğretirken ekmekten ve sudan vergi almaya başladın mı, değme keyfine…

Hazır olayı oda çözmüşken, bu işin kolayını ben size söyleyeyim. Hani Suriye de Cuma namazı kılacağız diye çıktığımız yolu, 500 senedir bizde olan Ayasofya ya çevirdik ya. Cuma bizimkilere, Pazar Rusya’nınkilere ibadete açılsın. Yalnız girişlerden müze ücreti alınması kaydı ile!

Su ve ekmekten vergi alan bir anlayışta, Ayasofya neden beleş şimdi anladınız mı? Ekmek paralı, din beleş verilir bu sistemde…