AVRUPA’DA YAŞAYAN TÜRKİYELİLERE TAVSİYELER

ABONE OL
18:50 - 01/10/2020 18:50
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Başbakan yardımcısı Sayın Bekir Bozdağ, Berlin Büyükelçiliği’nin verdiği sabah kahvaltısında (20.01.2012) Berlin’de hizmet veren sivil toplum örgütlerinin(STK) çatı kuruluşlarının başkanlarıyla bir araya geldi. Abartılı olmayan bir kahvaltı sofrası etrafında samimi bir ortamda gerçekleşti sohbet. İnsanımızın problemleri ve bu problemleri çözmek için STK’ların yaptıkları çalışmalar konuşuldu. Bu çalışmaların yetersiz kaldığı noktalarda Türkiye’nin yapması gerekenler üzerinde teklifler kondu masaya.

Türkiye’nin Berlin Büyükelçisi Sayın Hüseyin Avni Karslıoğlu’nun yaptığı açış konuşmasıyla sohbet başladı. Karslıoğlu „Bu tür toplantılarda, gençleri görmeye başlamamız lazım, onlara el verme zamanı gelmiştir” diyerek sözünü sonlandırdı. Yani, her toplantıda aynı yüzler ve aynı konuşmalar yapılıyor, gençlere yol verin de sorunları burada doğan büyüyen o gençlerden dinleyelim artık demeye getirdi sözü. Haksız da değildi hani.
Karslıoğlu fazla uzatmadan, Başbakan Yardımcısı Sayın Bekir Bozdağ’a verdi sözü. Bozdağ’ın açış konuşması kısa sürdü. Daha ziyade STK’ların temsilcilerini dinlemeyi yeğledi. Hem açış konuşmasında ve hem de soruların cevabında Bozdağ’ın altını çizdiği konuları şu şekilde özetlemek mümkün:

“Her bakan geldiğinde dertlerimizi anlatıyoruz ama bir arpa boyu yol alamıyoruz demeyin, yapılanlar sizin anlattıklarınızın neticesidir. Sorunlarınızın önemli bir bölümünü çözdük, çözmeye de devam ediyoruz ve devam edeceğiz.

Örgütlü yapılanmaların önemi çok büyüktür. STK’ların önemini yadsıyamayız. Sizlerin Türkiye’ye yönelik çalışmalar yerine Almanya’ya yönelik çalışmalar yapmanız lazım. Buranın siyasetinde, iş dünyasında daha fazla söz sahibi olmanız lazım.

Başarılı olmak için eşit katılım şarttır, bunun için çalışmanız lazım. Türkiye’nin siyasetine yönelik ayrışmaların size faydası olmaz, yoktur. Bırakın Türkiye’dekiler kendi mücadelelerini kendileri yapsınlar, sizler buraya bakınız, omuz omuza vererek bu çalışmaları yapınız, eğer böyle yapmazsanız; çocuklarınızı kaybedersiniz.

Bizde bir atasözü vardır, “Doğduğunuz yer değil, doyduğunuz yer” diye. Doğduğumuz yer evet çok kıymetlidir, ama siz yüzünüzü doyduğunuz yere çeviriniz. Bugün vatandaşlarımız cenazelerini burada bırakmaya başladılar, torunları burada yaşıyor. Türkiye’deki kavgaları buraya taşımak size zarar verir.

Entegrasyonun modası geçmiştir, sizler eşit katımın mücadelesini yapın. Berlin Duvarı yıkıldı ama, Almanlardaki ön yargılar hâlâ yıkılmadı, bunun mücadelesi verin. Irkçılıkla mücadele edin. Almanlarla kaynaşmaya özen gösterin, öryargılarını haklı çıkaracak davranışlarınız olmasın.

24 saat sizin aleyhinizde olan siyasi partilerle, kurum ve kuruluşlarla oturup kalkmayın. Size değer veren siyasi partilere oy verirseniz ve bu işi parçalanmadan yaparsanız sizi kaale alacaklardır, paramparça olursanız ve her biriniz ayrı ayrı partilere destek verirseniz sizi kimse kaale almaz. Sizlerin buradaki oy potansiyeliniz iktidarları değiştirmeye yetecek sayıya ulaşmıştır. Sizi yok etmeye çalışan oğlunuz bile olsa ondan uzak durun. Sizin varlığınıza tahammül edemeyen partilerin içinde Türk aday var diye parti desteklenmez, Türklerin haklarına değer verenler desteklenir. Uygun parti ve uygun aday arayın, bunun Türk olması şart değildir.

Dininize ve Dilinize sahip çıkın. Dininizin değerini Dilinizin değerini iyi bilin. Çocuklarınıza Dinini ve Dilini mutlaka öğretin.

Almanlar, vize konusunda sıkıntı yapıyorlar, sanıyorlar ki, vize kolaylığı sağlanırsa Türkler buraya gelecek; yanılıyorlar, ‘Almanya’dan Türkiye’ye giden paranın daha fazlası, bugün Türkiye’den Almanya’ya akıyor. Bunu görmüyorlar.”

Almanya’da yaşayan vatandaşlarımızın geleceği konusunda mücadele veren herkesin, Sayın Bozdağ’ın ve Sayın Büyükelçi’nin bu tavsiyelerine katılmaması mümkün değildir. Her iki devlet büyüğümüze de teşekkür ediyorum.

Umulur ki STK temsilcileri de bu tavsiyelerden gerekli dersi çıkarırlar da, birbirlerinin ayağına basmayı bırakırlar ve birbirlerine omuz vererek istenilen değişim ve dönüşümü gerçekleştirmek için anlamlı bir yarışa girerler.

Rüştü Kam

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.