AVRUPA GÜN

ABONE OL
18:49 - 01/10/2020 18:49
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

 Eski yunan mitolojisine göre Tanrı ve Tanrıçaların babası Zeüs, kadınları çok severmiş. Bu nedenle güzel kız, prenses Avrupa’nın annesi şunlardan birisi olduğu sanılıyor, Thelephassa, Kassiepeia, Argiope, Tyro ve Perimede. Zeüs kılıktan kılığa girebildiği için beğendiği kadınları, genç kızları kolay kandırabilirmiş. Kimi zaman beyaz at üstünde prens, gururlu bir şahin veya güzel bir kuğu olarak görünmek onun gücü için kolaymış.

Prenses Avrupa, bugün Suriye ile Lübnan sınırı arasında ılık Akdeniz rüzgârları ve bitkileri içinde bir doğada yaşıyormuş.
Bir gün can sıkıcı bir rüya görmüş. Kız arkadaşlarından uzaklaşıp, rüyasında gördüklerini hatırlamak için deniz kenarına gitmiş. Samimî kız arkadaşı Argeia’yı atlatmak kolay oldu, zira o Avrupa’nın erkek kardeşi Kadmos ile yalnız kalmak istiyordu.
Avrupa denizin kokusunu, dalgaların ritmini öyle iyi tanıyordu ki birlikte şarkı söyleyebiliyor. Uzaklara denizin mavisine bakarak, hayalinde resimler çiziyordu, boyuyordu.
İşte böyle hayallere dalmışken kocaman bir gölge görür, karşısında genç bir boğa durur. Gözlerinin içine bakmaktan başka bir şey yapamaz. Sıcacık duygularla boğanın sırtına biner, kır çiçeklerinden yaptığı tacı boynuzlarına asar. Gözlerini kapatıp dağlar, yaylalar, ovalar geçer ve gözünü açtığında kendisini Girit adasında bulur.
Tarife göre yolun kara yolundan Anadolu, Ege üzerinden bağlantılı olduğu anlaşılıyor. Güzel prenses Avrupa, bir kaç yıl Zeüs’le yaşar, Zeüs’ün işi ve kadınları çoktur, bu nedenle Olymp dağına döner. Avrupa Girit kralı Asterion ile evlenir, mutlu ve memnundur. Kral onun üç oğlunu kendi çocuğu gibi büyütür. Babaları Zeüs tanrısı olduğu için oğulları adalet dağıtan hakim olurlar. Avrupa ömrünün sonuna kadar Girit krallığını, eşi kral Asterion ile idare ederken adildir, insan haklarına saygılıdır.
Geldiği medeniyetin beşiği Kuzeyafrika-Phönizien’den getirdiği bilgileri gıda elde etme, saklama usullerini yeni kıtaya öğretir, zeytin, turşu, konserve ve tuzun önemi gibi.
Efsanemizde kıta adının gelişini kısaltarak anlattım. Bu yazımda negatif yönlerini krizi, göçmenlere karşı, başka olana karşı düşmanlığı bir yana bırakıyorum. Irkçılık demiyorum, çünkü bu kavram yanlış kullanılıyor. Örneğin Türklerle almanlar ayrı ırktan değildir. Ayrıntılarını biyoloji bilim insanlarına bırakıyorum.
Aşağı yukarı beş milyon türkün de yaşadığı kıtamızda işleyen bir demokrasi vardır, hoşgörü ortamı, kültürü yerleşmiştir.
 
Akademisyen, yazar ve düşünürler düşüncelerini özgürce yazılı veya sözlü ifade edebilirler.
Ülkeler çapında güçler demokrasiyi geliştirmeye hizmet eder. Yerel güçlerle sıkıntı olsa da ilerlemesine engel olmazlar.
Küresel güçlerle işbirliğinde kendi çıkarlarından vazgeçmezler, dayatır çıkarların eşit paylaşılmasını sağlarlar. Bu nedenle her sorunda, yürümeyen bir problemde Amerika düşmanlığı yaymaya gerek kalmaz. Kendinde hatayı bulmayan ülkelerde öfke, nefret düşmanlık duyguları, bilhassa halkın iyi yetişmemiş, duygusal davranan kitlelerde terör ve savaş tehlikesi yaratılır, düşman üretilir. Farkında olmadan savaş silahları satanlara hizmet ederler.
Her konuda doğru bilgilendirmede basın ve medyanın rolü, önemini tekrar tekrar vurgulamakta fayda vardır. Berlin’den Dünya’ya açılan www.ha-ber.com gazetesi etkinlikleri, haberleri anında veriyor. Okurlar köşe yazıları ile bilgilenip, yorumlarla düşünce dünyalarını donatıyor.
Sivil inisiyatifler, Türk kökenli politikacıların aktif çalışmaları, dernek organizeleri Berlin, Almanya sınırını aşmıştır. Türk göçmenler de Avrupa çapında aydınlanıp, organize olmalıdır. Türkçe gazeteler artık Avrupa’da yazılmalıdır.
 
iltergh-08-04-a.jpg
 
Cumhuriyet gazetesi Avrupa temsilcisi Osman Çutay bunu fark edenlerden birisi. Yayın yönetmenliğini yaptığı Avrupa Gün haftalık dergisine başlayalı dört ay oldu.
Haftalık sanat, edebiyat, kültür dergisi kamu hizmeti yapmayı amaç edinmiş. Bavyera Göçmen Uyum Enstitüsü yayını destekliyor. Elimdeki 21. sayıda Uğur Hüküm, Fransa’da çıkan henüz Almancaya tercüme edilmeyen l’Humanite gazetesini tanıtmış. Canlı Avrupa tarihi, İnsanlığın felâketine direnen bir gazete, diyor.
Avrupalı Türkler yalnız kendisiyle ilgilenmezse, ayrımcılığa uğrayan diğer halk gruplarını görebilir. Bütün Avrupa’da görülen Çingene Alarmı’nı Osman Çutay yazmış. Berlin’de nerede bir hırsızlık olsa Doğu Avrupalı göçmenler sanılır. Berlin başta olmak üzere Almanya kentleri Doğu Avrupalı yoksulların göçünden oldukça rahatsız. Çingene korkusunun özellikle seçim yılında kampanya konusu olabileceğini düşünenler var. Zamanında bilgilenmek, haberdar olmak Avrupa vatandaşlarını önyargı ve genellemelerden koruyacaktır.
Dergide uyarı niteliğinde sağ kökenli yeni sürpriz Anti-Avro Parti kuruluşunu haber veriyor. Bu parti tüm siyasal dengeleri bozabilir mi, dikkatle takip edeceğiz.
Cannes Film Festival’inde Özcan Alper’in konuk rejisör olduğu, olumlu bir bilgi. Türkiye sineması çok ilerdi. 1992 yılında Fethiye, Şövalye Adası’nda tanıdığım bir rejisör, hocam Türk sineması birden parlayacak, kendisinden dünya çapında bahsettirecek, demişti.
Derginin son sayfasında Kleopatra Kapısı’nın Langen kentinde Almanya’ya Anadolu tarihinden bir dostluk nişanı olduğu haberi var.
Gazeteci, yazar Mehmet Canbolat, Frankfurt Havaalanı yakındaki Langen kentiyle Tarsus arasında 21 yıldır süregelen Kardeş Kent Projesi bağlamında oluşan güncel ve ilginç bir projenin son adımlarını atıyor.
Geleceğe dönük uzun vadeli düşünülen ve uygulanan projeler yıllar sonra meyvasını veriyor.
Dergide çalışan gazeteciler iki dilli, Türkçe ile okurları aydınlatma görevini üstlenmişler.
Grafik düzeni canlı bir haftalık dergisi formatındadır.
Bu konuda cesaret veren tasarımcı ve uygulayıcı olarak görev Ömer Yaprakkıran’ın. Dergiyi isteyen internette, isteyen kâğıda çıkış olarak okuyabilir.
Sevgili okurlarım, Avrupa Gün’ü de okuyun, Avrupa Sanat Kültür dünyasından bilginiz, haberiniz olsun ki aydınlanın.
Osman Çutay’ın şahsında bütün yayın yönetmenlerimize başarılarının devamını diliyorum. Her hafta bekletmeden dergiyi gönderdiği için Osman Bey’e ayrıca teşekkürler!
Hoşça kalın!
İlter Gözkaya – Holzhey 
Emekli Öğretmen 
 
 
Kaynak ve tavsiye:
Avrupa Gün, sayı 21, bu hafta sayı 23 yayında.
www.avrupagun.com
Derneklerde öğrenci ve gençleri politikaya hazırlamak için tavsiye ve kaynak, efsane sayfa 208-215:
Doris Schröder-Köpf, Ingke Brodersen,
Der Kanzler wohnt im Swimmingpool oder wie Politik gemacht wird, Zeichnung von Aljoscha Blau.
Campus-Verlag, Frankfurt a.M./New York
ISBN 3-593-36802-1
Not:
Savaş yerine ticaretle geçinen medeni, barışçıl Fenikeliler (Phönizier) hakkında bilgi için okunacak kitap tavsiyesi:
Gerhard Herm, Die Phönizier, das Purpurreich der Antike,
Econ Verlag, 1980
ISBN 3-430-14452-3

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.