0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Hem bir partinin genel başkanı hem de cumhurbaşkanı olmanın kolaylığı yanında, zor yanları da var.
Parti başkanı olarak toplumun karşısına çıkarken seviyesi (yetki bakımından) diğer parti başkanları ile yasa ve anayasaya göre eşit konumda olması gerekir.
 
Cumhurbaşkanı olarak sorumluluk ve görev boyutu tüm partilere, yurttaşlara eşit davranma yükümlülüğü de anayasada belirtilmiştir.
Yasalara ve anayasaya uyma, demokrasi kültürü ile de doğrudan ilişkilidir.
Biat kültürü ile yetişmiş birinin demokrat olması zorun ötesinde olanaksızdır.
 
Sivas’ta bir benzetme vurgusu öğrenmiştim;
Poşayı Paşa yapmışlar, ormandan geçerken ağaçlara bakıp:
”Amma da kasnak olur ha!” Demiş….
 
AKP iktidar döneminde, Devlet Bahçeli’nin, Erdoğan’da keşfettiği BEKA ışığı nedeniyle sağladığı destekle, ona başkanlık makamını kazandırmıştı. (Erdoğan’ın hakimleri olmasaydı Akşener, Bahçeli’yi siyaset sahnesinden silecekti)
Partili Cumhurbaşkanı olunca da Kasımpaşalı kalarak, Çeribaşı Kudretle, meyhanelerde, umumhanelerde yaptıkları siyasi propaganda alışkanlıklarını sürdürmesini yadırgamamak gerekir.
 
Bahçeli ve Erdoğan sayesinde, 2003 yılından beri alışamadığımız karşılıklı hakaret ve belden aşağı vurma siyaset kültürünü, şimdilerde kanka olunca; birlikte CHP, İYİ Parti ve SP’ ye yapmaya başladılar.
Cumhurbaşkanı Erdoğan makamını ve sorumluluğunu unutup Kasımpaşalı Çeribaşı Kudret’in yerini alan Bahçeli ile muhalefete racon kesmeye başladılar.
 
Meydanlarda tüm siyasi partilere anayasa gereği eşit mesafede olması gereken Cumhurbaşkanı;
 
”Yalan söylemek, gerçekleri çarpıtmak bunların iliğine işlemiş!” Diye muhalefete bindirdi…
 
Partili cumhurbaşkanı olarak Bilişim Çağında olduğunu bir yana koyarak önündeki yazılanları promperden okurken, kalabalığın coşkusuyla ya danışmanlarının oyununa geldi ya da bile bile atarım belki tutar diye düşünmüştür.
 
Yüzlerce kameranın kaydettiği bu konuşmaları yığınların da alkış ve çığlıkları ile onayını alıyordu:
 
-”Bizden önce Sivas’ta üniversite var mıydı? Yoktu biz yaptık!”
Sivas Cumhuriyet Üniversitesi; 9 Şubat 1974 yılında kuruldu. Ben o tarihlerde Sivas’ta öğretmendim.
-”Adıyaman’da hava alanı var mıydı? Yoktu. Biz yaptık!”
Adıyaman hava alanı 1998 yılında yapılmıştı.
 
-”Muş’ta hava alanı var mıydı? Yoktu. Biz yaptık!”
Muş Hava Alanı daha önce askeri hava alanıyken; 1992 de sivil trafiğe açılmıştı.
 
-”Zonguldak Karaelmas Üniversitesini biz kurduk!”
Zonguldak Kara elmas Üniversitesi: 1992 yılında kuruldu.
 
-”Isparta’da Süleyman Demirel Üniversitesi’ni biz kurduk!”
Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi 1992 yılında kuruldu.
 
-”Malatya İnönü Üniversitesini biz kurduk!”
Malatya Üniversitesi; 20 Temmuz 1982 de kuruldu…
 
-”İzmir’de Adnan Menderes Havaalanı var mıydı? Biz yaptık!”
Adnan Menderes Havaalanı AKP’den 15 yıl önce 1987 yılında açılmıştı…
 
Biz gelmeden önce MR mı vardı? MR cihazı mı vardı? Tomografi mi vardı? Biz getirdik.”
Türkiye’de MR cihazı AKP’den 13 yıl önce 1989 yılında kullanılmaya başlandı…
 
”1980 öncesinde sıkıntılı günler yaşadık. Bir keresinde büyük kızım Esra, gece yatak odamızın kapısına bir not yazıp asmış: ”Babacığım, bir geceni de bize ayır.” Diye yazmış. Çok duygulandım!”
Esra, 1983 doğumlu. Daha doğmasına üç yıl var. Okula gidecek, okuma-yazma öğrenecek. Yani…
 
-”Biz CHP’nin tek parti döneminde 75 kişilik sınıflarda okuduk!”
Erdoğan 1954 yılında doğmuştu. O tarihlerde DP iktidardaydı.
 
Atatürk’ün partisi Cumhuriyet Halk Partisi’ne (CHP); ”Çöp”-”Çukur” hakaretleri yaparken
 
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu lideri Mustafa Kemal Atatürk’ü, Türk Ulusu’nun yüreklerinde ölümsüzleştirdikleri ve anıtsallaştırdıkları Anıtkabir’de Sadece Türklerin değil, tüm dünya liderlerince saygı duruşu yapmalarını;
”Sap gibi duruyorlar ” Diye aşağılarken…
 
Atatürk Türkiye’sinin sağladığı olanaklar sayesinde AKP Genel Başkanı, bu ülkede başbakan ve de cumhurbaşkanı olabiliyor, üstelik; ‘Ben Gürcü’yüm, eşim Arap” demekten çekinmiyorsan
Bütün bunları Atatürk ve onun bize emanet ettiği Türkiye Cumhuriyeti sayesinde olduğunu unutma.
Unutursan…
Tarih unutmaz ve bir tıklamayla gerçek ortaya saçılır.
İl, İlçe başkanından, FETÖ artıklarından kurduğun yargı kıskacına rağmen
Gider sandığa;
Atma Recep! Postasını koyar.
 
Yıldız AKALIN