ATİNA’DA İZMİRLİ FUTBOL KULÜBÜ

ABONE OL
11:54 - 23/10/2020 11:54
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Özel Olimpiyatlar 13. Yaz oyunları nedeniyle Atinadaki dördüncü günümüzde, 132 kişilik kafile ile katıldığımız bu organizasyon, başlangıcından şu güne kadar olumlu olumsuz diyebilecegimiz; kaos, kargaşa, programlara ve zamana uyulmaması ve en kötüsü de konaklama yerlerinin faaliyet yerlerine 1,5-2 saat uzaklıklarda olması gibi çok şeyi yaşamamıza rağmen özel çocuklarımızın tüm bu olumsuzluklara karşı tepki dahi göstermeden mutluluklarını yüzlerinde okunması organizasyonun en güzel yönüydü; Bazen düşünüyorumda sağlıklı insanlar aynı durumda olsalardı tepkileri nasıl olurdu diye! Bu nedenle de insanlar, böylesine olumlu, olumsuz durumlarda çok şeyler öğrenebilme şansını yakalıyor değerli okurlarım.

Açılışından itibaren eleştirilen, oyunların en olumsuz yönünün (ulaşım ve yarışma yerleri bakımından) çok iyi organize edilememiş olmasıydı, yani konaklama yerleri ile yarışmaların yapıldığı alanlar arasında çok ama çok uzun süren bir yolculuk yapmak zorundasınız, ben 11 li Futbolun Özel Sporcuları ile bu organizasyonda yer aldım, konakladığımız yer deniz kenarında zeytinliklerin arasında yüksek rütbeli askerlerin aileleri ile yaz tatillerini geçirdikleri bir yerdi, yani emniyetli bir yerde konakladık.
Buraya kadar geçen zamanı iki farklı yazında siz değerli okurlarımla paylaşmıştım ve ardından Kopenhag’taki futbol taraftarları kongresine gitmem nedeniyle buradaki yazılarıma ara vermiştim, ancak bu arada Türkiyede futbol sporunda ortaya çıkan bir yığın şike ve yolsuzluk davaları nedeniyle ortalık allak bullak oluvermişti! Bu konuya ilişkin görüşlerimi daha sonra geniş bir şekilde ele almayı düşünüyorum, bu nedenle Atinada bıraktığım arkadaşlarımı ve orada futbol adına duyduklarımı paylaşmaya devam etmek istiyorum.
Konu kuşkusuz futbol olunca, Atinada özel sporcularımız ön elemeler sonucunda B grubunda yer aldı ve maçlarımızı Panionios Spor kulüübünün futbol tesislerinde yaptık, bu tesis dağların eteğinde, toplumdan soyutlanmış ancak öylesine sakin ve öylesine güzel bir yerdiki anlatamam!

Bir ara kahve içmek için tesisin içerisindeki Kafeterya ya geçtiğimde antrenör arkadaşlarımla kahvelerimizi alırken, oradaki işletmeyi yapan bir bayanla konuşmaya daldık, bayan bize önce nereli olduğumuzu sordu, bizde hemen Türk olduğumuzu ve ardından hangi şehirden geldiğimizi sorunca ben hiç düşünmeden yıllarımı geçirdiğim İzmir’den geldiğimi söyledim, kadının gözleri

parladı adeta! Ve bize eski izmiri görmek istermisiniz diyerek cevap vermemize fırsat dahi vermeden, kollarımızdan tutup tesisin girisindeki büyük binanın önüne getirdi ve binadan geriye dogru 5 – 6 adım geriye çekilerek İzmir’in1890 lı yıllarda çekilmiş harika bir nostaljık resmini gösterdi. Resim adeta binanın girişine monte edilmişti, bayan bize hitaben dönerek kulübün kısa hikayesini anlatmaya başladı.
Kulüp 1890 yılında İzmirde ilk kurulan ilk türk-yunan spor kulübü olduğunu ve bu şekilde anılarında kaldığını anlattı, takma adı ”Panter” olan kulübün renkleri Kırmızı-Mavi ve kulübün kurucu başkanı Gerasimos Ventouris’tir. Asıl adı Panionios GSS (Panionios Gymnastikos Syllogos Smyrnis) olan bu kulüp 1922 yılındaki Türk Yunan savaşı sonrası (1922 sonrası Türk-Yunan mübadelesi nedeniyle) Atinaya dönen o günün İzmirlileri tarafından ‘Yeni İzmir’ adı altında yaşamını devam ettirmeye ve kulübü bu güne kadar yaşatmaya çalıştıklarını anlattı.

Panionios kulübünün, futbol, basketbol, voleybol, cimnastik, yüzme, su topu, Satranç, hentbol ve judo ve daha bir çok spor branşlarına sahip ayrıca Yunan liğlerinde birkaç kez çampiyonluk yaşamış bir kulüptür.
Evet bu kulübün sahasında özel çocuklarımız 4 takımıda yenerek şampiyon oldular ve ben çocuklarımızı yanaklarından öperek buradan kutlamak istiyorum. Türk futbolunun içinde bulunduğu çok acıklı durumu en azından bu çocuklarımızın masum ve sessiz başarısı belkide bazı kişilere örnek olur diyorum!

Unutmadan; buradan benimle birlikte takımdan sorumlu olan takımın baş antrenörü sevgili Hasan Çiçek ve yardımcı antrenör Murat kardeşime ve daha çiçeği burnunda seçilir seçilmez yoğun işini bırakarak, bizleri Atinada’da yalnız bırakmayan Özel Olimpiyatlar Türkiye başkan sayın Ali Ağaoğlu’na Onursal Başkanımız Sayın Dilek Sabancı’ya ve Kafilemizin başkanlığını yapan sevgili dostum Necmettin Aydın’a , Ali Üredi’ye ve sevgili Melih bey’e sonsuz şükranlarımı buradan iletmek istiyorum.

Daha nice başarılı yıllar diyerek bu çocuklarımız için emeği geçen herkese saygılarımı sunuyorum.

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.