ATI ALAN ÜSKÜDAR'I GEÇTİ (Mİ?)

ABONE OL
18:08 - 01/10/2020 18:08
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

ATI ALAN ÜSKÜDAR’I GEÇTİ (Mİ?)
 
“Atı alan Üsküdar’ı geçti.” dedi Asrın Liderleri müritlerine seslenirken dün balkondan.

“Fırsatı kaçırdınız. Yapabileceğiniz hiçbir şey kalmadı.” diyor halk oylamasında hayır oyu kullananlara bu deyimle.

Türkçemizde bir de “At, binicisine göre kişner.” diye bir deyim daha var.

Anlamı şu:

“Birinin yönetimi altında çalışan kişi, tutumunu yöneticisinin durumuna göre ayarlar.”
Bu durumda at; kim aksini savunur bilemem ama, adı önemli değil, Yüksek Seçim Kurulu’nun başkanı, onun binicisi de Asrın Lideri’dir.

Şu başa aldığım deyim var ya; Asrın Liderinin müritlerine seslenirken sarf ettiği deyim; işlenen suçun itirafıdır.

Sırayla gidelim:

  1. Birilerinin elinde milyonlarca, mühürsüz oy pusulasının ve oy torbalarının olduğunun itirafıdır bu.
  2. Hayır oylarının evet oylarını geçmesi olasılığı anlaşıldığında bu oy pusularına evet mührü basıldı ve bu mühürsüz oylar torbalara doldurularak bir biçimde YSK na ulaştırıldı.
  3. Daha önceden İçişleri Bakanı ve oy sayımı sırasında da YSK ndaki AKP temsilcisi aracılığıyla mühürsüz oyların geçerli sayılması kararı, YSK nun 11 üyesinin onayıyla ve oybirliğiyle aldırıldı.
  4. CHP’nin YSK temsilcisinin itirazı, gene oybirliğiyle, red eldi.
  5. Yasanın kesin buyruğuna karşın bu 2,5 milyon sahte ve mühürsüz oylar sayesinde evet oyları; ancak, %51,4 oranına ulaşabildi.
  6. Önce Başbakan, ardından Cumhur Başkan işledikleri bu suçu balkonlardan açıkladılar.

Ne yazıktır ki; yargı, yürütmenin kesin denetiminde olduğu, bağımsız olmadığı için, bu durumu suç sayacak ne savcı var bu ülkede ne de yargıç.

Cumhuriyetin, devrimlerimizin ve ilkelerimizin savunucusu olan yurtseverler; bu değerlerin gerçek sahipleri ve bekçileri olduklarını bir kez daha kanıtladılar.

Karadeniz Bölgesi’nde bir halk ağzı “Puştluğa dağ, taş dayanmaz!” der.

Dağ, taş bu kez de puştluğa dayanamadı.

Laik, demokratik, sosyal ve hukuka dayalı Cumhuriyetimizin, onun bize kazandırdığı devrimlerimizin ve ilkelerimizin gerçek sahipleri ve bekçileri olarak görevdeyiz.

Cumhuriyetimizin, devrimlerimizin ve ilkelerimizin nasıl büyük bir tehlikeyle karşı karşıya olduğunu görüyoruz. 

Bu tehlikeyi ortadan kaldırmak bizim görevimizdir.

Güç birliğiyle bu kötü gidişe “Dur!” diyeceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın!

Korkmadık! Korkmuyoruz! Korkmayacağız!

Onlar korksunlar!

Bizim bu kararlığımız onların da kurtuluşu olacaktır.

Hiçbir güç bizim yönümüzü orta çağa, 600 yıl geriye döndüremeyecektir.

Yolumuz çağdaşlıktır yoludur.

1971’i, 1980’i yaşamışız biz.

Sizin 2017`niz vız gelir bize, vız!
 
Hasan Arslan
 

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.