0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

ATATÜRK’E SALDIRININ KAYNAĞI NASIL KURUTULUR?

Mustafa Kemal’i yok etme, henüz onun kurtuluşa adım atmasıyla başlar. İngilizlerin her isteğine boyun eğen Vahdeddin, Mustafa Kemal’in yakalanıp idam edilme fetvasını isteyen İngilizleri kırmaz, isteklerine uyar, 10 Nisan 1920’de Padişah fermanı yayınlanır. Mustafa Kemal Paşa yoluna devam eder ve üç gün sonra ulusun iradesini temsil edecek Ulu Meclisi kurar.
Mustafa Kemal Paşa güneş gibi doğmuştur Anadolu’da kimse durduramaz. Ne idam fermanları ne suikastlar. 
Atatürk’e alçakça, iğrenç ve ahlaksız saldırılarının asıl nedeni 1924 yılında Halifeliğin kaldırılması, Medeni Kanun ile LAİKLİK ilkesinin kabul edilmesindendir. Türkiye’de gericiliğe öldürücü darbe 1924’te vuruldu ve Türk Ulusu’nun Makus Talih’i döndü. Karşı Devrim’in hazımsızlığı burada yatar.
İnsanlık tarihini belli bir zaman diliminde değerlendiremediğimiz gibi, Türklerin Tarihini de kesitli bir döneme indirgeyemeyiz. Binli yıllarda başlamadı tarihimiz. Tarihi yolculukta toplum gelişimine, yaşamı etkileyen birçok yan ürünler katılır. Dinsel inanç bunlardan en önemli olanıdır. Ve dolayısıyla toplumun inanç sistemine göre de ahlak sistemi oluşuyor. 
Din bir dogmadır. Dogma, herhangi bir olguda verilmiş ve verilecek kararların araştırılmadan, sorgulanmadan mutlak kabulüdür. Dinin böyle bir özellikte olması da kendine özgü ahlak anlayışını doğuruyor. Bütün inançlarda temel anlayış budur. Avrupa da gelişmiş düşünce, Amerika’yı kurarken seküler bir temele dayanır. Aynı Amerika günümüzde bu felsefeyi çok büyük zaafa uğratır. Nedeni de sömürü kapitalist düzenin böyle istemesinden. Bu bağlamda ahlaki anlayışta değişiyor.
Dini inanca dayalı ahlak sisteminin oluşumuna, Amerikalı Yazar Rıchard Dawkins;,, Ahlaklarını nerden alıyor bu insanlar, Kutsal Kitaplardan mı?’’ diye soruyor. Bir Piskoposun gözlemi: Ahlaklarının temelini kelimesi kelimesine İncil’e dayandıran insanlar aslında İncil’i ne okumuş ne de anlamışlardır.
Atatürk; ,, Medreselerden yetişme şeriatçıların vicdanlar üzerindeki egemenliği yıkılıp LAİK bir devlet sisteminde dünya işerini akıl yolu ile çevirmedikçe, dini sadece Tanrı ile kulu arasında vicdan işi olarak bırakmadıkça, toplumu değiştirmeye, ilerlemeye, rejimi devamlı ve kararlı bir hürriyet rejimi yapmaya olanak yoktur.’’ diyor.
4+4+4 sistemi eğitimi medreseleştirdi. Evrim ders programlarından çıkarıldı. Oysa ahlak bile evrimleşiyor. (Gerçi ahlak günümüzde kötü, iğrenç bir evrim geçiriyor.)
Atatürk’ün Türkiye’de başardığı Laik Toplum temeli. Bu temel akla dayalı ahlak anlayışıdır aynı zamanda.  Atatürk’ü itibarsızlaştırınca akılı yeneceklerini sanıyorlar. Akıl yenilmez.
Bize düşen aklımıza sahip çıkmaktır.

Zekeriye Uçar