ATATÜRK VE DEVRİM DÜŞMANININ DAYANILMAZ HAFİFLİĞİ
Osman Yüksel Serdengeçti.
Hangimiz tanıyoruz ya da onu tanıyanlar onun aynaya yansıyan görüntüsü müdürler?
Bir zamanlar soyadını taşıyan bir derginin sahibi ve yazı işleri yönetmeniymiş. Siyaset dünyasında da almış yerini. Ben adını ilk kez duydum. Zaten çoktaaan çıkmış o dönüşü olmayan yolculuğa.
Bir süre hapis yatmış. Hapisten çıktıktan sonra Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesine başvurmuş öğrenimini sürdürmek için. Dilekçesi reddelince dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Âli Yücel’e başvurmuş bu kez. Dilekçesine ”Yüksek makamın alçak vekiline” diye başladığı için yeniden boylamış kodesi.
10 Temmuz günü TRT Türk kanalında “Kendi Gökkubemiz” adlı bir belgesel yayınlanmış. O belgeselde bu zât-ı nâşerifin yaşarken yaptığı bir konuşmaya yer verilmiş. Bakın o konuşmasında ne herzeler yumurtlamış bu hain:
“Yapanlar onlardı, yaratanlar onlardı, partilerinden bahsederken şerefli partimiz diyorlardı.”
“On yılda on beş milyon genç yaratmışlardı.”
“Tam 27 yıl tanrılar gibi konuştular. Firavunlar gibi saltanat sürdüler.”
“Tepeden inme dışarıdan gelme yapılan birçok inkılaplar milleti allak bullak etmişti. “
„Paris sokaklarında yetişenler! Hukuk-u beşer beyannamesini ezbere bilenler! Laiklik ve inkılapçılık perdesi altında yoksul Anadolu halkının imanını, vicdanını, hak ve hukukunu pervasızca çiğnediler.“
„Kıtalara hükmeden, 3 kıtada asırlarca dimdik duran ecdadımızı, şurada, burada, halkevlerinde türlü kuyruklara sokarak tahkir ve tehvil ettiler.“
„Onlar kendilerini yarı ilah sayıyorlardı. „
„Yediler, içtiler, kustular.“
„ Altta kalanın canı çıksın. Altta kalan halktı, milletti, köylüydü.“
„ Amma nutuklarda, amma afişlerde ‘Köylü milletin efendisidir’ diye yazıyordu. „
„Halkı ve köylüyü efendimiz sensin, efendimiz sensin diye soydular.“
Ölenin ardından pek yakışık almasa da bu zât-ı nâşerifin pervasızca suçladıklarının en başında yer alan Kurtarıcı ve Kurucu, 20. YY ın dâhisi Mustafa Kemal’in Kurtuluş Savaşı en acımasız biçimde verilirken yaptıklarına bir bakındı hele:
20 YY ın askerlik ve siyaset dâhisi yurduna ve ulusuna eğitim alanında da çağ atlatmanın hesabını yapar. Bu amaçla; 16 Temmuz 1921 tarihinde Ankara’da Maarif Kongresi’ni toplar. Savaş sürerken toplanan bu kongreyi ardı üç kez düzenlenen Heyet-i İlmiye (Bilim Kurulu) toplantıları izler. Bu toplantılar sonraki yıllarda Eğitim Şûrası’na dönüşürler. 1939 yılından bu şûraların 19. sı toplandı bu yıl.
Kurtarıcı ve Kurucu için en önemli sorun eğitim sorunudur. Çünkü; eğitim bir ulusu ya özgür, bağımsız, şanlı ve yüce bir toplum yapar ya da ulusu tutsaklığa ve sefalete götürür.
1921 yılında topladığı 1. Maarif Kongresi’nin açılışında yaptığı konuşmada söylediklerine bir bakın ve yukarıda adını verdiğim devrim düşmanının salvalarıyla karşılaştırın lütfen!
„Şimdiye kadar izlenen öğretim yöntemlerinin, milletimizin gerileme tarihinin en önemli sebeplerinden biri olduğu kanaatindeyim.“
„ Onun için bir Milli eğitim Programı’ndan söz ederken; eski devrin boş inançlarından ve yaradılış niteliklerimizle hiç de ilgisi olmayan yabancı fikirlerden; doğudan ve batıdan gelebilen bütün etkilerden tamamen uzak, milli karakterimiz ve tarihimizle uyumlu kültür kastediyorum.“
„ Çünkü milli dehamızın tam olarak gelişmesi ancak böyle bir kültürle sağlanabilir.“
„ Herhangi bir yabancı kültür, şimdiye kadar izlenen yabancı kültürlerin yıkıcı sonuçlarını tekrar ettirebilir. Fikri kültür, ortamla uyumludur. O ortam milletin karakteridir.
„Efendiler ve ey millet! İyi biliniz ki Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler ve meczuplar ülkesi olamaz. En gerçek ve doğru tarikat uygarlık tarikatıdır.“
„Manevi mirasım bilim ve akıldır.“
Bu karşılaştırmayı yaptıysanız eğer söyleyin bakalım şimdi. Gökkubbede bakî kalan hoş sada sizce hangisidir?
Hasan Arslan
