Aşk Şeriatı

ABONE OL
19:05 - 01/10/2020 19:05
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

 Sevgili okurlarım, bu başlıkla sizleri biraz şaşırttım herhalde. Ama merak etmeyin bu Elif Şafak’ın Aşk romanının içindeki diğer romanın adı. Aşk güçlü sevgi ve bağlılık duygusu anlamına geliyor. Yurt aşkı, bilim aşkı gibi aşk çeşitleri var elbette. Hani derler ya bir kitap okudum, hayatım değişti.

Bu romanın kahramanı Ella için işte böyle oluyor. Ella kazancı yerinde, diş doktoru olan eşi David ile Boston’da büyük bir evde yaşıyor.
Üç çocuğunu çok iyi yetiştiren bir ev hanımı. Yirmi yıllık evli, sorumluluğunu bilen bir anne. Eşi ile bağları çok derin değil. Güzel yemek yapmak, aileyi şahane donatılmış bir sofra etrafında toplamak ona büyük bir zevk veriyor.
Eşi David’in kaçamak yaptığı, onu aldattığını biliyor, bilmemezlikten geliyor. Başkaları duymadığı, eşi zamanında eve geldiği müddetçe sorun yapmıyor. Ailesinin huzurunu bozmuyor.
En büyük kızı Jeanette sevdiği arkadaşı Scott ile evlenmek isteyince aşka ait düşüncelerini söylüyor. Yani aşka inanmadığını açıklıyarak kızını evlenmekten vazgeçirmeye uğraşıyor.
İşte böyle mutsuz bir anında eşinin aracılığı ile bir yayınevinden teklif alıyor. Aşk Şeriatı romanını okuması ve kitap hakkında rapor yazması isteniyor.
Çocuklar büyüdüğü için bu teklifi kabul ediyor. Ella’nın hayatı 2008 yılında geçiyor. İçiçe olan ikinci roman ise Mevlana’nın yaşadığı 1240 yıllarında önce Bağdat’ta sonra Konya’da geçiyor.
Okuyucu iki ayrı ve birbirine çok uzak zaman ve yer diliminde gidip geliyor. Aynı odada olupta birbirinden çok uzak olan insanların dramını, binlerce kilometre uzaklıktaki diğer insanlarla fikirdaş, düşdaş olanların birbirierine çok daha yakın oldukları anlatılıyor.
Ella kitabın yazarı ile elektronik posta aracılığıyla mektuplaşıyor. İlişkileri kitabın dışına çıkarak özel ilişki, aşk ilişkisine dönüyor.
Ella yirmi yıllık evliliğini, çocuklarını, sahip olduklarını ve ait olduğu her şeyden henüz yüzünü dahi görmediği Hollanda’da yaşıyan kitabın yazarı Aziz Zahara için terkedebilecek mi, sorusunun cevabını kitabı okuyunca size bırakıyorum.
Gelelim Ella’nın planlı, düzenli alışılmış hayatını alt üst eden Aşk Şeriat’ı romanına.
iltergh-06-07.jpgŞeriat, Kuran ayetlerine dayanan müslümanlık yasası olduğuna göre şeriatçı, çağdaş yasaların yerine şeriatın uygulanmasını isteyen kimse anlamına geliyor. Romanın yazarı aşık olduğu ve severek evlendiği eşini kaybedince hayatı değişiyor.
 
Alkol, uyuşturucu deneyimlerinden geçmiş, kendisini adeta bataklıktan kurtaran esrarengiz birisi. Neticede dünya gezgini oluyor. Mektuplarını Ella’ya dünyanın çeşitli köşelerinden gönderiyor.
Dünya’yı gezmediği zamanlar kitapları, dostları, kedileri ve kaplumbağları ile birlikte Amsterdam’da yaşamakta. Aşk Şeriatı onun ilk ve muhtemelen son romanı oluyor. Romancı olmak gibi bir hevesi yok. Bu romanı Rumi ve onun sevgili güneşi Şems-i Tebrizi’ye hürmet ve sevgisinden kaleme alıyor.
Tebrizli Şems hayatında bir noksanlık olduğunu hisseder. Arayışı onu sınırlar ötesi tanınmış Mevlana Rumi’ye götürür. Filozof ilim ve edebiyatla uğraşmaktan aşağıdakileri ihmal etmiştir. Yoldaşı onu sarhoşun, fahişelerin ve cüzamlıların yardımına koşturacaktır. Aralarındaki yakın, sıcak ilişki birçok insanları kıskandıracak durumdadır. Tebrizli Şems Konya’yı terketmek zorunda kalınca Mevlana hasretliğe dayanamaz. Çektiği ayrılık acısı onun şairlik yeteneğini ortaya çıkarır. En tanınmış eseri mesnevi bundan sonra yazılacaktır, müzik ve sema derviş dansları da bu ayrılık acısı sonucu olarak geliştirilecektir.
Roman içinde romanı okuduktan sonra aslında yirmi birinci yüzyılla onüçüncü yüzyılın benzerliklerini görüyor okuyucu. Her iki yüzyılın tarihe kayıtları şöyle geçiyor:
Eşi emsali görülmemiş dinî ve kültürel çatışmalar, önyargılar ve yanlış anlamalar aynen var. Her yere sinen güvensizlik, belirsizlik, endişe ve şiddet. Yaratılan ötekinden duyulan tedirginlik hakim. Anlaşmazlıklar din farkından değil, dil farkından çıkıyor.
Aşkın inceliklerine ayrılacak vakit olmadığı bir zamanda “aşk şeriatı” daha büyük önem kazanmada.
Geçen yaz, kızım mutlaka Elif Şafak’tan bir kitap aramış ama bulamamıştı. Eşsiz denizi, altın gibi kumu, çeşitli restoran ve eğlence yerleri bol olan Didim’de bir kitapçı yoktu. Ama artık kültürel etkinliklere yer verildiğinden dolayı, bu sene Didim’de iki kitapçı var. Meandros festivali, edebiyat günleri okuma akşamlarıyla zengin bir tatil programı sunuyor.
Bu nedenle bu yaz ilk okuduğum kitaplar arasında Elif Şafak’ın bu kitabı oldu.
İlk romanı Pinhan’la 1998 yılında Mevlana Büyük Ödülü ile çok iddialı işe başladı. Eserleri yirmiden fazla dile çevrildi, Dünya’nın Farrar, Straus ve Giroux, Viking ve Penguin gibi tanınmış yayınevleri kitaplarını yayınlıyor.
Strasbourg doğumlu (1971) olan Elif Şafak, çocukluğunu ve gençliğini Ankara, Madrid, Amman, Köln, İstanbul, Boston, Michigan ve Arizon gibi şehirlerde geçiriyor. Bu çeşitlilik çok kültürlü deneyimleri kitabına yansıyor.
Ayrıca ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü’nü bitirdiği de kitaplarına yansıyor, zira hikâyeleri uluslararası.
Sınırlara kapanıp kalmak istemiyenler için çok güzel, zevkle okunacak bu kitabı, sevgili okurlarıma güneş ülkesinden tavsiye ediyorum.
Okurken sık sık kendi hayatınız ve dünya üzerinde dünşüncelere dalacağınızı şu iki alıntı açıkça gösteriyor:
 
” Aklın kimyası ile aşkın kimyası başkadır. Akıl temkinlidir.
Korka korka atar adımlarını. Aşkın dediği ise bırak kendini
rahat. Akıl kolay yıkılmaz. Aşk ise kendini yıpratır, harap
düşer. Halbuki hazineler ve defineler yıkıntılar arasında
olur. Ne varsa harap bir kalpte var!” [s.95]
” Noktalar sürekli değişse de bütün aynıdır. Du dünyadan giden
her hırsız için bir hırsız daha doğar. Ölen her dürüst
insanın yerini bir dürüst insan alır. Hem bütün hiçbir
zaman bozulmaz, herşey yerli yerinde kalır, merkezinde …
Hem de bir günden bir güne hiçbir şey aynı olmaz. Ölen her
Sufi için bir Sufi daha doğar.
Bizim dinimiz aşk dinî, yolumuz aşk şeriatı. Ucu bucağı
olmayan bir kalp zincirinde sadece bir halkayız.” [s.407]
Yazdıklarımız yaşadıklarmızdan, deneyimlerimizden, gözlemlerimiz ve okuduklarımızdan oluşan bir mozaiktir. Elif Şafak bu romanı yazarken tam otuz kitap okumuş ve yararlandığı kaynaklar olarak göstermiştir.
İyi okumalar.
 
 
İlter Gözkaya – Holzhey 
Emekli Öğretmen
 
 
Kaynak:
Elif Şafak, Aşk, Doğan Kitap (2009), ISBN 978-605-111-107-0
Türkçe’ye yazarla birlikte çeviren K.Yiğit Us
 
Fotoğraf: Vikipedi
 

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.