AŞI SKANDALI…

ABONE OL
11:48 - 23/10/2020 11:48
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

AŞI SKANDALI…
 
Çok değil, birkaç sene evveline kadar Avrupa ülkeleri aşılarımızı sorguluyor, üzerimize parfüm gibi bit ilacı sıkıp, bizi dezenfekte ederek gümrükten geçiriyorlardı.
Küfürü basıyorduk ama elimizden bir şey gelmiyordu.
Şimdi; gümrük kapılarında aşılama kampanyaları başlatırlar, virüs taşıyıcısı olup olmadığımıza dair laboratuar tahlilleri isterlerse hiç şaşırmayacağım.
Geçenlerde torunlarım Türkiye’de on bin kişide bir görülen el ayak ağız hastalığına yakalanınca durumu çocuk hastalığına yordum. Bir halk sağlığı uzmanı Suriyelilerin hiçbir kontrole tabi tutulmadan ülkeye alınması sonucu birçok çocuk hastalığı ile karşı karşıya olduğumuzu söyleyince kanım dondu.
Sosyal medyada çıkan haberlere pek itibar etmiyordum ama Bursa gibi modern bir şehirde bile gizlenen pek çok vaka olduğu, sağlık kuruluşlarının alarma geçtiği belirtiliyordu.
Dün, başka bir uzmandan yazılı uyarı alınca durumun ciddiyetini fark ettim. Biz suni gündemler ile uğraşırken çocuk hastalıkları ve ölümlerinin farkında değilmişiz.
Türkiye geçmişte aldığı tedbirler ile önemli sonuçlar almış, gezici ve gönüllü kuruluşların yürüttüğü aşı kampanyaları başımızın bela olmuş hastalıkları geride bırakmış, uluslar arası takdir kazanmış bir ülkeydi.
Günümüzde çocuk hastalıkları aşısız Suriyeliler nedeni ile hızla yayılıyor. Bunların başını Suçiçeği, kızamık ve kızamıkçık çekiyor.  
Durumun geç farkına varan ilgililer sınır kapılarında ve kamplarda tedbir almaya, gelenlere aşı uygulamaya başladılar ama ülkeye kontrolsüz sokulmuş ve dört bir yana dağılmış, trafik lambalarında bile, kollarının altında bebekleri ile dilenen Suriyelilerin gördü iseniz bunların iki milyon civarında olduğu ve gezici olarak hastalık yayıcısı görevini yaptığı söylentisi hızla yayılıyor ve panik havası oluşuyor.
Son yıllarda görevlerinden istifa eden, yurt dışı ülkelere giden doktorlardan oluşan beyin göçünü düşünürsek,  önümüzdeki kış hortlayacak yeni hastalıklarla nasıl başa çıkacağımızı çok düşünmek zorundayız.
Sağlık bakanlığının iflas eden sağlık politikasına bu aşı duyarsızlığı ile yeni bir halka daha eklenmiş oldu. Elli yıllık bir mücadele ile kazandığımız sağlık siperlerimizi kaybediyoruz.
Hastanelerin ve sağlık ocaklarının doluluğu ortada.
Başımıza birde bu çıkarsa bir elli yıl daha bu hastalıklarla mücadele edebilecek miyiz?
Yoksa Osmanlı için söylenen “Hasta Adam” mı olacağız?
Acaba Avrupa birliği görüşmelerinin askıya alınmasında salgın hastalık tehlikesi ile karşı karşıya kalacak bir Türkiye imajının etkisi mi var?
Ne dersiniz?

Taner TÜMERDİRİM
 
 

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.