0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

ARKADAŞLIK VE DOSTLUK ÜZERİNE 

Başlıktaki iki sözcük, ilk bakışta, eş anlamlı sözcüklermiş gibi geliyorlar insana. 
Bana gelen bir ileti onların, pek de öyle, eş anlamlı olmadıklarını savunuyor. 
Ne dersin? Sence de bu iki sözcük eş anlamlı mıdırlar?
Yoksa bunlar karşıt anlamlı iki sözcük müdürler? 
Birlikte değerlendirelim mi? 
Arkadaş sana geldiğinde bir konuk gibi davranır. 
Dost; buzdolabını açar, istediğini alır. 
Öyle mi yaparlar? 
Arkadaş ağladığını görmez, dostunun omuzu gözyaşlarınla ıslanır. 
Sence de öyle mi? 
Arkadaşın; çağırdığında, boş elle gelmiş olmamak için, elinde bir paketle gelir sana. 
Dostunsa; çağrıya sana yardımcı olabilmek için erken gelir, sen toparlanıncaya değin de kalır. 
Doğru mudur? 
Arkadaşın; onu, o yattıktan sonra ararsan rahatsız olur, kızar. 
Dostun sana “Derdini anlatmak için neden bu kadar geç kaldın?” diye sorar.
Sen ne dersin?
Arkadaş; küçük bir kavgadan sonra, “Artık aramızda her şey bitti!” derken, dost;  zaman yitirmeden arar seni, “Unutalım!” der. 
Gerçekten öyle midir? 
Arkadaşın; her zaman onun arkasında olmanı ister senden. 
Dostunsa hep arkandadır senin. 
Sana göre de öyle mi? 
Arkadaşın zayıf yanlarını öğrenir ve seni hep o yönlerinden yaralar. 
Dostunsa nelerden zevk aldığını öğrenerek sana o yönlerinden seslenir. 
Senin başına da geldi mi böyle bir şey? 
Arkadaşın zayıflıklarını hep yüzüne vururken dostun zayıf yanlarını örtmek için çabalar. 
Acaba? 
Arkadaşın, seni hep ikinci olarak görmek isterken; dostun, senden sonra ikinci olmaktan onur duyar. Arkadaş bu denli bencil, dost bu denli özverili midir sence de? 
Arkadaşın sıkıntın olmadığı zamanlarda yanındayken dostun en sıkıntılı anlarında yanı başındadır. Olur mu, öyle midir? 
Sen; arkadaşının huzurlu olması için uğraş verirken dostun senin huzurlu olman için çaba harcar. Hangisine güvenelim? Ne dersin? 
Arkadaşa mı, dosta mı? 
Her ikisine de mi? 
Sen arkadaşınla salt arkadaş mısın? 
Arkadaşın için, ” O, benim dostumdur.” diyebiliyor musun? 
Kafan karıştı değil mi? İşin özü, benim de…
Bu yazıyı 2011 yılında yazmışım.
Arkadaşım mı çok, dostum mu?
Bilemedim.
Ama; şunu biliyorum:
Arkadaşlıkları dostluklara, dostlukları arkadaşlıklara çevirmek ne denli elimizdeyse;
bir zamanlar arkadaşımız, dostumuz olanlarla selamı sabahı kesmek de o denli elimizdedir.
Ne mutlu arkadaşlıkları dostluklara çevirebilenlere…
Ne dersin?