ARBANIN TEKERİ PATLAK 

ABONE OL
11:48 - 23/10/2020 11:48
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

ARBANIN TEKERİ PATLAK 
Bilindiği gibi 1961 Almanya’ya göç eden birinci kuşak Gurbetçiler, Almanya’ya entegre olmaları halâ devam ediyor diye düşünüyorum.

1970’li yılarda aile birleşmesiyle birlikte ,ailelerin ihtiyaçlar değişmeye başladı, genellikle şehirlerden gelen insanlar daha fazla ve hızlı adapta olmaya başladılar, Dili öğrenmeye başlayınca ve para kazanınca biraz daha para biriktirmeden öte ,daha güzel bir eve taşınma ve tabii ki bir araba alma ihtiyacı  kaçınılmaz oluyordu .

Uçak bilet fiyatları da el yaktığından çoluk çocuk memlekete Arabayla gitmek hem ekonomik, hem de burada bir ihtiyaç, hem de memlekette havası var diye, bir araba alma furyası başladı. Ehliyeti alan elini alıştırmak için ilk etapta ucuz bir araba, biraz acemiliği gittikten sonra ve ekonomik durumu iyiyse Ford markadan veya Opel markadan Mersedece geçiş başladı. Kahramanımız, köyden çıkıp hiçbir yer görmeden hiçbir kültürü tanımadan Berlin’e gelmişti, arkadaşları arabaları ve onun lüksünü anlata anlata bitiremiyorlardı.

Oda kararını vermiş, araba alacaktı, biraz elini alıştırdı mı, izin için güzel bir şey alırım diye düşünüyordu” Oturduğu cadde üzerinde satılık bir araba gördü satıcının telefonunu buldu kendisinden biraz daha iyi Almanca bilen uyanık şakacı Munzur arkadaşıyla arabaya bakmaya gittiler, araba hoşuna gitmişti pazarlık edip üç aşağı beş yukarı arabayı aldılar. Sevinçliydi artık onunda bir arabası vardı. O gün arabasını güzelce yıkadı, sildi parlattı, eskiydi ama güzel görünüyordu. Artık onunda arkadaşlarına anlatacağı bir arabası vardı gün öyle geçti, ikinci gün arabasının yanına gittiğinde birde ne görsün! Arabasının bir tekeri patlamış !!ne yapacağını şaşırmıştı!

Gidip arkadaşını buldu, yardım istedi. Ömründe ilk defa arabası olmuş, hiçbir şey bilmiyordu” Arkadaşına sordu? Ne yapalım? Bu nasıl olacak? Geri veremeyiz eski sahibine? Birçok soru; Munzur arkadaşı yaaa düşündüğün şeye bak, tekerin havası inmiş şişiririz, olur biter dedi. Kahramanımız bilmediği için sordu nasıl şişireceğiz? Kolay sen şöyle kenara çekil ben başlayayım şişirmeye dedi ve arabanın arkasına geçip, ağzını egzoza dayadı, bir iki dakika üfledikten sonra sordu, nasıl bir değişiklik var mı? Kahramanımız araba sallanıyor, herhalde şişiyor” dedi. Munzur arkadaşı seslendi ben iyi üfleyemiyorum, gel biraz sen üfle deyince kahramanımız ağzını egzoza dayayıp, başladı kuvvetli, kuvvetli üflemeye, arada bir soruyor nasıl şişiyormuş diye?

Munzur herhalde şişiyor diye yanıt veriyordu. Artık dayanacak gücü kalmamıştı, üflemekten; ayağa kalktığında başı dönüyordu, Oğlum bunun böyle şişirildiğinden emin misin dedi? Arkadaşı Bülent; bilgiç, bilgiç yaaa nasıl şişecekti dedi !! ve ekledi laan oğlum tabi şişmez ‘baksana arabanın camını açık bırakmışız, üflediğin hava buradan kaçıp gidiyormuş deyip, kahramanımızı tekrar ikna edip egzozun başına yolladı. Kahramanımız başladı tekrar üflemeye, üfle, üfle tabii olayı seyreden, bir başka komşusu gelene kadar, Recep!  Sen ne yapıyorsun burada diye sordu yeni gelen komşusu? Kemal abi arabanın tekeri patlak onu şişiriyorum dedi” Kahramanımız Recep yaa sen manyak mısın arabanın tekeri hiç böyle şişer mi !! kim söyledi sana bunu dedi? Bülent diye cevap verdi; Bülent nerde abi buradaydı dedi, Bülent oradan çoktan tüymüştü zaman kandırıldığını anlamıştı.

Tek temennisi; inşallah Bunu dışarda millete anlatmazlar, yoksa rezil olurum diyordu kendi kendine.

Ali Sönmez

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.