0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Sıra ilköğretimde Arapça, yanlış okumadınız Arapça öğretmeye geldi.

Bir sonraki paragrafta bakanlığın bir kurulunun dersle ilgili programını okuyacaksınız.

Ne demişti Orhan Veli:

”Gemlik’e doğru

Denizle karşılaşacaksın,

Sakın şaşırma.”

Sakın şaşırmayın!

Perşembenin geleceği çarşambadan belliydi.

Bu bakanın ilk yaptığı neydi anımsadınız mı?

Milli Eğitim’in temel amaçlarından sayılan Atatürk ilke inkılâplarını çıkarmak mıydı yoksa bir yerlerden?

T.C. Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı’nın 141 Sayı, 26.09.2011 Tarih ve İlköğretim Arapça (4-8. sınıflar) Dersi Öğretim Programı:

”Bakanlığımızca oluşturulan komisyon tarafından hazırlanan ve kurulumuzca görüşülen ”İlköğretim Arapça (4-8.sınıflar) Dersi Öğretim Programı”nın 2012 / 2013 Öğretim Yılından itibaren 4. ve 5. ; 2013 / 2014 yılından itibaren 6, 7, 8. uygulanmak üzere ekli örneğine göre kabulü;

Söz konusu öğretim programına göre;

1- Ders kitabı, öğrenci çalışma kitabı ve öğretmen kılavuz kitabı ile birlikte takım halinde hazırlanması,

2- Hazırlanacak taslak ders kitaplarının incelenmek üzere başkanlığa başvurularının 30 Mart 2012 tarihinden itibaren yapılması ve bunlardan 29 Haziran 2012 Cuma günü mesai saatinin bitimine kadar kurulca ders kitabı olarak kabul edilenlerin, 2012 yılının Temmuz ayında yayımlanacak Tebliğler Dergisi’nde duyurulması kararlaştırıldı.

İmza: Ömer Dinçer (Milli Eğitim Bakanı), Merdan Tufan (Kurul Başkan V.), Üyeler: Ömer Özcan, Füsun Köksal, Ahmet Sönmez, Zübeyir Yılmaz, İbrahim Bükel, Halil Aşıcı, Dr. Vahap Özpolat, Dr. Hacı Mustafa Açıkgöz, Sami Zeybek, Emine Duman, Dr. Nihal Coşkun, İrfan Coşkun, Abdülkadir Yılmaz

Bu adları herkes tarafından bilinsinler diye aldım buraya. Gizli kalmasınlar. Tarihe geçecekler ya, ondan!

Dersin amacı çocuklarımıza Kuran’ın kutsal Dilini öğretmek olarak belirlenmiş.

Laf salatası… Gavurcası demagoji…

Dilin kutsalı mı olurmuş?

Üstelik Arapça salt Kuran’ın değil, kim bilir kaç erotik öykünün de dilidir.

Dünyanın tüm ülkelerinde öğrencilere yabancı dil olarak İngilizce öğretilir. Çünkü; o dil, bir bilim ve teknoloji dilidir.

Arapça da mı öyle?

Asıl amaç çocuklara Kuran’ın kutsal(!) dilini öğretme isteğinin ötesindedir.

Asıl amaç; Türkiye’yi gerçek yol gösterici olan bilimden ve çağdaşlıktan uzaklaştırarak yönünü Ortadoğu’nun bataklığına çevirmektir. Çağdaş, uygar, laik bir hukuk devleti kimliğini elinden alarak onu ortaçağın koyu karanlığına sürüklemektir.

Bu amacın çocuklarımıza yarardan çok, onarımı olanaksız, zararı olacaktır.

Bu amaç çocuklarımıza karşı işlenecek en büyük suç sayılmalıdır.

Bu pis amacı engelleme görevi; çağdaş olan tüm aydınlık beyinlerin, tüm eğitim emekçilerinin, yurtseverlerin, bütün bu kesimlerden önce çocuklarının gelecekleriyle oynanılan anne babalarındır.

Fizikötesi sevdalılarının bu karanlık oyunlarına geçit vermeyelim.

Bu; salt çocuklarımızın değil, ülkemizin geleceğinin de karartılması amacı taşıyan gizli ve korkunç bir tuzaktır.

Bu; insanımıza ve ülkemize onarımı olanaksız zararlar verir.

Ortaya çıkacak sonuçtan edilgen kalan herkes sorumludur.

Çocuklarımıza verilen idam yargısına ortak olmayalım.

Hasan Arslan
Türkçe Öğretmeni