0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Türkiye’de ne yazık ki her konuda batı örnek alınır. Bizim hiçbir konuda hiçbir alanda bilgili birikimli olmadığımız doğru dürüst hiçbir işi, başarılı düşünmediğimiz, uygulamadığımız gibi yaygın kanaat vardır.

Öylesine ki, sıradan batılı bir yazarın, politikacının görüşlerini manşete çeker, kitaplarını büyük bir ciddiyetle alır okuruz. Öylesine ki Türkiye’de batılı yazarlar okunur. Öylesine ki, bu ülkenin edebiyatçısı romancısı akademisyeni ciddiye bile alınmaz.

Aşağılık kompleksinin kökü, Osmanlı Tanzimat dönemine gider. Biz hiçbir şeyi başaramayız, bilmeyiz ve yapamayız anlayışı, teknoloji başta olmak üzere bilimsel tüm alanlarda karamsarlık butlularını ülkeye yerleştirdi.

Bunda kuşkusuz batıda eğitime gidenlerin gittikleri ülke kültürlerinin yaşam anlayışlarını özümlemeleri ve buraya taşımaları büyük rol oynamıştır. Ne yazık ki hala da oynamaya devam etmektedir.

Bunların başında da tarihin en adaletli yönetim anlayışını üç kıtada yüzyıllar boyu sürdüren Türk hukuk, adalet ve insan anlayışlı gelir.

Her gün TV’ler gazeteler çelişkili mahkeme kararlarını yayınlıyor. Adalet bekleyenler bu farklı çelişkili hukuk uygulamalarını ve ceza yasalarını eleştiriyor tepki veriyor. Ama ülkeyi yönetenler nedense bunlara kulak tıkıyor.

Öylesine tıkıyor ki; yandaş karar veren hakim ve savcı göklere çıkarılırken tersine karar veren hakim ve savcı kıyasıya eleştiriliyor.

Kararlara yaklaşım tarzında da aynı duyarsızlık, çifte standart bakış ve yorum görülüyor.
Batının her şeyi iyi, bizim ise kötü!

Gerçekten öyle mi? Örnekler çok ama batıdan tipik bir örnek, bakış ve yaklaşım tarzını yansıtır sanırım.

Habere göre; ABD’de sevgilisini öldürmekten 30 yıldır hapiste yatan Fikri Bayramoğlu’nun şartlı tahliye isteği Hakaret ve öfke dolu mektuplar yazdığı gerekçesiyle 15 yıl daha reddedildi. Bayramoğlu’nun tahliye umutları 2025’e kalmış.

1973 yılında, 29 yaşındayken ABD’li sevgilisini öldürdükten sonra en az 15 yılının hiçbir durumda affedilmemesi kaydıyla ömür boyu hapis cezasına çarptırılan Fikri Bayramoğlu, 1985’ten beri şartlı salıverme hakkından yararlanmak üzere başvuruda bulunuyordu. Cinayetin üzerinden 30 yıl geçmesine rağmen salıverilmeyen Bayramoğlu’na, 12 Ekim’de yapılan son tahliye toplantısından da kötü haber geldi.

1973 yılında, taksi şoförlüğü yaptığı İstanbul’dan ayrılarak, ablasının yanına, California’ya yerleşen Bayramoğlu, 19 yaşındaki sevgilisi Tracy Lee Jones’u, kendisini terk etmek istemesi üzerine tabanca ile öldürmüş. Cinayetin ardından bir de intihara teşebbüs eden Fikri Bayramoğlu, çıkarıldığı mahkemede ikinci derece cinayet nedeniyle hüküm giymiş ve California’daki Chuckawalla Eyalet Cezaevi’ne gönderilmişti. Türkiye’ye iadesi de, Türk makamlarının “Türkiye’de çıkan aflardan dolayı yasalar gereği serbest kalacak” cevabı üzerine ABD makamları tarafından Fikri, içindeki öfkesi ile tehlikeli olabilir gerekçesiyle reddedilmişti.

Cezaevindeki birinci yılını doldurmasına yakın, koğuşundaki dolabının altında bıçak bulunan Bayramoğlu, ilerleyen yıllarda da sık sık bu tür ufak çaplı suçlar işlediğinden, demir parmaklıkların öte yanına bir türlü geçememişti. Son kararda da tahliye komitesi, Bayramoğlu’na disiplinli olmasını, kendi kendine yetmeyi ve bir meslek öğrenmeyi tavsiye etti. Bir sonraki duruşma, Fikri Bayramoğlu’nun 81 yaşında olacağı 12 Ekim 2025’te yapılacak.

Fikri Bayramoğlu tahliye umutları tükenince Bülent Arınç’tan Barack Obama’ya kadar birçok kişiye cezaevinden öfke dolu mektup göndermişti. George W. Bush’a gönderdiği mektupta “Şeytan Amerika” deyip küfredince salıverilmesi zorlaştı.

Sevgilisini Türkiye’de öldürseydi en fazla 3 yıl yatar çıkardı. Cinayet işlemek için en iyi yer Turkiye sanki!.

Suçta caydırıcılık bu, adalet böyle olsa, suç oranı düşer.

Günün Sözü: Irk, cins, renk ve din ayrımına göre verilen karar insanlık suçudur.

Nurullah Aydın
Gazi Ü. İletişim Fakültesi Radyo-Televizyon ve Sinema Bölümü Öğr. Gör.