ALMANYA`YA KRİZ BÖLGELERİNDEN YENİ GÖÇ DALGASI

ABONE OL
11:52 - 23/10/2020 11:52
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

ALMANYA`YA KRİZ BÖLGELERİNDEN YENİ GÖÇ DALGASI


Federal Almanya belki de 1970lerin ortasında durdurduğu işçi alımından sonra bu günlerde ilk kez böyle bir göç dalgasını yaşıyor.
Bu kez geçmişteki gibi İspanya, Yunanistan, Yugoslavya, Türkiye, Fas gibi ülkelerden ( Misafir)işçi, işgücü değil ülkelerindeki savaştan, baskıdan, darlıktan, yokluktan, sefaletten kaçan siyasi sığınmacılar geliyor.
Hem de tehlikelerle dolu yolları kat ederek, denizlerde, ırmaklarda boğulma, TIR kasalarında havasız kalıp ölme pahasına.
Bu bir Dramdır ve ne yazık ki gelenlerin çoğu Müslümandır, İslam ülkelerinden gelmektedirler.. 
Bundan kendi ceplerini dolduran, sadece kendi çevrelerini düşünen, muhaliflere, halkına köle gibi davranan o ülkeleri yöneten Krallar, Şeyhler, Emirler, Diktatörler utanmalıdırlar.
Ama onlarda nerde o yüz.
Bu yıl Almanya’da sekizyüzbin sığınmacı bekleniyor. Bu insanların çoğu Ortadoğu’dan Suriye’den, Iraktan geliyorlar. Ama Afganistan’dan, Eritre’den, Nijerya gibi Afrika ülkelerinden, Kırgızistan’dan, Özbekistan’dan, Mısır`dan, Azerbaycan’dan gelenlerde var.
Almanya’nın bu yeni göçe kapılarını bu derece açması, AB içerisinde en fazla Sığınmacıyı alması bence müthiş bir şey. Ben şahsen bu alanda çalışan biri olarak ta bu kadar insanın alınacağını hiç beklemiyordum.
Bence Almanya’nın yaptığı doğrudur. Çünkü Almanlarda her iki Dünya savaşında da savaşın acılarını en çok çekmiş, dünyanın dört tarafına savrulmuş, insanlarını, kuşaklarını kaybetmiş bir Millet.
Almanya bunu vicdani sorumluluğunun yanında yoğun göçe gereksiniminden dolayı da yapmaktadır. Demografik gelişmelerde de görüleceğe üzere azalan nüfusu, gerileyen işgücü sayısını arttırmak ve tehlike arz eden sosyal sistemin yükünü hafifletmek içinde yapmıştır.
Emeklilerin maaşlarını düzenli alabilmesi için genç nüfusun olması ve çalışması gerekiyor.
Her Göç dalgası gibi bu yeni gelişmede sorunları birlikte getirecektir, Göçleri sorunsuzca gerçekleştirmek olanaksızdır. Almanya’da bu nedenle on yıl öncesi başlayan bir yapılanma var. Entegrasyon konusunda birçok Kamu ya da Sosyal Kurumda birimler oluşmuş ve binlerce başarılı Proje yürümektedir. Bu alanda yoğun göç sürecinde elbette göç toplumuna da özel görevler düşmektedir.
Almanya’da yapılan son Kamuoyu Araştırmalarına göre toplumun şu an yüzde yetmiş beşi Sığınmacıların gelmesini onlara yardım edilmesini istiyor, onaylıyor ve bu Göç dalgasına evet diyor. Buda çok önemli. Elbette özellikle Doğu Almanya’da yakılan İlticacı Yurtları, evleri, sokakta dövülen sığınmacılarda var ama bu Irkçı Faşistler çok küçük bir azınlık. İyi ki de öyle.
Bu ’’ Hoş geldin Kültürünün’’ oluşmasında şu anki CDU-SPD Koalisyon Hükümetinin, Başbakan Bayan Merkel ve Yardımcısı SPD Lideri Sigmar Gabrielin, Eyalet, Yerel Politikacıların topluma verdiği pozitif mesajlar önemli rol oynamıştır.
Macaristan, Makedonya, Sırbistan gibi ülkelerin bu süreçteki politikaları sınıfta kalmıştır. 
Tüm engellemelere, engellere rağmen canını Almanya’ya atanlar bir noktada şanslılardır.
Çünkü bu ülke topluma uyum sağlayanlara, hızlıca dil öğrenenlere, diplomalarını, mesleki öğrenimlerini tanıtan, denkleştiren sığınmacı vatandaşlara yeni fırsatlar, yeni şanslar tanıyacaktır.
Gelenlerin sayısı her ne kadar yüksek olsa da Kurallar ülkesi düzenin, tertibin çok önemli olduğu Almanya bu işin altından kalkar. Göç sürecinde, barınak, illere dağıtım titizlikle yürütülmektedir. Sağlık konusunda imkânlar seferber edilmekte ’’üst seviyede’’ konfor sunulmaktadır.
Bu göçle ilerde Almanya’daki toplumun görüntüsü daha da değişecek ve daha çok kültürlü, renkli ( Multikulturell) olacaktır.
Irkların yan yana yaşaması, birbirine karışması, kültürlerin birbirinden etkileşimi güzel bir şey. 
Almanya şu an bu Göç dalgasındaki tutumuyla fakir komşusuna evini, bahçesini, sofrasını açmış varlıklı aile konumundadır.
Varsa insanın ihtiyacı olanla paylaşması güzel bir duygudur. Darda olana yardım çok insani, vicdanı bir duygudur ve sevaptır.
Şeyh Bedrettin’inde orta çağda söylediği gibi ’’ Yârin gül yanağından gayri hep beraber’’ !
Yoksulluk, Baskı olduğu sürece, İnsan, Kadın hakları, düşünce özgürlüğü olmadığı, Ülkeler arasındaki, Refah seviyesindeki dengesizlik sürdüğü müddetçe, gelişmemiş ülkelerde Demokrasi yerleşmediği sürece Göçler hep olacaktır. 
Dünya ve Avrupa tarihine geçecek bu Göçün gelenlere ve geldikleri ülkeye topluma fayda sağlamasını dileriz.
Yine de gönül ister ki hiç kimse nedeni ne olursa olsun toprağını terk etmesin. Çünkü Göçmenlik insan hangi sosyal statüde olursa olsun hiçte kolay bir şey değil. Yeni Vatanında çünkü için bir türlü hep buruk, aidiyet duygusu hep yarım kalıyor.

Bu dileklerle dostça selamlar

Mehmet Tanlı


Günün Sözü: Bir insan; kendine hizmet edenlerin sayısı ile değil, hizmet ettiği kitlelerin büyüklüğü ile ölçülür. Arnold G.Glascow

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.