ALMANYA`DA TACİZ OLAYI SONRASI İLTİCACILAR YASASININ SERTLEŞTİRİLMESİ
Son günlerde Yılbaşı gecesi Köln Ana Tren Istasyonunda Alman Bayanların Arap ve Kuzey Afrikalı Sığınmacılar tarafından toplu Tacizi sonrası Almanyada sosyal iklim, İlticacılara bakış açısı değişmiş görünüyor.
Alman Hükümeti toplumsal tepkiden korkması neticesi ve iç Politikada Koalisyon Ortağı Bavyera Partisi CSU nunda baskıları nedeniyle yasaları sertleştirmeye gidiyor.
Bundan sonra suç işleyen İlticacıların gözünün yaşına bakılmayacak kurunun arasında yaşta yanacak. Yani Sınırdışı işlemleri hızlandırılacak.
Elbette her ülkenin kendi sistemini,toplumsal yaşamı, huzuru, vatandaşını koruma hakkı var bunu anlıyoruz ama bu önlemler, söylemlerin genel bir Müslüman Göçmen düşmanlığına dönüşmesi felaket bir şey olur.
Kölnde yılbasında 100 e yakın kadın afrika ve ortadoğu kokenli mülteci erkekler tarafından taciz edilmişti biliyorsunuz. Kölndeki bu toplu cinsel Taciz affedilecek gibi değil.
Bu bir tesadüfmü hayır.
Ne kadar acıda olsa değişim, dönüşüm ve hoşgörülü, çağdaş bir toplum için Gerçekleri yazmak ve söylemek lazım.Maalesef hala bir çok Müslüman ülkede uygulanan okul eğitimi, aile terbiyesi, erkek çocuklara verilen değer , kadına, kıza bakış açısı çağın çok gerisinde kalmıştır.
Ayrıca ne yazıkki Türkiyedeki Diyanetinde aralarında bulunduğu bir çok Dini Kurum ve sözde Din Aliminin tuhaf açıklamaları işi dahada zorlaştırıyor.
Hatırlayalım ne demişti Suudi Arabistan Müftüsü yayınladığı fetvasında? Belki inanılır gibi değildi ama. Müftüye göre ‘’Müslüman bir erkek çok aç kalması durumunda karısını yiyebilir ‘’demişti. Diyanet ise bir Baba 9 yaşından büyük kızına şehvet duyabilir demedimi?
Islam coğrafyasında Çocuk gelinler yokmu?. İşid Kadınları, Kızları Köle pazarında satmıyormu?.
Çok eşlilik yokmu?. Töre ve Namus cinayetleri olmuyormu?.
Ayrıca Müslümanların çoğunlukta olduğu coğrafyalarda hiç bir cinsel eğitimin verilmemesi,cinselliğin yaşanmaması en küçük flörtün bile yasak oluşu yada toplumda hoş karşılanmaması Kölndeki olayları yaratan kilometre taşlarıdır.
En küçük cinsel özgürlüğü sıradan vatandaşına yasaklayan hatta onları suç işledi diye taşlıyarak öldüren siyasi güç krallar, emirler, şeyhler kendilerine harem kurarken her şey normal.
Kadına bakış açımız sakat.Oysaki kadınlar değilmi biz yardıma muhtaç olduğumuzda yardımımıza koşan bizi besleyen, büyüten ve onların bizleri dünyaya getiren annelerimiz olduğunu hatırlayın. Onlara hak ettikleri değeri vermiyor, saygıyı göstermiyoruz.
Bu ayıp, yanlış ve günahtır.
Kesinlikle genelleme yapmak istemiyorum İslamın farklı yorumları, mezhepleri olduğunu ve aralarında büyük farklılık gösterdiğinide çok iyi bilen biriyim ama maalesef genel manzara durum böyle.
Amacım bu yazımla kimseye saldırmak ya da kimsenin canını acıtmak değil. Dini din olarak yaşayanlara Sünni yada Alevi yada Hristiyan, Süryani, Ermeni, Ortodoks her kimse artık din üzerinden sosyal, ticari, siyasi ve şahsi kazanç sağlamayanlara gerçek bir hassasiyet ve saygı duyuyorum.
Ben Müslümanım diyen ama tacize, tecavüze bulaşan yada kadına bakış açısı iğrenç olan her insandan istediğim tek şey, Tanrı’ya karşı içten ve dürüst olmaları, kadınlara, kızlara saygı duymalarıdır.
Ayrıca bu tacizciler, cinsel sapıkların‘Normal’ başka ( müslüman) erkekleride zan altında bırakmaması, lekelememesi, yabancı düşmanlarının değirmenine su taşımaması gerekiyor.
Almanyayı ve uzun yıllardır burda yaşayan, çalışan biz göçmenleri bu olaylar nedeniylede zor günler beklemektedir. Bu ülke çok sosyal olaya gebe görünmektedir. Çünkü Irkçı partiler, örgütler her geçen gün dahada güçleniyor, taraftar, seçmen kazanıyorlar.
Almanyaya gelen Suriyeli, Iraklı, Afrikalı yada diğer genç Mültecilerin mutlaka en hızlı biçimde Uyum Kurslarına gidip Alman toplumunu, tarihini, geleneklerini tanımaları, Almanca öğrenmeleri ve bir an evvel iş bulup çalışmalarıdır. Benim şahsi temennim.bu .
Toplumsal bedel ödemek istemiyorsak bizlerinde bu gibi durumlarda duyarlı olmamız, müdahele etmemiz gerekiyor.
Bilmemiz gerekirki Şiddeti, Tacizi, Tecavüzü görmezlikten gelen herkes, sen de dahil, şiddeti uygulayan kadar suçludur.
Dostça Selamlar, Sevgiler…
Mehmet Tanlı
