ALMANYA’DA İLK TÜRK BAKAN

ABONE OL
11:55 - 23/10/2020 11:55
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Doğrusunu söylemek gerekirse hiç böyle bir sürpriz beklemiyordum. Hele yıllarca yabancılar politikasında eleştiri oklarını üzerine çeken bir siyasi partinin böyle bir adım atacağını hiç mi hiç sanmıyordum. Aşağı Saksonya Eyaleti’nde bakanlığa getirilen Sayın Aygül Özkan’ı tanımıyorum. Hakkındaki eleştirileri de okudum. Hatta böylesine bir atama ile seçim yatırımı yapılacağı, aslında bunun arkasında samimiyetsizlik yattığına ilişkin yorumları da izledim. Bunlar doğru da olabilir. Bir itirazım yok. Fakat bizatihi bu atama önemlidir.

Nedenini söyleyeyim. CDU, daha da keskin şekilde CSU, herkesin de bildiği gibi Almanya’daki yabancılara yıllarca geçici gözle bakmadılar mı? Hatta ülkelerine geri gönderme programları hazırlayıp olabildiğince sert uygulamalarla öncelikle Türkleri yıldırma politikası uygulamadılar mı? Almanya “göçmen ülkesi değildir” söyleminin sahibi kim? Bu soruların yanıtlarını sevgili okurlarımız hiç kuşkusuz biliyorlar. Pekiyi, bir federal eyalette bir göçmen kökenliyi bakan yapma noktasına gelmeleri önemli bir olay değil midir? Bence neredeyse devrim niteliğinde bir gelişme bu. Umarım, diğer partiler de bundan örnek alacaktır. Avrupa’da bakanlık koltuğuna oturan ilk Türk Belçika’daydı: Emir Kıroğlu. Aslında daha önce Hollanda’da Nebahat Albayrak’ın bakanlığı bekleniyordu. Fakat onun partisi seçimi kaybetti, Albayrak da maalesef bakan olamadı. Almanya’da göçmen kökenli ilk bakan Sağlık Bakanı oldu.

Şimdi dilerseniz bu olayı neden bu kadar önemsediğimi toparlayalım. Avrupa’ya geçici bir süreyle çalışmaya gelen Türk işçilerinin çocukları ve torunları geldikleri ülkelere yerleşmeye başlayalı yaklaşık 20-25 sene oldu. Fakat yaşadıkları ülkelerde toplumsal yaşamın hemen her evresinde varlıklarını ispat etmeleri ise kolay olmadı. Öncelikle çoğunluk toplumundan kabul görmek sorununun aşılması gerekiyordu. Bu sorun bugün de var. Ancak işte o çoğunluk toplumları da birlikte yaşama kültürünü yavaş da olsa benimsiyorlar artık. Yabancılaştırarak, dışlayarak ve varlığını tartışarak bir yere varamayacakları göçmenleri toplumların ayrılmaz bir parçası haline getirme aşamasına geçmekte olduklarını düşünüyorum. Bu süreç belki biraz daha zaman alacak, ama artık geri dönülmeyecek bir noktaya geldi ve çok da iyi oluyor.

Bugünkü (25 Nisan Pazar) Türk gazetelerinde çiçeği burnunda bakan Aygül Özkan’a ölüm tehditleri geldiğini okudum. Genlere kadar işlemiş olan ırkçı-ayrımcı tavırların sahipleri için kolaylıkla hazmedilecek bir iş değil bu tabiatıyla. Hele ki Almanya’da! Kimse kendini aldatmasın, Alman toplumunun önemli kesimleri bu hazımsızlığı gösterecektir. Ancak yineliyorum. Her şeye rağmen gelinen nokta çok önemli bir değişimin başlangıcıdır.

Bu arada şimdiki sonuca gelinmesinde katkısı olanları anmadan geçmemek gerekiyor. Almanya’da ilk kez bir parlamentoya seçilen Türk Prof. Dr. Hakkı Keskin’dir. Yani 20 yıl önce kapıyı ilk açan politikacımızın da verdiği mücadelenin bir anlamda sonucuyla karşı karşıyayız.

Şimdi Almanya’da yaşayan Türklerin siyasete daha çok katılmalarının, bu ülkede edindikleri değerleri içinde yaşadıkları toplumla daha çok paylaşmalarının zamanının geldiği düşüncesiyle Sayın Bakan Özkan’ı kutluyor, ona destek verilmesini temenni ediyorum.

Herkese iyi bir hafta dileğiyle.

Dr. O. Can Ünver

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.