ALMANYA VE AVRUPA`DA SONU GELMEYEN IRKÇI SALDIRILAR

ABONE OL
11:53 - 23/10/2020 11:53
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

 ALMANYA VE AVRUPA`DA SONU GELMEYEN IRKÇI SALDIRILAR

Yaşadığımız ülke olan Almanya yakın tarihinde iki dünya savaşı yaşamış, milyonlarca genç, yaşlı, kadın, erkek birçok insanını kaybetmiş, komşularına saldırarak onların suçsuz evlatlarını katletmiş savaşlar nedeniyle acılarını, sızılarını hala unutamamış, yaralarını tam saramamış bir ülke.

Özellikle Irkçı Diktatör Adolf Hitlerin 1930 ların ortasında II. Dünya savaşını başlatması, beş yüz yıldır Almanya’da yaşayan kendi vatandaşı olan Musevi kökenlileri, Muhalifleri, Roma ve sinti Gruplarını Toplama Kamplarında gaz odalarında ya da kurşuna dizerek imha etmesi insanlık adına utanç dolu bir eylem, Alman tarihine düşen en büyük lekedir.

Tüm bu insanlık Dramlarına, kayıplara ülkenin İmajına vurulan darbelere rağmen çok küçük bir azınlıkta olsa Almanya’da bir takım Irkçı, Faşist Yeni Nazi Gruplar hala tarihten ders almadan Göçmenlere yönelik saldırılarına devam ediyorlar.

Gün geçmiyor ki Almanya’nın birçok Eyaletinin sokaklarında, evlerinde, işyerlerinde, otobüste, Trende, seyahatte insanlar bu ırkçıların saldırısına uğramasın, kundaklama olmasın.

Evler taşlanıyor, dükkânların vitrinlerinin camları kırılıyor. Öğrencilere saldırılıyor, komaya sokuluyor,  Türk kadınlara Irkçı tacizler yapılıyor. Bu Irkçı saldırılarda hedef Grup ya Türkiyeliler, Araplar ya da Siyahi Afrikalılar bazen de yanlışlıkla Türk diye İtalyanlar, Yunanlılar dayak yiyor hatta NSU olaylarında görüldüğü gibi Yunanlılarda Türk diye saldırıya uğrayıp canlarından bile olabiliyorlar.

Göçmenlere ya da bizim vatandaşlara saldıran Irkçıların bazıları yakalanıyor ve yargılanıyor bazıları da yakalanamıyor.
Irkçılar buradaki insanlarımız için hala büyük bir tehlike teşkil ediyor. İnsanların hayatını mahvediyorlar, estirdikleri Psiko-Terörle hayata, topluma küstürüyorlar.
Bu Irkçı saldırıların en enteresan olanı ise 2013 yılında Saksonya Anhalt Eyaletine bağlı Bernburg kasabasında geçiyor. Bu kasabada Büfe işleten Ali (34) ve kız arkadaşı Heike (27) akşam iş bitişi büfeyi temizlerken 24 ile 33 yaşları arasında dokuz Irkçı Alman genci geliyor önce Alman Heike’ ye Türkün O. su diyerek hakaret ediyorlar bu duruma müdahale eden Dönerci Ali’nin suratında önce Bira şişesi kırılıyor ve daha sonrada dakikalarca pis Türk denerek öldüresiye dövüyorlar.

Bu acımasız saldırı sonrası Ali iki hafta Komada kalıyor, sayısız ameliyatlar sonrası hayata döndürülüyor ve akabinde vatandaşımız sağlık sorunları nedeniyle de Büfe işletmekten vazgeçiyor ve şu an işsizliğin yanı sıra hafıza kaybı yaşıyor, ağrılarla savaşıyor. Aliye saldırı anında yardımına koşan bir Hindistanlıda Nazi şiddetinden payını alıyor onu da bir güzel dövüyorlar.

Tabii ki bu saldırı yargıya intikal ediyor. Geçen hafta Magdeburg Eyalet mahkemesinde karar çıkıyor. Kararda saldıranların o bölgede tanınan, dosyaları kabarık Irkçı gençler oldukları halde Savcı ve Hâkim bu vahşeti hafife alarak olayın perde arkasında Irkçılık yok diyerek hem Ali‘ yi, hem ailesini hem de demokratik kamuoyunu adeta şok ediyor. Sanıklardan dördü serbest kalıyor diğerlerine insan öldürmeye kasten olmayan başka cezalar veriliyor.

Magdeburg`ta alınan mahkeme kararı birçok açıdan çok talihsiz ve adil olmayan bir karardır. Irkçılık insanlık suçudur. Bu karar Almanya’ya hiç yakışmıyor.

Bu kararla Alman yargısına olan güven zayıflayacak ve Alman devletine güvenemeyen bu haberin yorumlarına baktığımız zamanda gördüğümüz gibi birçok genç göçmen, Türk kökenli insan belki de kendi kendilerini koruma yollarını arayacak, silahlanacaktır.

Milletler arasında ırksal, kültürel, dinsel farklılıklar olması kadar normal bir şey olamaz.

Hiç bir kültür ya da Irk diğerinden üstün olamaz.

Almanya’ ya  Hoyarswerde, Mölln, Solingen ve NSU saldırıları yeterde artar bile.
Acılarımızın tazelenmesini istemiyoruz.

Bu nedenle Yargıyı, Hukuku, Polisi ve Siyasi partileri bu yüzyılın hastalığı Belası olan Irkçılıkla çok daha kararlı biçimde mücadele etmeye çağırıyoruz.

Irkçılığı hafife almak burada da Paris’teki gibi büyük sosyal patlamalara, gençlerin isyanına yol açabilir. 

Dolayısıyla acilen Türkiyelilere ve tüm Göçmenlere karşı Irkçı saldırıların bir an evvel durdurulması lazım. !

Bu talebimizin hayata geçmesi için herkese önemli görevler düşüyor.
Nazi Marşlarına, yürüyüşlerine şehirlerinde izin veren yerel yöneticilere karşı çıkılmalı, Irkçılıkla Mücadele Büroları açılmalı ( Anti Diskriminierungsbüro), Vatandaşlarımız Nazilere karşı yapılan Mitinglerde Almanları yalnız bırakmamalı geniş biçimde katılmalılar ve kendi aralarında olası bir felaket, saldırı anında mutlaka hızlı bir İletişim ağı kurmalılar.

Özgür ve insanca bir yaşam dileğiyle…

Selam ve sevgilerimle


Mehmet Tanlı


Günün Sözü: “Nankörlük, zayıf insanların işidir, kudretli insanlar içinde asla nankör olana rastlamadım.” GOETHE


Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.