0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Almanya’da 22 Eylül 2013 Pazar günü yapılacak Federal Parlamento (Bundestag) seçimine altı haftalık bir süre kaldı.

Mevsimin yaz ve bazı eyaletlerde de tatil olması nedeniyle seçim kampanyası henüz hız kazanmış görünmüyor.

Bir de federal sistem nedeniyle eyalet bazında da olsa her yıl birden fazla seçime sahne olan Almanya’da seçmenlerde genel bir isteksizlik var sanki.

Bu coşkusuz ortama siyasal partilerin seçmenleri heyecanlandıracak program ve projelerden yoksun olması da tabiatıyla katkıda bulunuyor.
Kısacası Almanya seçimleri henüz az ilgi ve az heyecanla kamuoyu gündemini sarsacak haberlere ve gelişmelere sahip değil.

Öncelikle kamuoyu yoklamalarının güncel durumuna bakalım.

Kamuoyu yoklamaları her demokratik ülkede seçmenin nabzını tutmaya ve siyasal partilerin de ona göre hareket etmesini sağlayan araçlar.

Her ne kadar anketlerden çoğu zaman isabetli sonuçlar alınmasa da kamuoyu yoklamalarının önemsenmediği hiçbir seçim yok.

Almanya’da her hafta çeşitli araştırma kuruluşları tarafından yapılan anketlere göre halen iktidardaki koalisyon (CDU/CSU ve FDP) seçimi kazanırlarsa koalisyon kuracaklarını beyan eden SPD – Yeşiller blokunun 4-6 puan önünde görünüyor.

2009’da tarihinin en düşük oy oranını alan SPD (%22) bu defa da oyunu çok yükseltmiş görünmüyor ve % 22-26 aralığında bir oy alabileceği tahmin ediliyor.

Olası koalisyon ortağı Birlik 90-Yeşiller Partisi’nin ise %13-16 aralığında olduğu ileri sürülüyor.

Bu iki partinin toplam oy oranlarının % 35-42 olabileceği anlaşılıyor.

Buna karşılık CDU/CSU’nun %39-42, seçim barajının sınırındaki FDP’nin ise % 4,5-6 aralığında olduğu kamuoyu araştırma kurumlarının son anketlerindeki oranlardan anlaşılıyor.

CDU/CSU ve FDP Koalisyonu’nun %43,5-48 oy oranlarına ulaşabileceği belirtiliyor.
Seçime daha altı haftalık bir süre olduğu ve henüz kampanyaların tam olarak başlamadığı düşünülecek olursa bu oranların şimdiki halde çok fazla bir değer ifade etmediğini söylemek yanlış olmayacaktır.

Seçim kampanyalarında partilerin hangi konuları özellikle öne çıkaracağı henüz tam olarak belli değil gibi.

Ayrıca, beklenmedik gelişmeler de seçmenleri etkileyebiliyor.

Almanya’da seçmenin oy kararını çok etkilemediğini düşündüğüm Amerikan Ulusal Güvenlik Ajansı’nın (NSA) dinlemeleri veya insansız hava aracı skandalarının iktidarı pek sarsacak nitelikte olmadığı söylenebilir.

Bu arada siyasal partilerin, özellikle de yelpazenin sağında yer alanların, her seçim döneminde pek severek tartıştıkları “entegrasyon” konusu ile Türkiye’nin AB üyeliği gibi konular henüz pek piyasaya çıkmamış görünüyor.

SPD’nin iktidara geldiğinde Bundesrat’taki çoğunluğuna da dayanarak çıkarmayı vaad ettiği Türkler için çifte vatandaşlık konusu hiç kuşkusuz buna karşı söylemle oy kazanmaya çalışanları tahrik edecek.

Önümüzdeki haftalarda Almanya seçimleri hakkındaki görüşlerimi yazmaya devam edeceğim.

Dr. O. Can Ünver