”ALMANCILAR” GELİYOR

ABONE OL
18:51 - 01/10/2020 18:51
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Bu yazımı ha-ber.com’un Türkiye okurları için yazdım. Bizler ne yaparız? Nasıl yaşarız? Tatil bizim için ne ifade eder paylaşmak istedim.
Almanya’da okul tatilleri; ülke ekonomisi ve trafik yoğunluğunu dikkate alınarak, bölgelere göre kısa aralıklarla tatil başlar.
Türkler ve Türk kökenli Almanlar Haziran ayı ile birlikte tatil modana girerler. Deniz, kara, hava, demir yolları ile memleket çarpar yürekleri ile ”tatil” yollarına düşerler. Arabaların arka camına; Malatya 44, Zonguldak Spor, Mardinlim…, yazılı konvoylarla; hasretliğe, özleme, sevgiye, sevdaya, aşka yürür.

İş yerleri; ilk ve orta öğretimde çocukları olanlara okul tatilleri süresince altı hafta yasal izin verirler. Diğer çalışanlar okul tatilleri dışında izinlerini kullanmak zorunda.
Sosyal yardım kurumundan para alanların üç hafta izin hakları var. İş yerlerinden hastalık raporlu olup şehri terk edenler in işverence iş hakkı feshedilir. Sigorta şirketleri de sağlık giderlerini ödemez.
Almanya merkezli şirketlerin birçoğu ucuz iş gücü ve teşvikler ile vergi cenneti olan „üçüncü dünya” ülkelerine gitti. Uzakdoğu ülkelerinde fason mal yaptırımı başlayınca Avrupa’da işsizlik çığ gibi büyüdü.
İşsizlikten en çok etkilenen yabancılar. Yabancılar içerisinde Türk ve Türk kökenli Alman işsizlerin oranı oldukça yüksek.
Almanya’da tek maaş ile ev geçindirme mümkün değil. O nedenle birçok aile bireyi ek işlerde çalışmakta. Son yıllarda yoksullaşmadan dolayı Türkiye’ye ve başka ülkelere tatil amaçlı gidemeyenleri oranı son on yılda % 30’u buluyor. 4 kişilik Türkiye tatil masrafının en düşüğü 5 bin Euro. Ailelerin çoğunluğu 18 yaşı üstü çocuklarının Türkiye’ye götüremiyor. Çocuklar kendi yaşam şekillerine daha yakın buldukları ülkelerde tatil yapmayı tercih etmekteler.
Türkiye’ye gidecekler aylar öncesinden hediye almak için ucuzluk sezonlarını takip ederler. Krediler çekilir. Arabalar yenilenir. Gitmeden bir kaç gün önce banka kasalarından veya yastık altından takılar çıkarılarak kollar, parmaklar, gerdanlar süslenir. Yoksulluğun, hasretliğin ve sahipsizliğin girdabından kurtularak heyecan ile yollara düşülür. Artık Alman memurlara ismini heceleyerek söylemeyeceğin topraklardasın. Altı hafta Türkiye tatili Almancılar için çok önemlidir. Büyük çoğunluğun sosyal aktivitesi sadece bundan ibarettir. Almancılar’da memlekete gidip dönme alışkanlıkları değişti. Memleket ziyareti öncesi veya sonrası iki hafta tatil yapanların sayısı her geçen yıl artıyor.
Türkiye’de Almancıların sadece makyaj yapılmış yüzünü görürsünüz. Altlarındaki arabaları, tatil dönemindeki harcamaları, kollarında, parmaklarında, gerdanlarında takıları görenler, Almanya’da her gün böyle yaşadıklarını sanırlar.
Genç kız ve erkekler Almancı birisi ile evlenerek Almanya’ya kapak atıp kurtulmak ister. Bu şans(sızlık)ları yakalayanlar Almanya’ya geldiklerinde bunalıma giriyor. Evlilikler bu nedenle uzun sürmüyor. Şiddet ve cinayetle sonuçlanan evliliklerin sayısı azımsanmayacak ölçüde.
Almanya’da 51 yıla rağmen yaşadığı şehirden çıkmayan, Yabacı bir mutfak lezzetini tatmayan, komşu bir ülke gezmeyen; tiyatro, müze, sinemaya gitmeyenlerimizin yanında gidenlerimizden söz etmek sizi de üzer bizi de.
Kısacası sosyal yaşamı olmayan milyonlarca ”Almancı” ne Avrupa ülkesinde yaşamanın olanaklarını kullanabildiler ne de Türkiye’nin zenginliklerinden faydalanabildiler.
Ne Türkiye’de Türk ne de Almanya’da Alman oldular.
Türkiye’de şehir, kasaba yöneticileri, Almanya’dan gelenlere yönelik etkinlikler düzenlemeli. Özellikle genç kuşaklara şehirler, kasabalar sevdirilmeli insanlarımız ile kaynaştırılmalı. Aksi halde; gün be gün ülkelerinden kopanları geri döndüremezler.
Hadi hayırlısı…

Ali Gültekin

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.