ALLAH ADINA VURMAKTAN EFENDİ ADINA VURMAYA

ABONE OL
18:50 - 01/10/2020 18:50
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Zaman Gazetesi yazarı ve Türkiye’de Fetullah Gülen’in basın sözcüsü ve en sadık müridi olan Hüseyin Gülerce, biat etmiş medyanın sorularını! yanıtladığı çakma programda inciler döktü.
Geçmişte karıştığı şiddet olaylarını sanki kimseler bilmiyormuş gibi özeleştiri numarası bu kesimlerin başarıyla uyguladıkları takiyye denilen aldatmacadan başka bir şey değildir.

Gülerce’deki değişmez önyargı, tüm irticacıların varlığında oluşturulan kendileri gibi olmayana düşmanlık duygusudur.
Bu yerleşmiş duygunun özü kurtuluş savaşına kadar uzanır.
Gülerce’nin özeleştiri gibi yansıtmaya çalıştığı şiddet eylemleri, çocuk yaşlarda gizli zikir ocaklarında oluşturulan kindar neslin o dönemlerde beyinlerine zikredilen kinin dışa vurumuydu.
O dönemlerde emperyalizmin yurtseverliği yok etme aracı olarak kullandığı en etkili silah, din kaplamalı saldırgan, düşünme yetileri iğdiş edilmiş dindar-kindar ve de Turancı gençlerdi.
Salt kendileri gibi düşünmediklerine değil özellikle de İslamın veli-i nimeti sayılan Amerika Birleşik Devletlerine karşı olanlara da düşmandılar.
Din ambalajı düşünmeyi önleme fireniydi.
Yurtsever gençler, ABD’nin 6. Filo’suna karşı oldukları için ezilmeleri gereken komünistlerdi!
İstanbul’a her gelişlerinde nefislerini köreltmeleri için İstanbul kıyılarına demir atmalarını içlerine sindiremeyen gençlere hayat kadınlarının bile destek vermeleri İslam tacirlerini öfkelendirmişti.
Solculara, yurtseverlere inat 6.Filoya saf tutup telin namazı kılmışlar, Amerikan askerlerinin uçkurları için komünist dedikleri yurtseverlere saldırıya geçmişlerdi.
Onlar Millet değil Ümmet safındaydılar.
Gerçek dindarlıkla bağdaşmayan ümmetçilerin biat kapısı artık Atlantik ötesi sayılmakta.
Kâbe bir sembol kaldı onlar için.
Efendilerinin, şeyhlerinin, politikacılarının sığındıkları yer neden ABD oluyor?
Neden orası icazet kapısı dini bütün(!) her Cumhuriyet karşıtının?
Mekke’de Kâbe yerine ABD’de Washington!
Dün ABD için ”Allah için vur” yazılı sopalarıyla saldırdıklarını şimdi cemaat polisiyle, savcısıyla, yargıcıyla toplama kamplarında bertaraf etmekteler.
”Namazdan çıkıyorduk komünist dövmeye gidiyorduk” yanılgısının kendisine yarar getirmediğini, ama Gülen’le tanıştıktan sonra düşüncelerinde değişim olduğunu vurguluyor.
27 yaşında Okul Müdürlüğü, sonra Genel Müdürlük.
Şiddet yerine diyalogu seçtiğini söylüyor.
İrticacılar artık cüppeleriyle, sarıklarıyla ortaya çıkmıyorlar
Cüppeli, sarıklı, poturlu olanlar takiyye yapmayanlardan oluşuyor.
O kılıkta itici olduklarının farkına vardılar.
Eskiden kâfirlikle eş tuttukları modern giysilerle hedefe daha kolay varacaklarının farkına vardılar.
Hele ön saflarda fotojenik parlak oğlanları görüyorsunuz.
Grant tuvaletli gençler kravatlı, jöleli saçlarıyla sanki fotomodeller ordusu.
Ama kadınlara o görüntüyü verdirmiyorlar.
Tüm mürideler türbanlı.
Göz alıcı, renkli, pahalı türbanlarıyla diğer türbanlılara benzeşmeyen yanları; yerleri süpüren salaş pardösüler yerine şık pardösü giyiniyorlar.
Markalı güneş gözlüklerini türbanlı başlarında özellikle taşıyorlar.
Lüks ve pahalı cipler, arabalar kullanıyorlar.
Nedense kullandıkları arabalarda erkek yok.
Diğer özellikleri eğitimli olmaları.
İrticacıların sultanlara, Muhteşem Süleymanlara, Abdülhamitlere hayranlıklarını Profesör Nurşen Mazıcı bir TV tartışma programında şöyle söylüyor:
”Ecdadımız diye yere göğe sığdıramadığınız sultanların çoğu nikâhsız cariyelerden doğma çocuklardır. Bunlara İslam Dininde Veledi Zina denir!” Dediğinde diğer müritlerden yanıt gelmedi.
Çağdaşlığı savunanları dinsiz, eşitliği ve özgürlüğü savunanları komünist diye sopalarla, elbise askılarıyla, silahla yok etme yerine bugün; toptan yakma, aydınlatan kitapları bomba, yazanları terörist diye bertaraf kamplarında yok etme dönemini başlattınız.
Buralara üç-beş yılda gelmediniz elbette.
Uzun yıllar küçük yaşlarda veya üniversite çağlarında ışık evlerinde özenle yetiştirilen cemaat müritleri bugün her meslekte ve bürokraside hizmet yarışındalar.
Erkeklerin çoğunun imam nikâhlı ya da nikâhsız ikinci eşleri var.
Mecliste kaç milletvekili çok eşli?
Atatürk’ü, medeni hukuku o nedenle istemezler.
Gülerce’nin Allah adına vurduğu dönemler İrtica’ın zayıf dönemleriydi.
O dönemlerde doğrudan iktidar da değillerdi.
Aymazların oy kaygısı ile onların sırtını sıvazladıkları, palazlandırdıkları aynı silahlarla sağlı sollu birbirlerini kırdırırken:
”Bana milliyetçiler suç işliyor dedirtemezsiniz!” Diyen, ya da ülke genelinde ve ülke dışında başka ülkenin ajanlarını öğretmen diye doldurup, okumuş müritler yetiştiren okullara:
Türkiye’de ve Orta Asya’daki okullarda Atatürk resimleri var. Türkçe öğretiliyor.” Diye destek veren sol siyasetçilerin yanılgıları sizi iktidara hükmeder duruma gelmenize katkı sağladılar.
Onlar bilmezler mi ki, o okulların görevi o ülkeleri Rusya’ya ve İran’a karşı örgütlemek, yeni bir ABD İslam’ının Türkiye’de, Orta Asya’da, yakın doğuda, Kuzey Afrika’da iktidara getirme planlamasıdır.
Bir tane barıştan, özgürlükten, eşitlikten, demokrasiden, laiklikten yana bir yazısını gösterebilir mi?
O konularda artık takiyye bile yapamazlar.
Artık tek hakim güç kendilerini sayıyorlar.
Aslında Gülerce gibiler asla değişemezler.
Zamana ve zemine göre gelişirler…

Yıldız AKALIN

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.