ALKIŞLADIK, SONUÇ?

ABONE OL
18:13 - 01/10/2020 18:13
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

ALKIŞLADIK, SONUÇ?


Yeni CHP yönetimi 7 Haziran seçimlerinde “alkışlıyoruz” sloganı ile propaganda yaptı ve %25 oy oranıyla ikinci parti oldu. Bunu da başarı olarak nitelendirdi. 1 Kasım seçimlerinde de yine yaklaşık %25 oy aldı. Üstelik 13 yıldır her türlü hukuksuzluğa ve yolsuzluğa bulaşmış, tükenmiş bir iktidarın ardından yine ikinci parti oldu. Başarı bu mu? Bu yeni CHP alkışlandıkça, sonuç hep hüsran oluyor. Oysaki Atatürk’ün partisi olan CHP’yi, Altı Ok’un gösterdiği çizgiden sapan yeni CHP haline getirince iktidar olmanın hayal olduğunun bilinmesi gerekirdi.
 
Atatürk’ten sonra gelen her genel başkan, Atatürk ilkelerinden uzaklaştıkça partinin de iktidardan uzaklaşması kolay oldu. Şimdiki genel başkan, kendi deyimiyle “Dersimli Kemal”, partiyi iyiden iyiye emperyalizmin oyuncağı haline getirdi.
 
Yeni CHP Genel Başkanı, PKK terör örgütünü destekleyen bir televizyon kanalında ‘Anayasanın 2. ve 3. maddelerinin kaldırılmasına varım’ dedi. Bu sözlerinin ardından çıktığı başka bir televizyon programında çark etti. Ancak CHP tabanının suskunluğuna güvenerek, ‘anayasanın değişmez nitelikteki maddelerinden vazgeçebiliriz’ diyerek, iktidara geleceğini beklemek hayal olurdu.
 
ABD’nin “kara gücümüzdür” dediği PKK terör örgütünün Suriye kolu olan ve Ekim 2014 tarihinde cihatçı örgütlerle işbirliği yapan YPG’yi, ”terör örgütü olarak değil, vatanını kurtarmak için örgütlenmiş bir oluşum olarak gördüğünü” söyleyen yeni CHP Genel Başkanı, terörü bitirebilir mi? Teröristleri ‘özgürlük savaşçısı’ olarak gören bir anlayış, terörü bitiremeyeceği gibi, ülkenin daha kolay bölünmesine aracılık eder.
 
Seçim bildirgesinde ‘çözüm’ için izleyeceği yolu; “Toplumsal Mutabakat Komisyonu”, “Ortak Akıl Heyeti” ve “Gerçekleri Araştırma Komisyonu” kurulacak, ‘yerel yönetimlerin idari ve mali özerkliklerini sınırlayan düzenlemeler kaldırılacak’ olarak belirleyen yeni CHP yönetimi, böylece PKK terör örgütü ile HDP’nin taleplerini sahiplenmektedir.
 
Yeni CHP Genel Başkanı, 1 Kasım’daki milletvekili genel seçimi öncesinde Almanya’nın Köln kentinde partililerle konuşurken, din görevlilerinin sandıkların başında olmasının seçim güvenliği için oldukça önemli olduğunu belirtti. Yüksek Seçim Kurulu’nun, AKP’nin 1 Kasım seçimleri için hazırladığı şarkıda yer alan “Haydi Bismillah” ifadesinin kullanılamayacağına karar vermesi üzerine görüşlerini açıklayan yeni CHP Genel Başkanı: “öğrendiğim ilk şeylerden birisi, sofraya otururken, rahmetli babam, annem, ‘Bismillah deyin çocuklar’ derdi. Biz ibadeti Allah için yaparız, siyaset için yapmayız” sözleri açık açık din sömürüsüdür.
 
Yeni CHP’nin hem özgür, hem de özel milletvekillerinden birisi, partilerine oy veren herkesi Müslüman ilan ederek şunları söylemiştir: “her Cumhuriyet Halk Partili sabah evde ayakkabısını giyerken besmele çekip çıkar” saçmalığı ile genel başkanına yağ çekerek, din istismarı yapmıştır. Tayyip Erdoğan’ın çağırdığı yazar Kadir Mısıroğlu’na Atatürk’e hakaret ettiği için tepki gösteren bu özgür ve özel milletvekili; “O masaya bir soytarıyı oturtmak, Atatürk’ün böğrüne hançer vurmaktır” söyleminde haklıydı. Ancak yeni CHP milletvekillerinin Atatürk’e yaptıkları hakaretlerine sessiz kalanların samimiyetine güven olmaz. Bu ancak Dersimli genel başkanlarına şirin gözükmek  anlamına gelmektedir. Tutarsız söylem ve eylemlerle, CHP’nin iktidara gelemeyeceğini henüz anlayamayanların da, bu gerçekler üzerine eğilerek, doğruyu bulmaları gerekmektedir.
 
“Anayasadan Türklüğü kaldıracağız”, “bizim bir üst kimliğimiz olacak, TC yurttaşı yazacağız”, “özerkliği mutlaka getireceğim”, “laiklik tehlikededir diyemem”, “yargıda cemaatçi örgütlenme var diyemem”, “Dersim olayı jandarmanın tecavüzüyle başladı”, “Altı Ok’u yeniden yorumlayacağız”, “gerekirse Altı Ok amblemini de değiştirebiliriz”, “Atatürk’ün CHP’si değiliz”, “dünyada en hızlı değişim yaşayan parti CHP’dir”, “paralel yapı mazlumdur”, “türbanı özgür kılacağız”, “Kobani’yi kurtarmak için yeni teskere çıkaralım”, “PKK terör örgütüne siyaset yolu açılmalı” gibi söylemlerde bulunan, bunlara uygun milletvekili ve parti yöneticileri seçen, ulusalcıları partiden tasfiye eden, ufku ve bilgisi dar olan genel başkanla, iktidar olmak mümkün değildir. Yeni CHP yöneticileri, yaklaşık %25  oy oranıyla sahte sevinç gösterileri yaparak, toplumu kandırmaktadırlar.
 
Atatürk’e “kefere” diyen ulus devlet düşmanı, gerici Mehmet Bekaroğlu, bölücülüğün  mimarı olan AKP’nin gözde bürokratlarından ve oyunu HDP’ye verdiğini söyleyen Murat Özçelik, PKK terör örgütünün avukatı, TR 705 kodlu CİA elemanı Sezgin Tanrıkulu, F tipi örgütün çok sevdiği Erdoğan Toprak gibi isimleri parti yönetimine getirmek ve liberal, cemaatçi, sözde Ermeni soykırımını savunanları milletvekili yapmak her kesimden oy alma niyetiyle açıklanamaz.
 
Dersimli Kemal’in hukuksuzluk ve yolsuzluk bataklığında çırpınan, çok kolay yıkılacak bir iktidar karşısında ‘iktidar seçeneği’ oluşturamamasının temel nedeni, Atatürk cumhuriyeti ve CHP ile kan uyuşmazlığı olan kişileri, CHP’nin yönetimine getirmesi ve emperyalizme karşı verilen savaşın ateşleri içinde kurulan CHP’yi, emperyalizmin dümen suyuna sokmaya çalışmasıdır.
 
Emperyalizme teslim olmuş bu yeni CHP yöneticilerinden umut olmaz, ümit gelmez. Yeni CHP yöneticilerinin en kısa sürede istifa etmeleri gerekir. Eğer istifa etmezlerse,  bir an önce partiden uzaklaştırılmaları için gerekenlerin yapılması zorunluluktur. CHP’yi emperyalistlerin ellerinden kurtarmadıkça, ülkemize kurtuluş yolunun açılması şimdilik zor gözükmektedir…

Suay Karaman

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.