AKP KONGRESİ

ABONE OL
18:51 - 01/10/2020 18:51
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

AKP’nin dördüncü olağan büyük kongresi, 30 Eylül Pazar günü Ankara’da toplanacak. Medya, günler öncesinden kamuoyunun ilgisini çekmek amacıyla gündemin başköşesine yerleştirdi kongreyi. Büyük beklentiler yaratıp halkı merak içinde bıraktı AKP sözcülerinin ve yandaş köşe yazıcılarının açıklamaları. Beklentilerin başında da yeni açılım paketleri gelmekte. Tabi ki açılımın kılıfı da demokratikleşme.
AKP ülkemize demokrasiyi getiren parti, RTE de demokrasi kahramanı ya… Bir kişinin ya da kurumun demokrat olup olmadığını anlamak için yaptıklarına bakmak yeterli. Kongrede kimse, partinin hiçbir organına seçilmek için aday değil. Neden mi? Her şeyi genel başkan bilir. RTE, günlerdir liste üzerinde çalışıyormuş Demokrasiye bakın, tek kişinin kararıyla her şey oluyor. Yani tek kişilik demokrasi… Ne kadar güzel değil mi? Kongreye katılan tüm delegeler adına karar veren bir adam ve kimsenin sesini çıkarması olanaksız.

Kongre yalnızca bir gün sürmekte. Bu demektir ki kimsenin hem parti hem de ülke sorunlarıyla ilgili tek tümce konuşması olanaksız. Çünkü zaman yok. Zaten kongre gündemine bakıldığında yasal formaliteleri yerine getirmenin yanı sıra RTE’ nin ağzından çıkacak sözler önemli.
RTE’ nin, AKP kongresinde beklenen konuşmasında neler olacak? Öncelikle ülkemizdeki çeşitli siyasal grupların önemli isimlerinin partiye katılımı ilgi çekecek. Bununla kamuoyuna her kesimi kucaklayan parti görüntüsü verilecek. Bu yolla da bölücü anayasaya haklılık kazandırılacak. “İşte, partimizi, tüm siyasal kesimleri temsil edenler destekliyor. Bu demektir ki bizim politikalarımızı halkın çoğunluğu onaylıyor.” biçimdeki sözlerle halkın kafası karıştırılacak. Bazı kişilerde omurga olmadığından tüm söylediklerinin bugün tam tersini söyleyebiliyorlar. Yani tükürdükleri yanağı, dönüp kolayca öpebiliyorlar. Buna da uzlaşmak, özveri deniyor. Nasıl bir özveri ve uzlaşmaysa?
Günlerdir kamuoyunda Oslo görüşmeleri tartışılmakta. RTE benzer görüşmelerin süreceğini söylemekte. AKP’nin sözcüleri, adeta birbirleriyle yarışırcasına yaptıkları açıklamalarda Apo’ nun affının da düşünülmesi gerektiğini açıklıyorlar. Tabi finali RTE yapıyor “Sürece İmralı dâhil edilmelidir.” diyerek. “Bölücü örgütün uzantılarıyla (BDP kastediliyor.) görüşmeyiz.” diyor başbakan. Peki, kimle görüşürsün? İmralı’yla…
RTE’ nin kongrede yapacağı konuşmayı herkes merakla bekleyedursun. Biz ne söyleyeceğini şimdiden söyleyelim. Başkanlık sistemine geçilmesi gerektiğini söyleyecek başbakan. Aylardır bazı yandaş lafazanlar televizyonlarda başkanlık sisteminin nasıl demokrasi getirdiğinden söz etmiyorlar mı? RTE de bunu, hafta içinde katıldığı bir tv izlencesinde söyledi zaten. RTE ne cumhurbaşkanlığıyla ne de başbakanlıkla yetiniyor. Tüm yasama, yürütme, yargı yetkilerini kontrol etmek istiyor. Devleti tek adam olarak yönetmek amacı. Bu arada partisinden de elini çekmek istemiyor.
Başkalık sistemi özerklik ya da federal sistem olmadan uygulanmaz. Bu nedenle PKK’nın vazgeçilmezi olan özerkliğin de bu kongrede yolu açılacak. Yerel yönetimleri güçlendiriyoruz adı altında özerklik gündeme oturacak. Türkiye, özerk bölgelere ayrılacak. Böylece de Türkiye’yi bölme planı gerçekleştirilmek istenecek.
Son günlerde artan terör olayları da özerkliği topluma dayatmak içindir. Halka “Bakın, her yolu denedik, terör bir türlü durmadı. Tek çözüm özerklik.” diyerek başka çıkar yolun olmadığı vurgulanacak. Böylece de bu iş oldubittiye getirilmek istenmekte.
Türkiye’yi bölme planlarını, demokrasiymiş gibi halka sunmak bir aldatmacadır. Bu konuda yurttaşlarımız uyanık olmalı. Kendisi ve partisi demokrat olamayanların ülkeye demokrasi getirmeleri olanaksızdır. Bölücülük zehrini, demokrasi şekerine sararak halkımıza içirmek istiyorlar. Artık uyanma zamanı değil mi?

Adil Hacıömeroğlu

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.