AKLANDA GEL!

ABONE OL
18:23 - 01/10/2020 18:23
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

AKLANDA GEL!

Partinin adına AK sözcüğü eklemekle ak olunmaz.
Temiz olmanın yolu açıklıktır.
Sorgulanmaya kapalı olanların mutlaka gizledikleri, sakladıkları suçları vardır.
Alnı ak olanlar her getirisinin hesabını vermekten çekinmezler.
Bir zamanlar Nereden Buldun? Yasası vardı. AKP iktidarı bu yasayı kaldırdı.
Neden?
Yırtık ayakkabıyla siyasete başlayan biri on yılda dünyanın en zengin siyasetçisi durumuna gelmişse bu zenginliğin mutlaka hesabını vermelidir.
”Ben ancak Allaha hesap veririm.” Diyenlerin veremeyecek hesabı olanların sığındıkları en ucuz bahanedir.
Kafalarında yarattıkları kendilerine özel bir din uydurarak, türlü hırsızlıklarını, haksızlıklarını kapatmaya çalışıyorlar.
O nedenle inanmadıkları halde öteki dünya’da Allah’a hesap verme yalanına sarılıyorlar.
Hukuk devletinde hesap bağımsız yargı önünde verilir.
Bir zamanlar, durumuna göre büyük meblağda parası ortaya çıkınca:
”Oğlumdan borç aldım.” Yanıtını vermişti.
Bir hayırseverin bursu ile ABD’de eğitim gören yirmi iki yaşındaki Burak Erdoğan iki yüz yirmi bin doları nereden bulup babasına vermişti?
Asrın soygunu Deniz Feneri yolsuzluğu Alman yargısınca Almanya ayağındaki figüranlar mahkûm edildi. 
Yargıçlar asıl suçluların Türkiye’de olduğunu karara bağlarken ekrana yansıtılan görüntüde Türkiye Cumhuriyeti’nin başbakanı, içişleri bakanı, Zekeriya Karaman, Zahit Akman’ın resimleri mahkeme salonunda zanlı olarak veriliyordu.
Türkiye’de soruşturmayı engelleme girişimleri başladı. Savcılar bin bir güçlükle Almanya’da yaptıkları incelemelerden sonra Türkiye’deki suçlularla ilgili başlattıkları soruşturma iktidarın yargı darbesiyle durduruldu.
Soruşturmayı yürüten savcılar görevden alındı. Neredeyse tutuklanacaklardı.
AKP, iktidarı suçlarının yargı önüne çıkarılmasını engelledi.
Yargı yoluyla değil siyasal gücüyle aklanmayı seçtiler.
Soygun ve hırsızlık açıkça meşru kılındı.
Hırsızlar aklandı.
Ak olmanın yolu tüm hukuk yollarının açık tutulmasıdır. 
Meclis çoğunluğu ile yargıyı, hukuku iğdiş etmekle, görevini yapan emniyet üçlerini görevden almakla aklanılmaz, suçu kabul etmek olur.
İsviçre bankalarında sekiz gizli hesabı olduğu ABD diplomatlarının kriptolarında ortaya çıktı.
Bunu inkâr etmekle, ”kanıtlamayan şerefsizdir” demekle kapatamazsın.
Oslo görüşmeleri ortaya çıktığında da ”kanıtlamayan şerefsizdir” dedin ama bu kanıtlandı.
Yapılacak şey İsviçre Hükümetine resmi başvuru da bulunarak gizli hesabının olmadığını kanıtlamak en kısa ve inandırıcı yoldur. İftira diyorsan kanıtla ve aklan.(Deniz Baykal öyle aklandı)
17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet skandalı yargı kararıyla ortaya çıkarıldı. Üstelik senin atattığın yargıçlar, savcılar ve kolluk görevlileri ile yasal yollardan belgeli, kanıtlı verilerle ortalığa çıkarıldı.
Bakan çocuklarının evlerinde para sayma makineleri, sayısız kasalar, ayakkabı kutularında dört buçuk milyon Euro belgeli, resimli kamuoyuna yansıdı.
Dört bakanın bakanlıktan istifalarını istedin ama İmar İskân Bakanı emirleri senden aldığını söyleyerek senin de istifanı istedi ve milletvekilliğinden de istifa ettiğini açıkladı.
Sonradan tüm söylediklerini yuttu ve emrine uyarak bakanlıktan istifa etti.
Bu geri dönüşün nedeni bir devlet memuru olarak 42 milyonluk servetinin kamuoyundan saklama karşılığı olduğu bugün belgeleriyle ortaya çıkmasıyla belli oldu.
Suçsuzlardı da dört bakanın istifasını neden istedin?
Havuz medyası, ihalelerle milletin a… koyduğunu saklamayan yandaş işadamları, her gün yolsuzlukları, hukuksuzlukları ortaya döküldükçe bağımsız yargıyı, kolluk kuvvetlerini işlemez duruma getirip yolsuzlukları, hırsızlıkları meşru duruma getiriyorsun.
Yedi yüz bin liralık rüşvet olarak aldığı saati ”aklanacağım” diye sahte belgeyle kendi kendini ele veren bakanı. 
Çikolata kutularında rüşvet aldığı görüntülü olarak kanıtlanan bakanı. 
Altın kaçakçısı Reza Sarrab’ın önüne yatacak kadar mideden bağlı bakanı.
Ak’lamaya çalışıyorsun.
Senin işbaşına getirdiğin yargıç, savcı ve kolluk kuvvetleriyle oğlunun vakfına hortumlanan rüşvetin soruşturmasını engellemeyi hangi alnı ak kişi yapar?
Belgeleri, konuşma tapelerini yansız bir teknik incelemeden geçirtebilir misin?
İstediğin şekilde rapor vermeyen bilim adamlarını görevden alıp, uzun boyuna hayran vicdanı satılık kişilerle, hâkim müsvetteleriyle aklanamazsın.
Savcılığına soyunduğun Balyoz, Ergenekon davalarında tutsak edilen beş, altı yıl hücrelerde tutsak edilen bu ülkenin şerefli, namuslu aydınları, gazetecileri bilim adamları, subayları, kuvvet komutanları genelkurmay başkanları yargı kararıyla serbest kaldılar.
Ne dokunulmazlıkları vardı ne de uzun boylarına hayran hâkimler.
Senin, çocuklarının, bakanlarının, yandaş işadamlarının ve senin o insanlardan ayrıcalığınız nedir ki?
Her kanıtlı, tapeli suçlara karşı kendinizi kurtaracak yasaları meclisteki milletvekili çoğunluğu ile çıkarmakla sadece hukuku, adaleti çiğnemekle kalmazsınız.
Türkiye’yi hırsızlığın, rüşvetin meşru olduğu bir ülke durumuna düşürürsünüz.
Siyasallaşmış hâkimlerle kurduğunuz AKP’yi aklama mahkemelerinde suç ortaklarınızdan altın kaçakçısı, bakanlarını rüşvetle satın alan Reza Sarrab’ı, bakan çocuklarını, evinde ayakkabı kutularında milyonlarca doları saklayan Halk Bankası Genel Müdürünü serbest bıraktırdın.
Serbest bırakan hakim başbakan için Facebook sayfasında:
“Allah UZUN ömür versin UZUN adam.”Diye yazmıştı.
Yedi aydır fezlekeleri bile hukuksuz, etik değerleri hiçe sayarak çoğunlukta olduğun Yüce Meclise bile getirmeye korkuyorsun.
Gocunacak bir şeyiniz yoksa sizi her yolsuzluk çamurundan çıkardığı için terfi eden savcıların, hâkimlerin korumasına sığınmadan yargı önüne çıkıp aklanma cesaretini gösterin.
Şimdi 17 Aralık yolsuzluk soruşturmasında yargıç kararıyla bakan çocuklarını, Halk Bank Genel Müdürünü gözaltına alan, soruşturmayı yürüten emniyet görevlilerini tutuklayan, o soruşturmaları yürüten aynı yargıç; İslam Çiçek yansız olabilir mi?
Alo Fatih’ten sonra Kaç Salih Kaç! Sözleri alnınızda bir leke olarak kalacaktır.
Amacınız aslında tüm belgeleri ortadan kaldırmaktır, belgeleri sıfırlamaktır.
Fezlekeler üzerinde oynanan oyunlar gösteriyor ki siz çoğunluğa sahip olduğunuz TBMM’ne bile güvenemiyorsunuz.
Eğer, tüm bu suçlamaların iftira olduğunu savunuyorsanız; bağımsız yargı karşısına çıkarak savunmanızı yapar, suçlamaları hukuk yoluyla çürütürseniz o zaman önce Türkiye, sonra dünya gözünde AK-lanırsınız.
İsviçre Devletine İsviçre bankalarında hesabınız olup olmadığını resmen öğrenir kamuoyuna açıklarsınız.
İslam Çiçek gibi yargıçlarla belgeleri, kanıtları sildirmek, sıfırlamakla AKLANAMAZSINIZ.
Namuslu insanların vicdanında hep suçlu olarak kalacaksınız.
Sayısal çoğunluğunuzla her suçlamayı çıkardığınız AKP yasalarıyla ortadan kaldırarak kâğıt üzerinde aklanılmaz.
Hodri Meydan!
Utandır bizi!
Var mı cesaretiniz?

Yıldız AKALIN

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.