AKIL TUTULMASI

ABONE OL
11:45 - 23/10/2020 11:45
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

CHP genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Foxtv kanalının sabah programına, İsmail Küçükkaya’nın Çalar Saat programına konuk olmuş ve şu ‘işletme devri hakkı’ Katarlı iş adamlarına bırakılan tank paleti fabrikasıyla ilişkin Bahçeli Devlet’in takındığı tutumu aşağıdaki sözlerle eleştirmiş.
 
“Beni üzen Erdoğan değil, ben onu biliyorum. Beyaza siyah, pembe diyen biri. Beni asıl üzen, ben milliyetçiyim deyip, bu fabrikanın satılmasına sessiz kalmasıdır. Kim olabilir bu kişi Bahçeli. Bahçeli’den hiçbir çıkış beklemiyorum. Lafla milliyetçilik olmaz. Sen kendi fabrikasını yabancılara peşkeş çekerken iktidar sessiz kalırsan ben buna itiraz ederim. Bütün ülkücü kardeşlerime seslenmek istiyorum. Milliyetçilik lafla olmuyor. Orduların silah fabrikalarını gidip yabancılara satamazsınız.” demiş.
 
-mişli geçmiş zaman kipini kullanıyorum. Çünkü; ben o programı izlemedim.
Bu eleştiri Bahçeli Devlet’i cin atına bindirmeye yetmiş.
Zıvanadan çıkarmış milliyetçiliği tekeline alan bu böyyük devlet adamı Devlet’i.
Bakın, neler neler çıkmış ağzından…
Kaleminden ya da klavyesinden demek daha doğru olur belki de. Çünkü; bu açıklamaların tamamını sosyal medya hesabından yapmış.
 
1- “Sayın Kılıçdaroğlu yine yaş tahtaya bastı, yine baltayı taşa vurdu, Bir kez daha açığa düştü! Gerçi bu durumlar onun için öylesine olağan ve otomatiğe bağlanmış ki, hâline ne acıyan ne de haksızlığını arayan kalmıştı. Ancak haksızlık karşısında susmak dilsiz şeytanlıktır.”
 
Soruyorum:
Haksızlığa uğradığınızı ileri sürüyorsunuz. Sayın Bahçeli; haksızlık bunun neresinde? Sessiz kalmadınız mı bu işletme devri hakkı Katarlılara verilirken?
 
2- “Aklına eseni konuşan hak ettiğini bulur, lafın okkalısını duyar. Sayın Kılıçdaroğlu’nun milliyetçilik tarifi körün fil tarifine tamamıyla uyar. Virane zihninde milliğin (yazım yanlışı Bahçeli Devlet’indir. HA) kırıntısı dahi bulunmayan birisinin bize milliyetçilik hatırlatması yapması, zekâ özrü değil zilletin zehir tesiridir.”
 
Soruyorum:
Milliyetçilikten ne anlıyorsunuz? Irkçılık mıdır anladığınız? Öyleyse; ne Kılıçdaroğlu’nda ne de insanı en yüce değer sayan insanlarda o milliyetçiliğin kırıntısını bulursunuz. Bak bu doğru olur.
Milliyetçilikten yurdunu ve ulusunu sevmeyi anlıyorsanız eğer; o, ne sizin ne de şahsî menfaatlerini müstevlîlerin siyasî emelleriyle tevhid edenlerin tekelindedir.
 
3- “Bir yanda Sakarya’daki Silah Fabrikası’nın (yazım yanlışlarından Baçeli Devlet sorumludur. HA) neden sessiz kaldığımı soruyor, diğer yanda Bahçeli’den bir çıkış bekliyorum diyor. Sayın Kıkıçdaroğlu tam bir çelişkiler yumağı, tam bir yalan ve aldatma yuvası. Benim için üzülüyormuş. Dert etmesin bu da geçer.”
 
Soruyorum:
Sessiz kalmadınız, konuştunuz, bu işletme hakkı devrine karşı çıktınız da biz mi duymadık?
Kılıçdaroğlu’nun size yönelttiği suçlamaların hangisi yalan? Hangisi aldatmaca? Size göre dert edilmemesi gereken, geçici olan nedir?
 
4- “Ortada satış yokken var demek yalandır. …”
 
Soruyorum:
Bir minare çalındığında onu saklayabilecek kılıfı aramak değil midir bu sözlerinizin taşıdığı anlam?
Kimi tweetlerini atladım Bahçeli Devlet’in.
Kıymet-i harbiyesi olmayan salvalardı onlar benim açımdan bakıldığında.
Bahçeli Devlet’in zirve yapan tweeti şu son tweeti olmuş.
 
5- “Sayın Kılıçdaroğlun onu bunu bırak, neye hizmet ettiğinden bahset. Zillet İttifakı’yla PKK’ya nasıl boyun eğdiğini açıkla.”
 
Soruyorum:
Bu suçlamalarınızın ne denli ucuz ve düzeysiz olduklarının ayırdında mısınız?
Bu suçlamalarınızın zevahiri kurtarmaya çalışmaktan başka bir anlamı var mı?
Bir zamanlar acımasızca ve terbiye sınırlarını fersah fersah aşarak eleştirdiğiniz, hançerinizi yırtarcasına böğürerek akıl almaz suçlamalarda bulunduğunuz bir parti ve o partinin genel başkanının kuyruğuna takılmanız için size bir yerlerden bir buyruk falan mı geldi? Vahiy mi indi bir yerlerden yoksa? Tanrı buyruğu falan mı bu kuyruğa takılma nedeniniz?
Bu 180 derecelik dönüşünüzün, bu fırdöndülüğün bir açıklaması var mı sizde?
Bu açıklamayı yapacak, yapabilecek cesaret, yürek var mı sizde?
Kuyruğuna takıldığınız bu partinin ve bu partinin genel başkanının ülkeyi nerelere taşıdığını görmüyor musunuz*
Basiretiniz neden bağlandı sizin?
 
“Neyden rahatsız oluyorsun? Kendi kendine yeten bir ülke olmamızdan mı?” diye soruyorsunuz ya!
Pes artık!
Sizin aklınız tutulmuş.

 

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.