AH ŞU EGE ADACIKLARI, AH!

ABONE OL
11:47 - 23/10/2020 11:47
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

 AH ŞU EGE ADACIKLARI, AH!

(-Yiğitlik meydanda olur! Hadi görelim*)
Bakın bizim en önemli sorunumuz, kendi sorunlarımızın ne olduğunu tam olarak bilmemek ve gerektiği zaman haklarımızı savunamamaktadır.
Türkiye ile Yunanistan arasında en önemli sorunlardan biri Ege Denizi’nde statüsü belirlenemeyen adacıklardır.
Lozan Antlaşması ne dedi; Paris Antlaşması’nda ne karar verildi, bunlarla uğraşıyoruz.
Konu aslında çok net:
Yunanistan Avrupa Birliği üyesidir; Türkiye ise değil.
Dolayısıyla kendi sınırları artık Avrupa Birliği’nin de sınırlarıdır.
Yunanistan Türkiye’nin aleyhine Ege Denizi’nde yaptığı her hamlede Türkiye ile Avrupa Birliği’ni karşı karşıya getirmeye çalışmaktadır.
Bu o kadar açık ki!
Türkiye de bunu bildiği için, yeni ve büyük gümbürtüler yaratacak adacıklar konusunda ne yazık ki sessiz kalmıştır.
Yunanistan da bu sessizlikten güç alarak iyice şımarmış; kararlı, istikrarlı biçimde adacıkları kendi egemenlik içine almak için çaba göstermiştir. 
Buralarda askeri üstler kurmuş; namluları Türkiye topraklarına karşı çevirmiş; askeri tatbikatlar bile yapmıştır.
Biz ne yaptık?
Sustuk…
Sessizliğe büründük; şimdi üç beş küçük kaya parçası gibi gördüğümüz adalar için sessizliğe büründük. Sandık ki bu sessizlik, bu sorunu çözer. Yunanistan bir yerde durur.
Hayır durmuyor, durmaz….
Boşuna mı diyorlar; Türkiye çok konuşmasın, Yunanistan’ın Ankara’ya kadar gidecek gücü var diye.
Elbette gidemez; sıkar. Ancak adam şımarıyor ve aba altından sopa gösteriyor, bunu görmüyor muyuz?
Adaların statüsüne gelince:
Sözü edilen adacıkların önemli bir kısmı ta Osmanlı Devleti zamanında, 1911 Uşi antlaşmasıyla İtalyaya bırakılmıştı.
Lozan’da da adacıklar Yunanistani ile değil İtalya ile yaşanmış bir diplomatik sorundu.
Sonradan, 1937 ve 1947 antlaşmalarıyla adacıklarla ilgili yeni düzenlemeler getirildi.
Ancak bunların hiç birinde adacıkların Yunanistan’a devredildiğine ilişkin bir karar yoktur.
Bu durumda Yunanistan neyin derdinde?
Bir olup bittinin.
Bahaneler uyduracak, adacıklara el koyacak; bunu yaparken de Türkiye bir tepki ortaya koyarsa, Türkiye ile Avrupa Birliği’ni karşı karşıya getirecek…
İşte Yunan oyunu budur.
Bu oyunu bozmak çok mu zor?
Bana göre değil!
Sorunu diplomasi değil, güç çözer.
Adam Kardak’a gelmiş kardeşim!
Çık ortaya, sal Egeye bir kaç fırkateyn, bir askeri manevra hazırla, tatbikat yap!
Sar adacıkları kale gibi, zırh gibi…
Mıhla, mıhla!
Bak bakalım ne oluyor.
Yunanistan geri adım atıyor mu atmıyor mu görürüz.
Yiğitlik er meydanında olur; lafla değil.
Hadi görelim, hadi!
Prof. Dr. Kemal Arı

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.