AĞLAMA BERLİN

ABONE OL
18:47 - 01/10/2020 18:47
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

 Kuşların, kedilerin ve bahçedeki bitkilerin suyunu verdim, çiçek açanlara biraz iltimas geçtim. Canlıların keyfini gözlerken Berlin, Nuri Karademirli’ye ağlıyor haber başlığı aklımdan hiç çıkmıyor. Cenaze merasiminde bulunanlar onu yolcu etti. Yorumlarda üzüntülerini bildiren, taziye yazanların birçoğu hâlâ Türkiye’de. Ölüm haberi kentin çok uzağına ulaştı.

 
Ağıt direnç, ayrılığa sabretmeye katkıda bulunur. Türk kültüründe ebediyen ayrılanlara ağıt yakmak geleneği vardı. Ağıtçılar çoğunlukla kadınlardan oluşuyor. Ayrılanın kahramanlıkları, yaptığı iyilikleri ezgi olarak söylenirdi.
Müslümanlarda cenaze merasimine davet edilmez, duyan vedalaşmak isteyen herkes gelebilir. Didim’de belediyenin yaptığı anonslar ses kirliliğine sebep oluyor. Ölen biri ve cenaze için bilgi verilmesine komşular anlayış gösteriyor.
Nuri Bey’i ne zamandan beri tanıdığımı hatırlamıyorum. Müzik okulu yeni açılmış veya açılmak üzere idi. TD1 Türk alman televizyonda bir yayında dikkatimi çekmişti. Diplomalı, yüksek tahsil yapmış üç akademisyen onu köşeye sıkıştırmaya çalışıyordu. Böyle bir müzik okulu açamaz, başaramaz ve konservatuar adını koyamazdı.
 
Defalarca televizyon yayınına telefon edip yayından kaldırmalarını, eleştirinin herkesin göz önünde onur kırıcı olmasından çok utandığımı söyledim. Eşim Lothar’de o yayını çok iyi hatırladığına göre Almanca konuşulmuştu. Eleştiri ve uyarı yapan akademisyenleri çok iyi tanıyordum. Topluma yararlı işler yapmış, saygıdeğer insanlardı. Şaşırdım yüksek tahsil yapmış olmanın insan olmaya yetmediğini apaçık gösteriyorlardı. Udi üstad daha başlangıçta işinin zor olduğunu anlamıştı. Zamanla çekemeyen, kötü niyetlileri bile müziği ile tedavi edecekti. Önüne çıkan taşları temizleyecekti.
 
Bu yayından sonra hep takipçisi oldum. Konserlerine köşe yazılarımda övgü yazdım, değerlendirdim.
Karşıtlarına rağmen yılmadı başardı, Türk sanat müziğini biz Berlinlilere konserlerinde canlı dinletiyordu. Artık bavulda kasetler getirmiyorduk, ünlü saygın bestekârları o bize getiriyordu. Kekeme olan bir öğrencim onun okulunda önce kekelemeden şarkı söylemeye, zamanla normal konuşmaya başladı.
Ömrün kaç sene olduğu değil, nasıl yaşadığın önemli, daha önemlisi geride ne bıraktığıdır.
Anavatan, babavatan neler yapmalı diye beklemeden ben ne yapmalıyım, vatandaşıma nasıl yararlı olabilirim, dedi.
Boş ver, burası Türkiye sözünü 3000 km geride bırakıp, kolları sıvamıştı. Anayasası bireyin hak ve özgürlüğünü koruma birinci maddesi olan bir ülkeye rüzgâr onu atmıştı.
O bundan çok güzel faydalandı, çevresinde yardım, destek alarak Türk toplumunun sınırlarını aştı.
 
Müzik sınır tanımaz, diyalog ve uyuma dökülen sözlerden daha kolay ve çabuk etkileniyordu.
TRT-Türk televizyon kentler ve gölgeler adlı bir yayın var. Bir kent ve o kente kanat germiş bir sanatçıyı, edebiyat veya herhangi bir konuda o kente hizmet etmiş bir insanı anlatıyor, önce o yayına girmeli. Sonra Nuri Karademirli’nin yerini doldurmaya uğraşmaktan ziyade bir vakıf kurarak yaptığı hizmetleri ara vermeden yürütmek gerekir.
Nuri Bey’in çalışmalarını yakından tanıyan T.C. Büyükelçisi Avni Karslıoğlu ve Berlin Başkonsolosu Ahmet Başar Şen görevleri bitmeden sanatı, müziği koruma adına organize olmaya destek vereceklerine inanıyorum.
Nuri Karademirli eşi Halime Hanım’a ömrü boyunca saygı gösterip, iyi bir işbölümü yaptı. Aksi olsaydı hem bu kadar başaramazdı, hem de bu kadar uzun sürmezdi. Cenaze merasimindeki fotoğraflar bu davranışına ayna gibi ışık tutuyordu. Kadınlar ön safhaları elden kaçırmamış, tek erkek manzaralı bir merasim olmamıştı. Müslümanlar Ramazan Bayramı kutladı, haberleri fotoğraflarında bir tek bile kadın görülmez genelde.
 
Bu satırları yazarken önümde Adnan Binyazar’ın Ağıt Toplumu, Halk Anlatıları kitapları duruyor. İkinci kitapta Ağıtlar bölümünü açtım.
 
Ağlayan, acıları paylaşan bir toplumuz. Ama artık Berlin ağlamasın Nuri Karademirli’ye, düşünsün onun amaç, ideal ve düşlerini yürütmeye, olmayanları gerçekleştirmeye. Çevremizde faydalı işler yapan, topluma öz veri ile hizmet edenlere yardım edip desteklemelidir Berlinliler.
En iyisi Yunus Emre’nin selâmı Didim’den Berlin’e ulaşsın.
Bu dünyadan gider olduk
Kalanlara selâm olsun
Bizim için hayır dua
Edenlere selâm olsun
Eceli gelenler gider
Hepsi gelmez yola gider
Bizim halimizden haber
Soranlara selâm olsun
Geride bırakacağı olmayan, çok genç yaşta ölümle karşı karşıya gelenler ondan korkar. Yunus’un ölümden korkmaması ardında bıraktığı şiir ve sözleri ile yaşama devam edeceğini, dilden dile ulaşacağını bildiği için olacak.
Anadolu’dan gelip, Türk toplumundan Berlin’e oradan Almanya’ya müziği ile seslenen Nuri Karademirli’ye ve ona sahip çıkanlara selâm olsun!
 
Emeklisine, çocuğuna, özürlüsüne ve topluma hizmet edene saygı ve sevgi gösterilen bir ülkede, toplumda yaşamış ve yaşayan özgür insana ne mutlu!
 
Hoşça kalın!
 
İlter Gözkaya – Holzhey 
Emekli Öğretmen 
Kaynak:
Adnan Binyazar, Halk Anlatıları, sayfa 129
Anadolu Yayınevi, Hückelhoven
ISBN 3-86121-095-9

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.