ADEM OLMAK

ABONE OL
19:03 - 01/10/2020 19:03
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Omurga: Yeryüzünde, ‘bazı canlılarda’ bulunan bir mekanizmadır!..
Canlıları omurgalılar ve omurgasızlar diye de sınıflandırmak mümkündür.

Omurgalılar, sırtları boyunca uzanan omurgalarıyla tüm öbür hayvanlardan ayrılırlar. Omurga, kıkırdaktan, kemikten ya da her ikisinden oluşan iskeletlerinin en önemli bölümü ve temel eksenidir. Omurgalılar genellikle omurgasızlardan daha iri ve daha karmaşık yapılıdır.

Omurga, içindeki kanalda yer alan ve sinir sisteminin en yaşamsal bölümlerinden olan omuriliği korur. Omurilik, gövde ve uzantıları ile beyin arasında bir sinir köprüsü kurar.
Bu geniş hayvan grubu balıklar, sürüngenler, kuşlar ve memelilerden oluşur.

Omurgasızlar, bir omurgası olmayan hayvanlara verilen genel bir addır. Omurgasız olarak adlandırılan canlıların yapılarında hiçbir iskelet bulunmaz. Omurgasız hayvanların vücudunun dış kısmını örten ve destekleyen bir dış yapı bulunur.

Omurgasız hayvanlar yumurta ile çoğalır. Çekirge, örümcek, kelebek, hamam böceği, sivrisinek çevremizde gördüğümüz omurgasız hayvanlardır. Ahtapot, yengeç, ıstakoz, midye, denizkestanesi, denizyıldızı, süngerler, denizanası ve mercanlar suda yaşayan omurgasız hayvanlara örnektir. İnsanların çevrelerinde sık karşılaştıkları omurgasız hayvanlar eklem bacaklılar ve solucanlardır…

Konumuz elbette omurgalı ve omurgasız hayvanlar değil. Biyolojik olarak omurga ne işe yarar, omurgalı hayvanlar hangileridir, omurgasız hayvanlar hangileridir bir göz atalım istedim: Çünkü bu yazımda omurgalı insanlardan bahsedeceğim… Omurgasız insan da olur mu? diyeceksiniz, okuyalım ve görelim…

Allah, ayetlerinde, ‘kâinatın en şerefli mahlûku’ olarak nitelendirdiği ‘insan’ı tasarlarken, ‘omurgayı’ esas aldı!
‘Dik’ dursun,
‘eğilmesin’,
‘bükülmesin’,
‘kırılmasın’ diye o harika yaratığı, bir ‘omurga’ üzerinde biçimlendirdi!

Adam olmak için;
‘sadece ‘iki ayak’,
‘iki göz’,
‘iki kulak’,
‘burun’ve ‘ağız’ yetmez!..

*‘Adam’ olmanın birinci şartı, ‘insan’ olmaktır!..
Yani; ‘insanlık’ değerlerini ‘özünde’ toplamaktır!..

*‘Adam gibi adam’ yani âdem olmanın ilk şartı ise ‘omurgalı’ bir varlık olmanın şuuru ile hareket etmektir:
Yalan dünyanın ‘sahte’ görüntüsüne itibar etmemektir!
‘hakkın’, ‘hakikatin’ peşinden gitmektir!..
‘Hak’ bellenen yolda ‘yalnız’ yürümektir!..
‘Meşhur’, olmak ‘ünlü olmak’, ‘anlı-şanlı olmak’, ‘namlı’ olmak ile ‘gerçekten büyük olmak’ arasındaki ‘kalın çizgiyi’ iyice idrak etmektir!..
Olduğu’ gibi görünmek, ‘göründüğü’ gibi olmaktır!..
‘Korkaklığa’,
‘namertliğe’,
‘kalleşliğe’ prim vermemektir!..

Hakiki kahramanlığın ‘saldırıp, bir daha geri dönmemek olduğuna’ inanmaktır!..

Adam gibi adam;
‘giyinişi’ ile
‘cebindeki parası’ ile
‘boyu posu’ ile
‘güzel konuşması’ ile tanınan biri değildir!..

Âdem:

* Diyojen’in gündüz vakti ‘mum’ ile aradığı adamdır!..

*Onun hayatı ‘nokta’ gibidir, hiçbir zaman ‘virgül’ gibi eğri olmamıştır!..

*Düşman bellediği ‘düşmanları’ onun sırtını hiçbir zaman yere getirememiş, fakat ‘dost gibi gözüken’ düşmanları onu hep ‘kalleşçe’ arkadan vurmuşlardır!..

*O nun ‘Merhameti’ ve ‘şefkati’, ‘iyi niyeti’ daima istismar edilmiştir!..

*O karşılaştığı bütün güçlüklere rağmen adam gibi adamdır, hiç bir zaman ‘eğilmez’, her zaman ‘dimdik’ olarak ayakta kalmaya özen gösterir!..

*O ‘Bütün ‘olumsuzlukları’ olumluya çevirmeye çalışır!..

*O aynı zamanda ‘azimlidir’ ve ‘kararlıdır!..

* Âdem gücünü;
‘oturduğu koltuklardan’,
‘bulunduğu mevkilerden’ almaz, o onlarla alay eder,
‘o oturduğu koltuğa ‘güç’ ve ‘şeref’ katar!..

*O üzerindeki ‘makamların’ ve ‘mevkilerin’ önünde gözü kapalı diz çökmez!.. Boyun eğilecek yegâne varlığın Allah olduğuna inanır!..

*Adam gibi adamların karakterinde;
‘bukalemunluk’,
‘ikiyüzlülük’,
‘kahpelik’ ve ‘kalleşlik’ yoktur!..

*O çevresinde ‘Doğrucu Davut’ olarak tanınır!..

*Adam gibi adamlar, çevresindekilerin ‘alkış’ ve ‘yuhalamalarına’ pek fazla önem vermezler!.. Bilirler ki, en küçük bir başarısızlıkta, alkış sesleri bir anda ‘yuhalamalara’ dönüşüverir!..

*En nefret ettikleri kişiler, ‘şahsi çıkarları’ için vicdanlarını ‘köle’ yapmış olan ‘insanımsı’ yaratıklardır!..

*Çünkü insanımsı yaratıklar, onları gördükleri her yerde havlayıp ‘saldırıya’ geçerler!..

*Adam gibi adamların kulakları, ‘kin’ ve ‘intikam’ çığlıklarına kapalıdır!..

*Onlar için ‘en sadık yoldaş ölümdür’ bundan dolayı seviyesizliklere sadece gülüp geçerler!..

*Onların yolu ‘sarp’ ve çetindir!..

Veli hâsıl, ‘adam’ olmak, hele hele ‘adam gibi adam’, yani âdem olmak, zor iştir:
‘omurga’ sahibi olamayan,
‘dik’ duramayan,
‘kula kul olmayı’ kendisine ilke edinen,
‘başkalarından’ emir alıp onların ‘borusunu’ öttüren,
‘gelene ağam, gidene paşam’ demeyi marifet sayan insanlar, omurgasız insanlardır. Bu insanlar adam olamazlar.

Adam gibi adam olmak;
iktidar sahiplerinin’ etrafında oluşan, ‘düzenbaz’, ‘yağcı’, ‘dalkavuk’, ‘yardakçı’ tabakası ile el ele verip, günlük ihtiyaçlara göre ‘rotasını’ tayin eden sürüngenlerin ağızlarına alacakları, ‘ayağa düşürecekleri’ basit bir vasıf değildir!..

Bazı insanlar görürsünüz, yüzyüze konuştuğunuzda cins bir arap atı intibaı verir size, arkasını dönüp gittiğinde, izinden Kıbrıs eşeği olduğunu anlarsınız.

Ne mutlu, ‘adam gibi adam’ olmayı ilke edinenlere!..

Rüştü Kam

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.