ADALET VE ALÇAKLIK

ABONE OL
18:07 - 01/10/2020 18:07
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

ADALET VE ALÇAKLIK
 
Yeni CHP’nin genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Ankara’dan İstanbul’a yaptığı adalet yürüyüşünün devamı niteliğinde olan adalet kurultayının, 26-30 Ağustos 2017 tarihleri arasında Çanakkale Gelibolu’da yapılması planlanmıştır. Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan kiralanacak 50 dönümlük arazi üzerinde gerçekleştirilecek adalet kurultayı için alan, çadırlar ve konteynırlarla donatılarak, tüm katılımcıların 5 gün boyunca bu alanda konaklaması planlanmış. Yapılan bu planlama ve çadırlarda kalma fikri, çocuklar için izcilik kampına benzemektedir.
 
CHP yönetimi, adalet, demokrasi, özgürlük talebi olan bütün kesimlerin kurultaya katılımını istemiş, kurultayda parti kimliğini ön plana çıkarmama ve parti bayrağı ile logosunun olmaması kararını almış. ‘Adalet kurultayına gelin, hepiniz konuşun ama partiyi ve altı oku anımsatacak simgelerle gelmeyin’ çağrısı ile CHP güçlü olmayacağı gibi, güç kaybedecektir. Bu kurultay boyunca, sabah ve akşam oturumlarında konuşulmak üzere “mahkemede adalet, devlette adalet, seçimde adalet, geçimde adalet, inançta adalet, eğitimde adalet, yaşamda adalet, medyada adalet” konulu oturumlar yapılacakmış. Nedense siyasi partilerde adalet kimseyi ilgilendirmiyor olacak ki, böyle bir konu düşünülmemiş.
 
Cumhuriyet kurultayı toplaması gerekirken, adalette karar kılan yeni CHP yönetimi, cumhuriyet olmadan, adaletin de, demokrasinin de olmayacağının bilincinde değildir. Çünkü adalet, tek başına tutkal olamaz ve zaten devletin temelinde var olması gerekendir. İşte bu yüzden Cumhuriyet ön plana alınmalıdır. Parti yönetimi güç kazanmak için adalet yürüyüşü ve kurultayı yaparak, kalabalıklarla şimdilik güçlenmiş olur ve birileri yerlerini koruyabilir ama asıl güçlenmesi ve korunması gereken partinin kurucu ilkeleri ile ideolojisidir. “Türkiye’nin geleceği için, uzlaşma kültürünün oluşması için, legal siyaset platformu için en önemli buluşma zemini adalet zeminidir” diyen yeni CHP sözcüsü Bülent Tezcan ve benzerleri, cumhuriyetin ne olduğunu henüz anlayamamışlardır. Günümüzde demokratik ve laik cumhuriyetimize yapılan saldırılar düşünüldükçe, emperyalizmin nasıl her yere sızdığı daha net olarak anlaşılmaktadır.
 
26-30 Ağustos arasında yani Zafer Haftası’nda yapılması planlanan bu kurultayın adı gibi tarih ve yer seçimi de yanlıştır. 26 Ağustos Büyük Taarruz’un başladığı gündür. 30 Ağustos Başkomutanlık Meydan Savaşı’nın kazanıldığı gündür. 30 Ağustos, zamanın en büyük emperyalist devletlerinin Anadolu topraklarında toplu olarak tarihi yenilgilerini aldıkları, kısaca emperyalizmin ilk kez ve çok büyük tokat yediği gündür. Tüm yurtta yapılacak kutlamalara katılmak gerekirken, özellikle Ankara’yı boş bırakarak, partilileri Gelibolu’ya kurultaya çağırmak büyük bir hatadır. Siyasi iktidar zaten ulusal bayramları yasaklamaya çalışırken, böyle bir tarih seçimi, iktidarın ekmeğine yağ sürmektir. Kaldı ki AKP, 26 Ağustos’ta Malazgirt Zaferi’ni kutlayacağını açıklamıştır. Yani elbirliğiyle Kurtuluş Savaşımız ve Atatürk unutturulmak istenmektedir. Günümüzde eşsiz liderimiz Atatürk’e, ilke ve devrimlerine çok daha sıkı sarılacağımız yerde, umudu olmayan umutlarla, toplum aldatılmaktadır.
 
İstanbul Kadıköy Yoğurtçu parkında ‘Vicdan ve Adalet’ nöbeti tutan HDP çadırına, 2 Ağustos 2017 tarihinde TR 705 kodlu yeni CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ile CHP il başkanı Cemal Canpolat destek ziyaretinde bulunmuşlar ve “yeniden çözüm süreci başlamalı” diye açıklama yapmışlardır. Yoğurtçu parkında bu ittifak yaşanırken HDP sözcüsü Osman Baydemir, 25 Eylül 2017 tarihinde bağımsız Kürdistan kurulması için Kerkük’te yapılacak halk oylamasını desteklediklerini açıklamıştır.
 
Trabzon’un Maçka ilçesi kırsalında güvenlik güçleri ile bir grup PKK terör örgütü üyeleri arasında çıkan çatışmada Astsubay Kıdemli Başçavuş Ferhat Gedik şehit olmuş, teröristlerin girdiği evi gösterdiği sırada 15 yaşındaki Eren Bülbül de vurulmuştur. Bu konuyla ilgili açıklama yapan Kemal Kılıçdaroğlu, “15 yaşındaki bir çocuğa kurşun sıkacak kadar alçaksınız” ifadesini kullanmıştı. PKK terör örgütü için “alçak” diyeceksiniz ama alçakla birlikte yürüyeceksiniz, alçakla birlikte adalet kurultayı yapacaksınız, yetmedi alçakla ittifak yapacaksınız ve utanmadan bu alçaklara özgürlük isteyeceksiniz. İşte yeni CHP’nin getirildiği durum budur.
 
Cumhuriyet ve Atatürk düşmanlığını ilke edinen ve TBMM’nde PKK terör örgütünün yasal temsilcileri konumunda olanlarla birlikte hareket etmek, ülkemizi büyük felaketlere götürecek bir yoldur ve CHP’nin kesinlikle bu emperyalist oyunlara gelmemesi gerekir. Bugün yaşadığımız tüm sıkıntılar; Atatürk ilkelerine, Cumhuriyet Devrimi kazanımlarına, tam bağımsızlığa ve emperyalizm karşıtlığına kararlı şekilde sahip çıkan bir CHP ile aşılabilecektir. Çözüm; Atatürk’ün partisini, Atatürkçü parti yapmaktan geçmektedir.

Suay Karaman

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.