ABD’NİN TÜRKİYE’YE BAKIŞINI UNUTMAYALIM!

ABONE OL
19:02 - 01/10/2020 19:02
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

BOP eşbaşkanı 17’‘nci ABD gezisinde. Eşbaşkan; her gezi sonrası kendisine verilen ev ödevini yerine getiriyor görüntüsü veriyor.

Bu gezi sonrası Türkiye’de yine ABD karşıtı unsurları etkisizleştirmek için liste vereceği beklenmelidir.

Münafık tayfanın iktidar gücü ile ABD haçlı işbirliğinin siyasi, askeri, istihbari yansıması devam ediyor. Hatırlanacağı üzere bir ABD gezisi sonrası Ergenekon dalgaları başlatılmıştı.

Oysa sahte dost ve müttefik ABD’nin çirkinliklerinin listesi oldukça kabarık.

ABD, TÜRK Milleti’nin sabır sınırını sürekli test ediyor.

Peki ne oluyor? Türk ABD ilişkileri hangi düzeyde?
Türkiye’nin ABD ile ilişkilerinde tek taraflı ödünler vermesi yeni değil. Türkiye’nin ABD ile ilişkilerinin dalgalı bir eksen üzerinde seyretmesi, dış politika parametrelerinin iyi belirlenmemesinden kaynaklanıyor.

Diplomatik manevra
ABD’nin dünya üzerindeki konumunu iyi hesap edersiniz, yine bu doğrultuda ulusal çıkarlarınızı iyi çizmişseniz, sorunları ortadan kaldırma imkanına sahip olursunuz. Burada önemli olan sınırları iyi çizilmiş, kararlı bir dış politikanın benimsenmesidir. Bunun da başta ABD olmak üzere, diğer ülkelere diplomatik üslup içerisinde söylenebilmesidir. Türkiye’de iktidar bunu tam olarak yapamadığından dış politikada sorunlar yaşanmaktadır. Türkiye’nin ABD ile ilişkilerinde dost ülke, müttefik ülke gibi kavramların ABD tarafından kullanılmasının diplomatik bir manevra olduğunun bilinmesi gerekir.

Günümüzde artık diplomatik kavramlar duruma ve şarta göre kullanılmaktadır. Eğer ABD’ye karşı dik, kararlı, sınırları iyi çizilmiş bir politikanız varsa, bunu da diplomatik üslupla iletebiliyorsanız sorun kalmaz. Türkiye bu noktalarda sıkıntı çekmektedir.

İlişkilerin ipini kaçırabiliyoruz
Kendi kararınızı kendiniz veriyorsanız bunu diplomatik üslupla ifade edebilirsiniz. Biz mevcut konularda hazırlıksız olduğumuz için dertlerimizi, isteklerimizi, ulusal çıkarlarımızı sağlam zemine oturtup, karşı tarafa iletemiyoruz. O zaman da ABD ile ilişkilerin ipini kaçırabiliyoruz.

Hatırlayalım, unutmayalım.
Tatbikat sırasında Muavenet’i vurdular
Ege Denizi’nde gerçekleştirilen “Kararlılık Gösterisi-92” adlı NATO tatbikatında, uçak gemisi Saratoga’dan ateşlenen 2 füze Türk Deniz Kuvvetleri’ne ait “TCG Muavenet Muhribi”ni enkaza çevirmişti. Olay, 2 Ekim 1992 tarihinde yaşanmıştı. Gerçek atışın bulunmadığı tatbikatta geceyarısı Saratoga personeli, Muavenet Firkateyni’nin de aralarında bulunduğu “Yeşil Grup”a karşı en üst düzeyde alarma, yani savaş haline geçmişti. Saratoga’dan ateşlenen füzeler, 5 denizcimizi şehit ederken, 22’sini de yaralanmıştı.

Irak’ta Türk askerinin başına çuval geçirdiler
4 Temmuz 2003 günü Kuzey Irak’ın Süleymaniye kentinde karargah kurmuş bulunan 11 Türk askeri ve Türkmen mihmandarları, Peşmerge destekli ABD askerleri tarafından başlarına çuval geçirilerek gözaltına alınmışlardı. Bağdat’a götürülen Türk askerleri sorguya ve işkenceye maruz bırakılmışlardı. 11 Türk askeri toplam 60 saat ABD askerleri tarafından alıkonulmuştu. Olayla ilgili Başbakan Erdoğan, “Nota dediğiniz konu müzik notası değildir” derken, dönemin Genelkurmay Başkanı emekli Hilmi Özkök de çuvalın pratik bir çözüm olduğunu savunmuştu.

Nedense ABD’nin küstah tavırları hep sineye çekildi çekiliyor. Bizde diyoruz ki nereye kadar?

AKP yöneticilerindeki Ermeni aşkı, ABD’nin Türkiye’yi işbirliğine tavize zorlaması boşuna değil. 24 Nisan yaklaşırken ABD’nin soykırım tasarısını kabul etmesinin iki ülke arasındaki ilişkileri nereye sürükleyeceği ise belirsiz gibi.

Ama ne olursa olsun NATO ile her türlü askeri stratejik işbirliği içinde olan Türk ABD ilişkileri bilinen süreçte yürümektedir. Ancak; dönüşle birlikte ABD karşıtı askerlerin TSK’dan kapsamlı bir şekilde tasfiyesinin gündeme gelebileceğini unutmamak gerekir..

RET’nin ABD gezisinin Türk iç siyasetinde ne gibi gelişmelere yol açacağını tahmin etmek zor değil. O bakımdan herkes olabilecekler hesabını iyi yapmalı.

GüNüN SöZü: En düşük ihtimalin bile olabileceğini düşün ve hareket et.

Prof. Dr. Nurullah Aydın
Gazi Ü. İletişim Fakültesi Radyo-Televizyon ve Sinema Bölümü Öğr. Gör.

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.