0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

ABD’nin darbeler yaptırması yanında birçok karşıt örgütle bağlantısı biliniyor.

ABC dünya haberlerinde, ABD-El Kaide bağlantılı ‘exclusive’ bir haber vardı. ABC’nın araştırmacı muhabiri Brain Ross’un ABD ve Pakistanlı istihbarat kaynaklarından edindiği bilgilere göre İran’a karşı silahlı eylemler düzenleyen Cundullah adlı Pakistanlı militan bir grubun ABD gizli servisi tarafından desteklendiği iddia ediliyordu.

İran sınırına yakın, doğal kaynakları zengin Balucistan bölgesinde gizli bir yerde eğitilen örgütün 2005 yılından bu yana İran sınırını geçerek İranlı askeri birimlere saldırdığı, devlet görevlilerini kaçırıp El Kaide usulü videolarını çektikten sonra infaz ettiği kaydediliyordu. En son geçtiğimiz Şubat ayında İran’ın Zahedan şehrinde 11 İran devrim muhafızının öldürüldüğü otobüs saldırısını da bu örgütün gerçekleştirdiği ifade ediliyordu.

ABD anayasasına göre herhangi bir dış ülke veya organizasyona para yardımı Kongrenin iznini gerektirdiği için, buna da kılıf bulunmuştu. Örgüte parasal yardım dolaylı olarak Avrupa ve Körfez ülkelerinde bulunan rejim karşıtı sürgündeki İranlılar kanalıyla aktarılıyordu. Pakistan hükümetine ait kaynakların doğruladığı, Şubat ayında Pakistan Başkanı ile görüşen ABD Başkan yardımcısı Dick Cheney’nin gizli gündem maddelerinden birinin Cundullah örgütü olması da, bir nevi siyasi destek olarak yorumlanıyordu.

CIA yetkilileri tabii ki iddiaları yalandı. Ancak bazı ABD hükümet kaynaklarının bu gibi örgütlerle El Kaide mensuplarını takip için zaman zaman işbirliği yaptıklarını belirtmesi zımnen itiraf sayıldı.

Örgütün genç lideri Abdul Melik Regı’nin daha önce Taliban adına savaştığı ve çeşitli uyuşturucu kaçakçılığına adı karıştığı belirtiliyordu.

Yani Regi benzeri Taliban saflarında savaşan non-Afgan uyruklu kişiler yabancı savaşcı statüsünde 5 yıldır Guantanamo da akıbeti belirsiz tutulurken, o cebinde dolar elinde silah İran’a karşı savaş veriyordu.

Bakın; 1979 Temmuz’unda Amerikan yanlısı yönetimi devirip iktidara gelen Sandinistalar; Salvador ve Honduras içlerinde ABD tarafından eğitilip desteklenen kontragerilla teröristleri ile uğraşmıştı. Kontralar Nigaragua sınırını geçerek otoyollardaki köprüleri imha etmiş, devlet binalarını havaya uçurmuş, Sandinista güvenlik güçlerine saldırmış, hükümet yetkililerine suikastler düzenlemişti. 10 yıl süren kontragerilla terörünün ilk beş yılında 4 bine yakın insan öldürülmüş, bir o kadarı yaralanmış ve 5 binden fazla kişi de kaçırılmıştı. Buna rağmen dönemin ABD Başkanı Ronald Reagan, kontracıları, özgürlük savaşcısı olarak propaganda etmiş, Sandinista yönetimini de totaliter ve baskıcı rejim olarak tanımlamıştı.

Nigaragua’da neler döndüğünü farkeden Demoktratlar, Reagan’in Kongre’de önünü kesmeye başlayınca, Washington’un o zamanki “neocon”ları Albay Oliver North, Dışişleri bakan yardımcısı Elliot Abrams, CIA Güney Amerika sorumlusu Alan Fiers “Demokrasi Projesi” kod adıyla yeni bir çözüm bulmuştu. İsrail ABD silahlarını el altından İran’a, yani yine ABD tarafından desteklenen Saddam’a karşı savaşan mollalara (!) satılmasında arabuluculuk yapıyor, kazanılan paralar da Nigaragua’daki kontragerillalara aktarılıyordu.

Bu olay sonunda İran-Kontra Skandalı olarak patladı. Sorumluları mahkeme önünde hesap verdi. CIA başkanı Stansfield Turner Kongre önündeki sorgulamasında bütün olanları Devlet Destekli Terör olduğunu kabul etmek zorunda kalmıştı.

ABD kendisinden bağımsız politika izlemeye çalışan Sandinista hükümetini neticede yıllarca terror belasıyla uğraştırmayı başarmış, yıpratmıştı. Tıpkı aynı yıllarda İran İslam devriminin önüne Saddam’ı çıkardığı gibi…Kullanılan Saddam ve yakınları yok edildi.

ABC haberi; 2nci İran-Kontra ya da Cundullah-gate skandalı, ses getirmedi. Basın özgürlüğü ile övünen Amerika’da bu haber bir nevi sessizce self-sansür hasırının altına itilivermişti.

11 Eylül olayının kredisini tüketen ABD’nin eğer El Kaide bağlantılı Cundullahı desteklediği ortaya çıkarsa, Terörü Destekleyen Ülke olarak Afganistan ve Irak’tan sonra bu defa kendisini mı işgal edecek?

Son İran’daki olaylar düşünüldüğünde ABD’nin örtülü aktardığı kaynaklar pek tartışılmıyor. PKK’ya ve PEJAK’a yaptığı yardımın tartışılmaması gibi.

CIA, NSA, FBI; hangi ülkede, hangi operasyonların peşinde?
Ya ABD’nin, Türkiye’deki örtülü operasyonları! Kimse bunu konuşmuyor. Peki ama neden?

GünüN SözÜ: Hesapsız plansız adım atanın akibeti hüsrandır.

Prof. Dr. Nurullah Aydın
Gazi Ü. İletişim Fakültesi Radyo-Televizyon ve Sinema Bölümü Öğr. Gör.