ABD’DE DEMOKRASİ VE ASKER!

ABONE OL
19:03 - 01/10/2020 19:03
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Türkiye de, demokrasi asker ilişkisi tartışmaları sürtüyor.
Aslında tartışma bugünün tartışması da değil. Türk siyasi hayatı sürekli devlet yönetiminde asker sivil arası gelgitlerle dolu. Osmanlı dönemi yeniçeri isyanları, şehzade tercihlerindeki askerin rolü, ve nihayet 1908 Abdülhamid’in indirilmesinde harekat ordusunun rolü, cumhuriyet döneminde de devam etmiştir.

1960, 1971, 1980 ve 1997’de sivil-asker gerginliği, yönetim değişikliklerine yol açmış..
Konu; rejim, devletin kurucu ilkeleri kurumların yeri yetkisi, sivil irade ile asker ve yargı iradesinin yeri rolü noktalarında odaklanmaktadır.

Şimdi de yapılan tartışmalar; demokrasi de askerin yeri ve rolü ekseninde sürüyor.

Bakın; ABD’de durum nasıl ona bir bakalım.
ABD anayasal bir devlet. Başkanlık sistemi var. Ne kadar başarılı olursa olsun başkan iki dönemden fazla başkanlık yapamaz. Elçisinden tüm üst düzey yetkililere kadar devleti temsil edecek olanlar meclis onayından geçer.

ABD siyasi rejiminde Başkanlık, Meclis ve Senato var. Üye sayıları bellidir. 230 yıllık geçmişinde, kurumlarda sistem tartışmaları nedeniyle değişiklikler olmamıştır. Seçim sonrası ertesi gün başkan koltuğa oturmaz. 2 aydan fazla bir süre geçer. Bu süre içinde psikolojik hazırlanır ve devlet kurumları ve sistemi hakkında bilgilendirmelerden geçer. Türkiye’deki gibi seçim sonrası, ertesi gün başbakanlık, cumhurbaşkanlık makamına oturma yoktur.

Güvenlik konusuna gelince;
NSA (National Security Agency) kurumlar üzeri bir statüye sahiptir ve ulusal güvenliğinden sorumlu olan kurumdur. Bu kurumu yani Amerika Ulusal Güvenlik Kurumu NSA’yı askerler yönetir! Kamu güvenliği ve ulusal güvenlik adına dilediği kişiyi tutuklar ve sorgulayabilir.

Hiçbir kuruluş ya da kişi, NSA’nın bu yapısını eleştiremez, uygulamalarına karşı çıkamaz!

1952 tarihinde kurulan NSA; dünyadaki bütün telefon, faks, telsiz, SMS ve elektronik posta iletişimini dinleyen dev bir kulak olan Echelon’la istihbarat toplar.

NSA, CIA, FBI, NATO; ikinci dünya savaşı sonrası kurulan kuruluşlardır.
Siyasi, askeri, ekonomik ya da toplumsal bir bilgiye ulaşmada, hangi bilgilere erişilip erişilemeyeceğine devlet, Ulusal Güvenlik açısından karar verir.! İtiraz yoktur. Başvuracak bir yer yoktur.

NATO, NSA, CIA, FBI; ABD’nin güzü kulağı ve operasyon karar alma merkezileridir. Parasal alan merkez bankasının, güvenlik pentagon’un, siyasi karar alma yeri ise beyaz saraydır.

ABD’de yerli ya da yabancı herkes, ulusal güvenlik gerekçesiyle denetim altındadır. Hukukun genel ilkeleri, hak ve özgürlükler güvenlik gerekçesiyle askıya alınabilir. NSA’nın bu yapısı eleştirilemez, uygulamalarına karşı çıkılamaz.

Başkan, senato ve meclis; Pentagon, NSA, CIA ve FBI ve merkez bankası(FED) in aldığı kararları müzakere etme ve onay yerleridir.

ABD Başkanı J. F. Kennedy’nin öldürülmesiyle ilgili soruşturmayı yürütmüş, daha sonra bu konuda iki kitap yazmış olan başsavcı Jim Garrison’a göre; “Korkunç ama yalın gerçek şudur ki, ABD’de gerçek hükümet, CIA ve Pentagon’un bileşimidir. Senato ve Meclis’ten oluşan Kongre ise, sıradan bir tartışma derneğine indirgenmiştir.”

ABD şirketler devletidir.
Silahlı kuvvetler şirketlerin dünya ekonomik hakimiyetinin silahlı bekçisidir, koruyucusudur, güvenliğini sağlayıcısıdır.
ABD Savunma Bakanlığı karargâhı Pentagon’dur. Pentagon, ABD ordu karargahıdır.
Pentagon’un medyada da dolaylı etkisi tartışılamaz.
Hollywood’u Pentagon yönlendirir!
NATO ise emperyal yapılanmanın kompleks yapılanmasıdır.
ABD emperyal yapılanması bu şekildedir.

Peki; ABD’de durum böyle iken, Türkiye’de neden ordu tartışılıyor dersiniz?
Türkiye’deki tartışmaları bir de bu yönden değerlendirmek gerekir. İlgili ilgisiz herkes içindeki gizli kalmış kinini, nefretini Türk Ordusu’na kusarken ne amaçla yaptığı da belli olmuyor mu?

GünüN SözN: Bir devletin omurgası ordusu, kılcal damarı istihbarat örgütü, damarlarındaki kanı bilgi tecrübe, bedeni ise millettir.

Prof. Dr. Nurullah Aydın
Gazi Ü. İletişim Fakültesi Radyo-Televizyon ve Sinema Bölümü Öğr. Gör.

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.