ABD KAOSA MI SÜRÜKLENİYOR?

ABONE OL
19:03 - 01/10/2020 19:03
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Refah devleti ABD rüyası sona ermek üzere. Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması sonucu Amerika’da üretim yapan milyonlarca iş elendi ve Amerika’daki aile tarımcılığının yerini küresel tarım sektörü aldı.

Amerika’daki ortalama ailelerin gelirleri büyük bir erozyona uğrarken, Amerikan servetini elinde bulunduran zenginlerin payı daha da arttı. Wall Street’te bazı finans yöneticileri yılda bir milyar dolar kazanırken, savaş gazileri dahil evsizler bir milyona yaklaşıyor.

Bankerlerin Amerikan ulusal para sistemini tamamen kontrol ettikleri gerçeği, yıkılacak durumda olan büyük bir borç piramidiyle sonuçlandı. Para üzerindeki bu ‘kontrol sistemi’ Chicago üniversitesi ekonomistlerinin bir icadı. Problem şu ki, bu piramid yıkıldığında herkes iflas edecek ve nereden geldiği belli olmayan bir yerden para yapan bankalar değerlenecek olan penileri tutmaya çalışacak. Finans endüstrisi için kabul edilebilir düzenlemeler hükümet tarafından terk edilmiş durumda. Bu düzenlemeleri yapmak isteyen siyasetçiler, Eliot Spitzer gibi, bir şekilde yok ediliyor.

40 milyon Amerikalı açlık sınırında yaşıyor. Exxon-Mobil gibi şirketler rekor kazançlar elde ederken, gas fiyatları artıyor. Diğer eşya ve gıda fiyatları yavaş yavaş yükseliyor. Tıpkı, bazı ülkelerin neredeyse açlık koşullarını tecrübe etmeye başlaması gibi. 40 milyon Amerikalı resmi olarak açlık sınırında yaşıyor.Enerji üretiminin serbest bırakılması, elektrik maliyetinde yüksek artışlara neden olmuş.

Az gelişmiş ülkelerdeki tarım yok edildi. NAFTA tarafından aile tarımcılığının yok edilmesi, IMF ve Dünya Bankası’nın başka milletlere uyguladığı siyasetin bir benzerini oluşturuyor. Aynı şekilde Meksika ve Kanada’da da aile tarımcılığı yok edildi
“Washington Konsensüsü’ tarafından yapılan baskılar sonucu dünyada kendi kendine yetebilme durumu, ihraç edilen ürünlerin yetiştirilmesiyle yer değiştirdi. Tarımsal alanlardan göç, az gelişmiş ülkelerin kentlerinde büyük gettolar oluşturdu.

1980’den beri ABD ya kendisi direk savaş yapıyor ya da kendisi adına başkalarına savaş yaptırıyor. Yugoslavya bölündü. Raflarda bekleyen diğer planları hayata geçirdi. Afganistan ve Irak işgal edildi. Rusya ve Çin’in ABD ve NATO güçleri tarafından kuşatılması ise çok yakında ve uzayı da askeri bir alan haline getirme yarışı başladı.

ABD’nin askeri müdahaleleri, totaliter bir sistemin oluşmasına neden oluyor. Teröre Karşı Savaş adı altında bazı vatandaşların aktiviteleri mercek altına alınırken, bunlara yönelik olarak da casusluk faaliyeti yapılıyor. İnsanlar için kullanılan mikrochipler iz sürmek için kullanılıyor. Askeri endüstri; ulusun en büyük ve en başarılı endüstrisi olmuş. Çünkü, on binlerce organizatör yeni ve daha iyi yöntemler bularak, açıktan ya da örtülü olarak yabancı ve iç düşmanları yok etmek için çalışıyor.

ABD dünya üzerinde en çok hapishane nüfusuna sahip olan ülke. İllegal yollardan elde edilen paralar, muhasebeciler, avukatlar, bürokratlar, borsacılar, spekülatörler ve iş adamları tarafından paylaştırılıyor. Her geçen kötüye giden hayat şartları, strese dayalı birçok hastalığa sebep olurken, alkol ve uyuşturucu kullanımı da artıyor.

Peki, insanlığın refahı ve barışı için seçilen araçların çok fazla şiddet, baskı, sömürü, hırsızlık ve rüşvete bulaşması tuhaf değil mi?

ABD’nin Dünyanın refahı için bizim plan’ı; soykırım, savaş, nüfusu kontrol eden polis devleti üzerine kurulu ve plan dünya kaynaklarının finans seçkinleri ile bunların kukla siyasetçileri ve askeri güçleri tarafından ele geçirilmesi demektir.

Dünya’daki insanlarının kendi yiyeceklerini üretmedeki yeteneğini elinden alan bu organize plandan daha iyi bir yöntem yok mu? Açlıkla oluşan soykırım belki yavaş gerçekleşiyor.

Peki bu biz, tüm şeyleri yapan biz, büyük baronlar, bir suçlu olabilir mi? Ki bunlar bir şekilde gücü elinde bulunduranlardır. Eğer öyleyse, bunlar kendilerini korumak amacıyla akademisyenden gazeteciye sivil toplum örgütlerine sendikalara kadar her şeyi kullanıyorlar.

Türkiye bu küresel oyunun neresinde? Türkiye gündeminde neler var, neler konuşuluyor?
Büyük Ortadoğu projesinin eş başkanı olduğunu söyleyen Yahudi üstün cesaret ödül sahibi RTE’nin ve biz yetiştirdik dedikleri İngiliz kraliyet nişanına sahip AG’nin, bu küresel oyunun Türkiye ve Ortadoğu’da ki rolünü siz yorumlayın olmaz mı?

GünüN SözÜ: Asık yüzlü veya gülen insan seni aldatmasın. Dikkat et.

Prof. Dr. Nurullah Aydın
Gazi Ü. İletişim Fakültesi Radyo-Televizyon ve Sinema Bölümü Öğr. Gör.

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.