ABD GÜCÜ’NÜN SONUNA MI GELDİ?

ABONE OL
19:03 - 01/10/2020 19:03
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Obama yeni programlar ortaya koymaya devam ediyor ama ABD ekonomisi son çeyrekteki sürpriz büyümeye rağmen 2009 yılı genelinde yüzde 2.4 küçüldü. Bu performansla 1946’dan beri en kötü yılını geçirmiş oldu. Dünyada en fazla borcu olan ülke ABD. Senaryoları artık inandırıcı olmuyor.

Bakın; Rus siyaset bilimcisi İgor Panarin, ABD’nin bölüneceğini ilişkin öngörülerde bulunuyor. Hatta bu düşüncesini sürelere bağlıyor.

Rus yetkililerin hemen her fırsatta Sovyetler Birliği’ni dağıtan ABD’nin benzeri şekilde dağılmasını dile getirmeleri batı dünyasında yankı yapıyor.

SSCB’nin para birimi Ruble’yi etkisizleştirerek, ABD’nin dolarla SSCB ülkelerinde gladnost ve perestroyka adıyla açıklık ve değişim sözcükleri ile sloganlaşan uygulamalarını unutamayan Ruslar, benzeri stratejik hamlelerde bulunuyor..

Moskova Belediye Başkanı, Yuri Lujkov devletimi uyarıyorum, değişim değeri olarak doları kullanmasın diyor..

Doların mal ve hizmet değişim aracı olup olamayacağı hep tartışıldı. Çin ve Rusya halen tartışmaya devam ediyor. Amerikan Doları, karşılığı olmayan bir paradır. Yani enflasyona uğramayan bir para..Basılan kağıtlar yer yüzüne dağıtılıyor.

Çin yeni para birimi konusunda görüşmelerini çok yönlü sürdürürken ABD’nin dolar imparatorluğu sallanıyor.

ABD’nin GSMH’sı 13 trilyon dolardır. Küresel ölçekte bu devasa rakamdır. Doların arkasındaki asıl güç üretim değildir. Asıl güç devasa askeri gücüdür.

Askeri harcamalarda; ABD yılda 500 milyar dolar harcama yaparken, Rusya aynı kaleme, 60 milyar dolar harcama yapabiliyor.

Üretim kalemlerinde aynı durum söz konusu! Çelik’te, Çin 526 milyon ton çelik üretirken, ABD 90 milyon ton çelik üretebiliyor.

Devasa ABD’nin ekonomik gücü eriyor. Yıllık gayri safi milli hâsılası, 1950’den beri düşüyor. ABD; 1950’de dünya gayri safi hâsılasının %50’sini üretirken, şimdi %19’unu üretiyor.

Bu durum son büyük krizle dünyanın gündeminde yer almaya başlamıştır.
ABD’nin dünyayı yönetme iradesi felç olmuştur. Nasıl mı? Bakın;.

-ABD, Birinci Körfez Savaşında, 29 ülkeyi yanına katarken, bu gün Afganistan için asker bulmakta zorlanıyor.
– Dünya kamuoyunda büyük itibar ve güven kaybettiği görülüyor. Siyasi yenilgi var..
-Gürcistan-Rusya meselesinde gösterdiği acziyet artıyor.
ABD’nin askeri harcamalarının çoğu, dünyadaki, 700 adet üssünde beslediği karargâhlar tarafından emiliyor.
-Askeri harcamalarının, gene büyük bir kısmı, istihbarat savaşları, kamuoyu oluşturmak için medyaya harcanan bedellerden geliyor.

Hükümet devir, hükümet kur ve bunlar için propaganda savaşı gerçekleştir. Bunların maliyetli işler olduğu aşikâr.
-ABD şimdiye değin yaptığı savaşları, hep kendi topraklarının dışında yaptı. Savaşlardan, Amerikan halkının doğrudan etkilenmediği aşikâr.
-Gelişmeler ve gidişat, öyle göstermektedir ki, bundan böyle olabilecek bir savaş, artık ABD topraklarında da olabilecektir.

Krizden sonra psikolojik savaş her alanda sürüyor. ABD merkezli psikolojik savaşın artık tek taraflı olmayacağı ortaya çıkmıştır. Dolar üzerinde ve Amerika’nın geleceği üzerine oturacak bu psikolojik savaşın nerelere uzanacağı da görülmeye başlamıştır.

Biz yalnızca Amerikan medyasından beslendiğimiz için, belki bunu kısa zamanda göremeyiz. Ancak Batı medyasından gecikmeli de olsa yansımalarını alırız.

Dünya’da olduğu gibi Türkiye’de de devasa şirketleri özellikle TV şirketlerini satın alan, kamuoyu oluşturmak için akademisyen ve gazetecilere yatırım yapan ABD’nin yeni sürprizlere açık olmalıyız. Aslında sürpriz değil, ama haberler filtrelendiği için sürpriz olur.

Günün Sözü: Üretime dayanmayan gücün azalması kaçınılmazdır.

Prof. Dr. Nurullah Aydın
Gazi Ü. İletişim Fakültesi Radyo-Televizyon ve Sinema Bölümü Öğr. Gör.

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.