0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

96 ÖRGÜTÜN DESTEKLEDİĞİ MİTİNGE, 96 KİŞİ KATILDI MI?

Sene 1961 ve Ankara anlaşmasıyla Almanya’ya akın eden Türkler misafir işçi olarak yerleşmeye başladılar. Misafir işçilerin statüleri zamanla değişti. Hayatın her alanında var olan Türkiyeli göçmenler gün geldi misafir işçi olmaktan çıktılar. 

Sene 2016 ve yaklaşık 3 milyon Türkiye kökenli insan Almanya’da yaşamakta.
1 Milyon 400 binin üzerinde oy kullanma hakkı olan Türk vatandaşı var. 1 Milyon 120 bin kişi Alman pasaportunu aldı. 530 bini çifte vatandaş durumunda.

Aradan 55 yıl geçti. Ne yazık ki, sorunlarla boğuşan ve işin içinden çıkamayan ortak hakları için birlikte mücadele edemeyen bir toplumum var. Hala yerel düzeyde seçimlere katılma hakkından mahrum bırakılmış bir toplum var. Kaldı ki Almanya’nın bu hale gelmesinde özellikle birinci ve ikinci kuşağın büyük katkısı var. 

İlk olarak yerel seçim hakkını dillendiren Batı Berlin Türk Toplumu’nun1985’de başlattığı bir girişim karşımıza çıkıyor. Bu girişim sonucunda Alman partilerin Türk adaylarına ilgisi arttı. Sevim Çelebi ilk eyalet milletvekili seçildi. 1990 yılından sonra Alman vatandaşlığına geçiş kolaylaştırıldı. 

Almanya Türk Toplumu Eski yöneticisi ve Berlin Brandenburg Türkiye Toplumu sözcüsü Ayşe Demir, zamanında yerel seçim hakkı için önemli aksiyonlar yaptıklarını ve halen çalışmalar yürüttüklerini ancak, bu haliyle ve çalışmalarla başarılı olmanın zor olduğunu, işin yasal statüsünü değiştirmenin mühim olacağına işaret etti. 

2006-2009 ve 2014 yılında kısa adı LAGA olan Kuzey Ren Vestfalya (KRV) Uyum Meclisleri Birliği Alman vatandaşı olmayan göçmenlere oy hakkı tanınması için harekete geçti. Çok önemli çalışmalar yaptı. 

Üstelik LAGA’nın “Yerel seçimde herkese oy hakkı” parolasıyla başlattığı kampanyaya Alman Sendikalar Birliği, Caritas ve AWO gibi pek çok kurum ve sivil toplum kuruluşları da destek verdi. Hemen hemen bütün kentlerdeki Göç ve Uyum Meclisleri umutlandı. Halk umutlandı. Biz de haber yaptık manşetlerden. 
Sadece AB vatandaşı olan ve 6 ay Almanya’da ikamet etmiş olan göçmenlerin yerel seçimlere katılma hakkı olduğu hatırlatıldı. 

Geçtiğimiz yılın sonunda KRV Eyaleti’nde yeniden yerel seçimlere katılma düşüncesi oluştu. Kısa zaman sonra NRW Yerel Seçimlere Katılma Girişimi kuruldu. 
Başkanlığını Bahattin Gemici’nin olduğu girişim bir taraftan imza kampanyası başlattı ve bir taraftan da çalışmaları eyalette sürdürdü. Üstelik LAGA’nın da desteğini alarak. Başta DİTİB olmak üzere Milli Görüş, Atatürkçü Düşünce Birliği, Öğretmen ve Veli dernekleriyle birlikte toplam 96 sivil toplum kuruluşu NRW Yerel Seçimlere Katılma Girişimi’nin başlattığı kampanyaya destek verdiklerini açıkladılar. 

2 Mart ise eyaletin başkenti Düsseldorf’ta büyük umutlarla bir miting düzenlendi. Yüzlerce insanın mitingde olacağı tahmin ediliyordu, yoğun katılım bekleniyordu. Sonuç hakikaten fiyasko ile sonuçlandı. Çok iyi niyetli bir girişime rağmen 96 sivil toplum örgütünün desteklediği kampanyanın mitingine 96 kişi katıldı mı?

14 bin imza toplandı ve kampanya mayıs sonuna kadar devam edecek. 96 örgütten ben en az 50 bin imza beklerdim. İddiaya göre girişimde çatlaklar oluştu. LAGA ile diyalogun kesildiği iddia ediliyor. Facebook kahramanlığının pek birşey getirmeyeceğini mitingde gördük. Binlerin önünde showa hazırlanan ve meydanı boş görünce CDU Eyalet Başkanı Armin Laschet’in çok kızdığı iddia ediliyor. Ayrıca Meclis Anayasa Komisyonu’na CDU’nun karşı çıkmasına şaşırmadım. 

Görüşüne başvurduğum LAGA Başkanı Tayfun Keltek, “demek ki bu işler böyle olmuyormuş. Yıllardır mücadele ediyoruz. Bu işin fiyaskoyla sonuçlanmasına hiç şaşırmadım. Çünkü meseleyi amacına ulaştırma yerine mesele üzerinden kendini öne çıkarmayı yeğlediler” ifadesi de ilginçtir. 

Asıl mesele 55 yıldan beri Almanya’da yaşayan Türkiyeli göçmenlerin birlik olamadığıdır. Haklarını birlikte isteyemedikleridir. 2 Mart’taki mitingin fotoğrafı bölünmüşlük ve parçalanmışlığın bir yansımasıdır. Bu fotoğraf olası bir mücadelenin önüne olumsuz bir toplu çizmiştir. 

Kanımca mesele anayasal bir sorundur. Bunun için hukuksal mücadele gereklidir. Elbette Alman vatandaşı olmayan göçmen vatandaşlar için yerel seçim hakkı istenmelidir. Benim için daha da önemlisi çifte vatandaşlıktır. Çifte vatandaşlık için mücadele yapılmalıdır. Çifte vatandaşlık hakkı alınırsa, yerel seçimlere katılma gereksinimi ortadan kaybolur.

96 örgütün desteklediği ve belki de 96 kişinin katılmadığı 2 Mart Düsseldorf mitingi herkese ders olmalıdır. 

Metin ES